''Beklemek gerçekleşmeyeceğini bildiğin her şey için kendine verdiğin tesellidir.''
Heyecandan olacak ki alarmdan önce kalkmıştım,bu bir ilk olmalıydı.Bugün her zaman yaptığım gibi üzerimi giyinip evden çıktım kahvaltı yapmamıştım çünkü heyecandan aklıma kahvaltı yapmak bile gelmiyordu.
Şirkete varmadan önce Simit Sarayına uğradım iki simit aldıktan sonra tekrar arabaya bindim ve şirkete doğru yol almaya başladım,yaklaşık bir yirmi dakikanın ardından şirkete gelmiştim odama girmeden önce Pınar'dan bir çay istedim ve odaya girdim.Masanın üzerinde bir zarf duruyordu,elimdekileri masanın üzerine bırakıp zarfı elime alıp ters çevirdiğim zaman üzerinde.
Eylül Lavin Demircioğlu yazıyordu.
meraklanıp tam zarfı açacakken Pınar bana çayımı getirdi.
''Pınar bunu buraya bırakanı gördün mü?''
''Hayır Eylül hanım görmedim.''
Pınarda odadan çıktığı zaman sandalyeye oturup mektubu açtım,siyah bir bir kağıdın üzerine beyaz kalemle yazılan bir yazı gördüm.
''Merhaba Eylül Lavin Demircioğlu şimdi diyeceksin ki bu mektup ne alaka? evet bence de gelip direk yüzüne herkesin senden sakladığı o sırı sana söylemem daha doğru olacak ama biraz oyun oynamayalım mı? Çok yakında görüşeceğiz Eylül Lavin Demircioğlu...''
Elimdeki kağıdı masanın üzerine koydum ve düşünmeye başladım.
Buda neyin nesi idi şimdi,herkesin benden sakladığı büyük sır ne?
Hemen çantama doğru ilerledim ve telefonu elime aldım,Ahuyu arayacaktım bana en iyi o yardım edebilirdi tam arayacak iken, vazgeçtim eğer benden gerçekten sakladıkları büyük bir şey var ise bunu zaten bana Ahu söylemezdi ki bana.
En iyisi biraz beklemek olacaktı şu an haber verirsem benden önce bu işin peşine düşeceklerdi,ben düşüncelere dalmışken kapının çalması ile irkildim.
Elimi saçlarımın arasına daldırıp düzeltim ve gel diye seslendim, odaya gelen şirketin çizim uzmanları Arda ve Sude idi.
''Gelin çocuklar.'' diye odaya davet ettim, masanın üzerinde duran mektubu çantamın içine sıkıştırdım.
Ardanın sesi ile hemen ona doğru döndüm. ''Eylül hanım çizim için çok kısıtlı bir zamanımız var ama biz dün akşam bir şeyler çizdik buyurun sizlerde bir bakın isterseniz?''
Arda dosyayı elime uzattı,dosyayı alıp incelemeye başladım.
''Bakın çocuklar sizlerle çok iyi işler çıkaracağımızı biliyorum bir tane değil birden fazla çizim istiyorum mesela Arda uzun bir elbise çizsen yani imge kullanmaya çalışın kimsenin yapamayacağı bir şey istiyorum ve size güveniyorum bir ay gibi bir zamanımız var acele etmeliyiz şimdi siz çizim atölyesine inin bende geliyorum.''
İkiside odadan sessizce çıktılar,aklım mektuptaydı, odanın içinde sağa sola giderken yan koltuğa oturup elimi saçlarımın arasına götürdüm.
Kendine gel Eylül şimdi değil bu mektup işini sonra hal etmeliydim aksi taktirde yarışmayı kaybedersin, ne kadar istediğini düşün.
Ne kadar o şekilde kaldım bilmiyorum ama kapının çalması ile tekrar seslendim, içeriye giren Pınardı.
''Eylül hanım dikim için terzi geldi toplandı odasına aldım.''
''Tamam canım geliyorum sen iki kahve getir toplantı odasına.'' Ayağa kalktım ve kendime çeki düzen verip toplantı odasına doğru yürümeye başladım.