•°1.Bölüm°•

660 277 567
                                    

Medya'da Beyza umarım beğenirsiniz...

Aşk nedir diye sorsam bir çok cevap verirsiniz değil mi?
Aşk sonu olmayan bir nehir
İlacı olmayan bir hastalık ömür boyu süren bir müebbettir...

Bende bu aşka tutuklu kalmış ve herşeyi göze almıştım kaybetmeyi bile
Bu sevda gittikçe daha da güçleniyordu.

Bir yoldaydım fakat bu yolun sonu o tepeye çıkıyordu ben aslında o laviniayım ölüm çiçeğinin kendisi
Dokunurken titreyecek kadar narin
Yanındaki herkesi gözümü kırpmadan öldürebilecek kadar hırçın.

İmkansızı sevmek buydu işte
Hiç bir zaman elde edemeyeceğim kadar uzak ve elimi uzatsam tutacak kadar yakın.

O kim mi?

O benim yirmi bir yılım hayatta edinebileceğim en güzel tecrübem aşkın hem güzel hem acı tarafını bana öğreten adam Furkan.

Bana ne kadar acı versede bu aşktan kopamıyordum Bu alışkanlık yada bağlanmak değildi bunun farkındaydım
Sanki bir iple bağlamıştı beni kendine onu gördüğüm her an sanki ateşin içinde yanıyordum.

Aşkım tehlikeli boyuta ulaşıyor ama buna karşı çıkacak kadar gücüm yoktu
Yıllardır yanımda olan öz abilerim gibi beni koruyan o adama aşık olmuştum işte bana imkansızdı on yedi yaşındayken ona olan aşkımın farkına varmıştım o gece herşeyi başlatan gecede.

Beş yıl önce...

Saat 02.30
Gözlerim dolu ve soğuk yalnız gecede yürüyorum.
Aklımda dönüp duran düşünceler
Ve beynimde yankılanan sözler
Uzun zamandır en çok canımın yandığı zamanlardan birisiydi  büyüdüğüm için mi bu kadar acıyordu canım?

Eskisi gibi değildi hiçbir şey eskisi gibi basit düşünmüyor eskisi gibi neşeli davranamıyordum.

Annem ve büyük abim ile yine bir tartışma yaşamıştık beni sevmedikleri düşüncesi beynimin her tarafını sarmıştı artık
Bana abilerime davrandıkları gibi davranmıyorlardı onlar istedikleri herşeyi yapabilirken bana hep bir sınır çiziyorlardı bugün yaşadığım şeylerin üzerine birde bu olay olunca dayanamamıştım.

"Pişt güzellik!" Duyduğum sesle arkama baktım üç tane adam üzerime doğru geliyordu
Mahalleden çıktığımı anladığım an bir küfür savurdum bu saatte mahallenin dışında tek başımaydım ayrıca üç tane ayyaş bana doğru geliyordu.
Adımlarımı hızlandırdığımda arkamdan seslerini duyabiliyordum kendimi onlara karşı koruyabilecek güçte olmadığım için derin bir nefes alıp koşmaya başladım. Adamlarda arkamdan koşuyorlardı nerde olduğumu tam olarak bilmediğim için öylece koşuyordum etrafta kimse olmadığından korkum ikiye katlanıyordu.

Bağırmaya başladığımda bu defa bir kaç ışığın yandığını görebildim nerde olduklarına bakmak için arkama baktığımda biriyle çarpıştım
Kafamı kaldırdığımda derin bir nefes aldım Furkan abi çatık kaşlarla bana bakarken düşünmeden sarıldım ona "Neden koştun ki güzelim bak yorulduk ve cezan beşe katlandı."
Nefes nefese sesini duyduğumda başımı daha çok bastırdım göğsüne.
Kolları bedenimi sararken akmak üzere olan gözyaşlarımı tuttum
Furkan abi "Siktirin gidin!"
Dediğinde adamların gülme sesi geldi.
Çenesi kasılırken Furkan abi beni göğsünden uzaklaştırdı.

Adamların üstüne yürürken kalp atışlarım hızlanmaya başlamıştı.
Korkuyordum ve burdan gitmek istiyordum Furkan abiye seslenecekken
Adama yumruğunu indirdirmişti çoktan
Korkarak kenara çekildiğimde çoktan bir birlerine girmişlerdi.
Gözlerimi kapatıp yere çömeldim
Ya ona bir şey olursa hayır!
Olmayacaktı!
Benim yüzümden ona zarar gelmemeliydi lütfen Allah'ım...

Lavinia 'Ölüm Çiçeği'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin