Hayat yanlış anlaşılmalarla doludur. Yaptığınız bir hareket bile insanların sizi yanlış anlamasına, belki de nefret edilmenize sebep olur. Her şey için geç olabilir. Bu yüzden işler karmaşıklaşmadan önce buna bir çözüm bulsanız iyi olur.
***
"Luhan?" Bana bakarak değilde arkamda ki yarı çıplak Kai'a bakarak konuşmuştu Sehun. Ani değişimleri sizi de korkutmuyor mu?
"E-efendim? B-ben açıklayacağım. İlk önce içeri geç."
"Bana açıklama yapmak zorunda değilsin." Sesi az önce ki konuşmasının tam tersineydi. Duygusuzdu.
"Ama ben anlatmak istiyorum. Sen anlattığında ben nasıl dinlediysem sende beni dinleyeceksin." Birazda sertliğimi ona göstermeliyim değil mi? Hayır, o anlamda değil! Niye fesat düşünüyorsunuz?
Sesim biraz korkutucu çıktığı için kafasını sallayıp içeri geçti. Zaten salon hemen önündeydi kapının.
Kafamı sola çevirdiğimde gözlerim ikinci şokla açıldı. Sehun'unda benden farkı yoktu. Yarı çıplak, mutfakta yemek hazırlayan Kyungsoo?
"Öhöm öhöm. Soo?" Arkasına döndü ve bana baktı. Gülüşü aniden düşmüştü. Sehun'u görmüştü.
"Bunun burada ne işi var?" Kai'da Soo'nun yanına geçip kafasını salladı.
"Tekrardan arkadaş olacağız sorun yok." Gözüm bir Kai birde Soo'da gidip gelirken söylendim.
Kai elini ensesine götürerek konuştu. "Sen bilirsin, bizden uzak tutta." İkiside güldü. Bunda gülenecek ne var ki.
"Biz odamıza çıkıyoruz. Sizde bizi rahatsız etmeyin." Kai işaret ve orta parmağını ilk önce kendi gözüne sonra onları şaşkınca izleyen Sehun'a doğru götürdü.
"Sehun hadi salona geçelim." "Tamam." Salona ilerlediğimizde tekli koltuğa ben üçlü koltuğa o oturmuştu.
"Şimdi olayı yanlış anlamış olabilirsin ama hemen sana anlatmama izin ver Sehun."
"Anlatabilirsin." Gözlerimi, gözlerinden alıp yere sabitledim. Biliyordum ki eğer gözlerine bakarsam ağlardım.
"Sen... O gün beni kovduğunda..." Sehun sinirlenmişe benziyordu ki gördüğüm kadarıyla ellerini sıkıyordu.
"Benim cebimde para yoktu ve yağmur yağıyordu. Bende eve gidip iş ilanlarına bakmaya başladım. Bir iş buldum. Ama bu işe kabul edilene kadar uzun süre geçeceğini biliyordum. Artık okumama gerek yoktu zaten. Okula gidip kaydımı aldırdığımda Jongin'in numarasını aldım. Çünkü Kore'de tanıdığım tek kişi Jongin'di. Bir süre onlarda kaldım. Sonra bize Soo'da katıldı. Onların evlerinden ayrılıp yeni bir ev tuttuk ve aynı işe girdik. Şimdi de buradayız. Ve sanırım KaiSoo gerçek." Ardından güldüğümde o'da kendini tutamamış ve gülümsemişti.
"KaiSoo ne oluyor?"
"Onlara koyduğum çift isimleri."
***
[Bir Hafta Sonra]
"Ya! Faul yaptığının farkındasın değil mi Kai?" Sehun istemsizce bağırdı.
"Ha-ha bana diyene bak! Az önce oyun kolunu Luhan'a verip kendi oynuyomuş gibi yapan kimdi?"
"O-onu Luhan istedi tamam mı?" Gözlerimi açarak ona baktım.
