"İyi günler. Pars Holding, nasıl yardımcı olabilirim?"
"İyi günler, ben gazetedeki bakıcı ilanı için aramıştım ama.."
"İsminiz neydi?"
"Gamze."
"Gamze hanım benim adım da Eylül. Bakıcı ilanları için yüzyüze görüşme talep ediliyor ve belirtildiği üzere daha önce bakıcılık yapmış veya bu konuda tecrübe sahibi kişiler ile görüşüyoruz. Daha önce bakıcılık yaptınız mı? Yada bir tecrübeniz var mı?"
"Sağolun Eylül hanım, ben hemşireyim. Daha önce yüzlerce hasta ile tecrübem oldu."
"Peki Gamze hanım notumu buraya aldım. Dilerseniz gün içinde görüşmeye gelin bir değerlendirelim."
"Tabi gelirim."
"Görüşmelerimizi Holding binamızda yapıyoruz. Adresi bilmiyorsanız ben size adresi vereyim."
"Bu gazetedeki adres mi acaba?"
"Evet doğrudur. İlandaki adres."
"Tamamdır Eylül hanım ben şuan yoldayım zaten, bir saat içinde gelmiş olurum."
"Peki Gamze hanım bekliyoruz öyleyse."
Gamze telefonunu kapattıktan sonra hemen annesini aradı ve onu da bilgilendirdi. Görüşmenin Holdingde olacağını duyunca annesi çok şaşırdı. Gamze annesi ile görüştükten sonra dolmuş durağına kadar yürüdü, oradan dolmuşa bindi ve yarım saatlik bir yolun ardından Holding binasının yakınlarındaki bir durakta indi. Holding durağa birkaç dakikalık mesafedeydi, Gamze çok geçmeden Holdinge vardı. Kapıdan içeri girerken onu önce güvenlik karşıladı.
"İyi günler."
"İyi günler efendim nasıl yardımcı olabilirim."
"Eylül hanım ile görüşmüştüm, iş ilanı için geldim."
"Tabi ben kendisini arayıp bilgi vereyim."
Güvenlik görevlisi telefon ile az ötedeki karşılamayı aradı, Eylül hanım Holdingteki diğer sekreterlerden biriydi. Güvenlik görevlisi onay aldıktan sonra Gamze'nin x-ray cihazından geçmesine müsade etti. Gamze eşyalarını topladıktan sonra karşılamaya doğru yürüdü.
"Kolay gelsin, ben Eylül hanım ile görüşmüştüm. İş ilanı için gelmiştim."
"Gamze hanımdı değil mi? Eylül bende memnun oldum tekrar. Siz buyrun oturun ben görüşmeyi yapayım, çay içer misiniz? Yada kahve?"
"Bir çay iyi olur, yolculuk biraz yordu, teşekkür ederim."
Eylül hanım önce diğer sekreteri arayarak Gamze'nin geldiğini haber verdi, sonrada ocağı arayarak Gamze'ye bir çay ikram etti. Dakikalar sonra Eylül hanım'ın telefonu tekrar çaldı. Eylül hanım konuşmayı kafasıyla onayladıktan sonra telefonu kapattı ve güvenliğe seslendi.
"Ahmet bey!"
Güvenlik hızlı adımlarla Eylül hanım'ın yanına geldi.
"Buyrun Eylül hanım."
"Gamze hanımı Cenk bey bekliyor."
"Tamamdır. Buyrun Gamze hanım size ben eşlik edeceğim."
Güvenlik öncen giderken Gamze de onu takip etti. Hiç yoktan içini bir telaş kaplamıştı. Asansördeyken lafa Güvenlik görevlisi girdi.
"İş ilanı için mi görüşeceksiniz."
"Evet."
"Anladım, inşallah olur."
"Teşekkür ederim."
Muhabbetin sonuna geldiklerinde asansör 32. katta durdu, kapı açıldı. Güvenlik önden çıktı, Gamze de onun arkasındaydı. Koridordan ilerlerken Gamze duvardaki tabloları ve garip bitkileri inceledi. Koridorun sonunda tek bir masa ve cam bir duvar vardı. Güvenlik görevlisi ile masanın yanına kadar gittiler. Güvenlik görevlisi masada oturan kadını işaret etti, "Buyrun." Daha sonra asansöre giderek takrar en alt kata indi. Bu sırada sekreter ve Gamze baş başa kaldı.
"Gamze hanım hoş geldiniz."
"Hoşbuldum."
"Bakıcı işi için gelmiştiniz değil mi?"
"Evet."
"Tamam, öncelikle masadaki şu formları doldurun bende o sırada Cenk beye haber vereyim. Görüşmeyi onunla yapacaksınız."
Sekreter telefon ile görüşme yaparken Gamze de önünde duran formu inceledi. Formun üstünde bi insanın diğer insan hakkında bilgi sahibi olmak istediği klasik bir iş formuydu. Gamze adını ve soyadını yazdıktan sonra hakkında kısmına yaşını ve hemşire olduğunu yazdı ve formu bıraktı. En neticede bu işe çokta olur gözüyle bakmıyordu ve form onun için çok önemli değildi. Sekreter telefonu kapattı, " Cenk bey'in bir telefon görüşmesi var ondan sonra sizi alacak." Gamze sekreteri kafasıyla onayladıktan sonra telefonunu çıkardı ve sosyal medya hesaplarını kontrol etmeye başladı. Daha anlamadan on beş dakika geçmişti ki sekreterin telefonu tekrar çaldı. Sekreterin telefonu açması ve geri kapatması çok kısa sürdü. "Cenk bey sizi bekliyor Gamze hanım buyrun." Sekreter Gamze'ye kapıyı açtı. Gamze içeri girer girmez ardından kapatılan kapı ile daha da heyecanlanmıştı.
"Gamze hanım hoşgeldiniz, Cenk KAYA ben. Buyrun oturun."
"Teşekkür ederim."
"Birşeyler içer misiniz?"
"Yok, sağolun Cenk bey."
"Tamam o zaman, kağıt doldurmuştunuz sanırım?"
"Evet buyrun."
Cenk bey kısık sesle mırıldanmaya başladı. "Gamze.. Hemşire.."
"Gamze hanım ne kadar süre hemşirelik yaptığınızı öğrenebilir miyim?"
"Lise ve üniversite sıtajı dahil beş sene kadar hemşirelik yaptım."
"Anladım. Peki yaşlı insanlarla aranız nasıl? Çok fazla hastayla uğraşmışsınızdır."
"Aslında genç yada yaşlı diye ayırdığımız hiç olmuyor. Sadece hasta olarak bakıyoruz. Elbette bunların çoğu yaşlı insanlardan oluyor."
"Zor bir meslek değil mi?
"Baya zor aslında, ama insan sevdiği işi yapınca zorluğunu unutuyor."
"Kolay meslek neredeyse yok ama dediğiniz gibi insan sevdiği işi yapınca unutuyor. Gamze hanım şimdi şöyle, hemşire olmanız çok iyi. Bakıcılığı yapılacak kişi benim annem ve bakılmasını istediğim kadar acil bir durumda ona yardımcı olabilecek birilerinin yanında olması da çok hoşuma gider. İnsanların çoğu ilk yardımdan birhaber bildiğiniz üzere."
"Tabi elbette öyle, sonuçta annenizi geride bıraktığınızda içinizin rahat olmasını istersiniz."
"Aynen öyle. Şahsen bakıcılık için uygunsunuz. Hem yaşınız genç hemde hemşiresiniz. Şu an çalışmadığınızı varsayıyorum sizin içinde bir gelir kaynağı olur."
"Hayat zor Cenk bey. Çalışmadan belli bir yere kadar."
"Doğru çalışmadan olmaz. Tamam o zaman hayırlı olsun diyelim, yalnız kısa bir sözleşmemiz var. Hem siz hemde biz mağdur olmayalım diye. Buyrun alın bir okuyun iyice."
Gamze Cenk bey'in uzattığı birkaç sayfalık sözleşmeyi eline aldı ve okumaya başladı. İlk başta diğer iş sözleşmelerinden çok bir farkı yoktu fakat bir madde Gamze'nin gözüne çarpmıştı.
"Bir ay boyunca çalışma zorunludur yazıyor."
"Evet Gamze hanım. Anneme iyi bir bakıcı bulmak gerçekten zor oluyor. Bu sadece mağduriyetleri engellemek için. Bir bakıcı bulduğumuzda ikinci gün bırakmak isterse en azından onun yerine geçecek birini bulana kadar kalmasını talep ediyoruz."
"Anladım, peki şuanda da varmı öyle biri."
"Evet şuan başka bir bakıcı var ama ailevi sebeplerden ötürü bırakmak istiyor, sizide onun yerine düşünüyoruz açıkcası."
"Anladım. O zaman bir problem yok, başka gözüme çarpan bir madede yok."
"Tamam öyleyse, maaş konusunda sormak istediğiniz birşey var mı?"
"Yani, ne kadar ücret veriyorsunuz?"
"Aylık 4500 TL olarak ödeme yapıyoruz, bunun içinde yol ücretinizde var. Fakat konaklamak istersenizde işiniz artacağından 6000 TL kadar bir maaş teklif ediyoruz."
"Konaklamalı derken?"
"Annemin yanında kalacaksınız, tüm gün bakıcılık yapmış olacaksınız. O yüzden daha fazla para teklif ediyoruz Gamze hanım."
"Anladım."
Gamze o an annesine alacağı o güzel elbiseyi hayal etti. Zaten uzun yıllar annesinden ayrı yaşamıştı ve başkalarının evinde çalışmak onu etkilemeyecekti. "Konaklarım o zaman." Gözlerinde ve aklında o para ile annesini ne kadar mutlu edeceğini yaşıyordu bile.
"Tamam öyleyse madem konaklayacaksınız, diğer formu doldurmanız gerekecek."
Cenk bey formu Gamze'ye uzattı. Gamze formu imzaladıktan sonra kağıdı ve kalemi Cenk bey'e geri verdi.
"Öyleyse yarın sizi alalım Gamze hanım, hem annem ile anışmış olursunuz hemde bir an önce işinize başlamış olursunuz."
"Yarın mı?"
"Evet, diğer bakıcı bir süredir ayrılmayı bekliyor, hem onuda mağdur etmemek açısından daha iyi olur hemde siz bir an önce işe ısınmış olursunuz."
"Yani.. Tamam yarın sabah beklerim ben öyleyse."
"Tabi, şu kağıda ev adresinizi ve numaranızı yazın, şoför arkadaş evinizi bulmakta zorluk çekerse irtibata geçersiniz."
"Tamamdır Cenk bey, teşekkür ederim."
"Asıl ben teşekkür ederim, yeni işiniz hayırlı uğurlu olsun şimdiden."
Gamze son kez kafası ile selam verdikten sonra ofisten çıktı ve asansöre doğru gitti. İçinde bir heyecan vardı, fakat aynı anda kötü bir histe içini kasıp kavuruyordu. Sanki vücudu ona geri dönüp her şeyden vazgeçmesini haykırıyor gibiydi. Holdingden çıktığında temiz havayı bol bol içine çekti, telefonunu alarak annesini aradı.
"Nasılsın anne?"
"İyiyim kızım sen nasılsın? Nasıl geçti görüşmen?"
"İyi geçti, işe aldılar."
"Aa çok iyi! Konuştunmu maaşını, izin günleri ne zamanmış?"
"İzin yok anne de maaşını konuştum, aylık 6000 TL veriyorlar."
"Nasıl izin yok kızım, nasıl dayanacaksın onca saat çalışmaya izinsiz?"
"Yok anne öyle değil, yatılı olarak kalacağım. Kadın yaşlı olduğundan sürekli yanında olmamı istediler. Hemde hemşire olduğum için ilk yardım uygularım diye konuştuk. Kadın çok yaşlıymış, yarın göreceğim bende."
"Kızım iyice düşündünmü bak, o kadar da paraya muhtaç değiliz."
"Olsun anne, kaç sene senden ayrı yaşadım, şimdi birkaç ay çalışıp en azından sana destek olurum, yeter artık çok yoruldun. Babam vefat ettiğinderi her iş sende."
"Kızım konuşmadık mı bu konuyu? Ben hallediyorum bir şekilde sıkmasana sen kendini."
"Olsun anne, ben geliyorum şimdi eve konuşuruz oldu mu?
"Tamam kızım bekliyorum, hadi bakalım sağ salim gel."
Gamze indiği durağa tekrar yürüdü ve oradan dolmuşa binerek tekrar evine gitti. Eve girdikten sonra annesini yanaklarından öptü ve üstünü değiştirdi. Annesi o sırada kahvelerini yapmıştı ve onu içeride bekliyordu. Gamze de içeri giderek annesine katıldı.
"Ee.. Anlat bakalım."
"Öyle işte anne, Sabah Aysel teyzeden aldım küpürü. Bir şirketteymiş görüşme oraya gittim. Patronla görüştüm direkt. Oldu yani."
"Kızım ben ne yapacağım evde tek başıma? Beni de düşünseydin ya."
"Seni düşündüğüm için girdim ya zaten bu işe anne. Hem sen Aysel teyzelerle falan hergün oturmuyor musun zaten? Sıkılmaz senin canın."
"Öyle de kızım alıştım ben senin varlığına. Okul bitti kızımın yüzünü göreceğim dedim şimdide yatılı iş buldun kendine. Ama maaşı iyiymiş. Bide aklıma takılan birşey var, bu para çok değilmi?"
"Zengin insanlar anne, adamın tonla parası var. Çalışanlarını görsen, ofisini görsen hak vereceksin bana. Bugün o kadar zengin olsam değil altı bin, altmış bin bile veririm sana baksınlar diye."
"Neyse bakalım inşallah hayırlısı olur."
"İnşallah anne. Aysel teyzeler gelmeyecek değil mi?"
"Hı? Yok yarın gelecekler."
"Gelsinler artık hergün, dedikodunuzu bensiz yaparsınız."
Gamme ve annesi birkaç dakika boyunca aralıksız güldü. Gamze'nin iş bulması içten içe annesini de mutlu etmişti. Televizyon karşısında yaptıkları muhabbetten sonra Gamze yatmak üzere yatağına gitti. Sabah olduğunda bu sefer Gamze'den önce annesi uyanarak onun için kahvaltısını hazırlamıştı. Çayın suyunu koyduktan sonra yanına giderek Gamze'yi uyandırdı. Gamze birkaç dakika daha yatakta kaldıktan sonra kalktı ve kahvaltıya gitti. Sessiz sedasız kahvaltılarını ettikten sonra Gamze çantasını hazırlamak için odasına gitti.
"Yardım edeyim mi kızım?"
"Yok anne sağol, birkaç parça kıyafet ve iç çamaşırı koyacağım zaten. Artık eksik birşey olursa rica ederim getirirler herhalde."
"Diş fırçanı ve şampuanını da al olur mu?"
"Olur."
Gamze çantasını hazırlarken telefonu çaldı. Arayan yabancı bir numaraydı. Gamze arayanın şoför olduğunu anladı ve telefonu açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NURHAYAT
HororHemşirelik mezunu Gamze'nin yaşlı bir kadına bakıcılık yapmak için işi kabul etmesi ile kabus başlar.