Bunların hepsi kader olabilir miydi? Gerçekten bunlar yaşanabilir miydi? Aşk var mıydı?
Aşk... vardı. Aşk her yerdeydi. Aşk sizin kalbinizin bir köşesinde, açığa çıkmayı bekleyen bir duyguydu. Hiç aşık olmayacağım, olamayacağım diyen bir kişi aşkı en zirvede yaşıyorsa, sizinde aşkı yaşamak için bir şansınız var demektir.
***
Baekhyun aynı filmlerde ki gibi bir sabha uyanmıştı. Aşağıdan gelen krep kokusu, açık olan pencereden sızan güneş ışığı ve serin bir oda. Aklı ermiyordu nasıl olabilirdi ki? Daha düne kadar yalnızlığın dibine vurmuşken, bugün krep kokularıyla uyanıyordu. Bu kadar mutlu olmak ona fazlaydı.
Yataktan hızlıca kalktı ve üzerine Chanyeol'ün dolabından uzun beyaz bir t-shirt geçirdi. Hep hayaliydi bu, sevgilisinin kıyafetini giymek. Tamam... bu kızların hayali olabilirdi ama, bu güzel yüzün kızdan farkı yoktu. Bu yüzden istediğini yapabilirdi.
Çıplak ayaklarının zeminde bıraktığı sesle koşarak mutfağa indi. Derin bir nefes aldı ve mutfağın kapısını araladı.
Üzerine tam oturan siyah dar kotu ve beyaz gömleğiyle, krep yapan bir Chanyeol yine ona fazlaydı. Bunları hak ediyor muydu? Kalbinin hızlanmasına engel olamadan yavaşca Chanyeol'ün arkasına geçti, yine derin bir nefes alıp sevgilisinin arkasından ona sarıldı. Fazla... mutluydu.
Chanyeol bu sarılışla irkildi ve gülümseyerek arkasına döndü. Chanyeol'de ona sarılarak, kalbinde ki kötülükleri atmayı diledi. Chanyeol, Baekhyun için fazla kötüydü. Korkuyordu, onu tehlikeye atmaktan, incitmekten. Ama bir kere aşık olmuştu ve Baekhyun için kalbinde ki kötülükleri atmayı deneyecekti.
"Sevgilim kalkmış." Yüzünün her bir yerine öpücük kondurduktan sonra dudağına küçük bir buse kondurup geri çekildi. Baek ona büyülenmiş gibi bakıyordu. Ya da bu kadar sevgi fazla gelmişti.
"S-sevgilim?" Chanyeol kekelemesinin ne kadar tatlı olduğunu düşünemeden hızlı bir cevap verdi. Hala sarılıyorlardı.
"Evet... Sevgili değil miyiz? Beni istemiyor musun?"
"HAYIR! Yani hayır... Seni seviyorum. Ama korkuyorum. Sana bu kadar çabuk bağlanmam beni korkutuyor." Chanyeol bu cümleyle, Baekhyun'un doğru söylediğini anlamıştı. Ama birbirlerini seviyorlarsa onlara hiç kimse engel olamazdı.
"Bende sana bu kadar çabuk bağlanmamdan korkuyorum. Ama endişelenme, seni koruyacağım. Seni kendimden de koruyacağım, etrafta ki belalardan da." Ona sımsıkı sarıldı ve kendine itiraf etti.
'Baekhyun... Seni ölene kadar seveceğim. Neden bilmiyorum ama sen bende koruma duygumu açığa çıkarıyorsun. Seni yeni tanımama rağmen seni ölene kadar seveceğim.'
Baekhyun'da ona sımsıkı tutunarak, onu bırakmayacağını anlatmış oldu.
'Chanyeol... Seni seviyorum. Sonsuza dek seveceğim. Beni koruyacağını biliyorum. Sen beni bıraksan bile ben seni asla bırakmayacağım.'
İkisinin kendilerine ettiği itiraflarda, tek bir fark vardı.
"Ölene kadar..." "Sonsuza dek..."
***
[Hunhan]
Evlilik teklifini bir hastane odasında almak çokta iyi değildi. Ama yanında sevdiğin insan olunca, dünyanın en kötü yerine bile gitsen orası sana cennet gibi gelirdi.
"Ee? Ne diyorsun Luhan? Evlenelim mi?" Luhan girdiği şoktan çıkmış ama bu cümleyle tekrardan bir şoka girmişti.
"Luhan? Luhan?!" Sehun yatakta doğrulmaya çalışmış ama bacağına giren ağrıyla bundan vazgeçmişti.
Luhan artık şoktan çıkmanın ve bir cevap vermenin vakti geldiğini anlamıştı. Omuzlarını dikleştirip, Sehun'un yanına kıvrıldı. Elini Sehun'un göğsüne koydu. Boşta kalan eliyle de Sehun'un saçlarını okşamaya başladı.
"B-ben... Bu ani olduğu için şaşırdım. Tabii ki de senle evlenirim." Sehun gülümsemesiyle Luhan'a büyük bir cevap verdi. Ama Luhan rahatsız hastane yatağından hızlıca kalkarak Sehun'u şaşırttı.
"Ama... Bir şartım var." Sehun kafasını sallayarak cevap verdi.
"Hm... Güzelce iyileşeceksin ve bir kere altta olan sen olacaksın." Luhan yüzüne şeytani bir gülümseme yerleştirdi ve kötü bir kahkaha attı. Bu sırada Sehun şoka girmiş, gözlerini açabildiği kadar açmış ve yüzünü ekşitmişti.
"Ha?" Luhan kahkaha attı ve şuan yaşadıkları sahnenin, Sehun ona evlenme teklifi ettiği sahneye ne kadar benzediğini düşündü.
"Duydun işte... Altta olan sen olacaksın. Bir kez o duyguyu tatmak istiyorum."
Sehun biraz düşünerek cevap verdi.
"Tamam... Ama sonuçta evlendiğimizde altta olan hep sen olacaksın." Luhan yüzünü düşürdü ve dudaklarını büzdü.
"Bak beni sinirlendirme!"
"Bu yüzle beni korkutamazsın." Kahkaha attı ve Luhan'ın odayı terk edişini izledi.
Onu kızdırmayı seviyordu. Her şeyini seviyordu. Onunla hayatlarını birleştirerek, daha fazla sinirlendirmek istiyordu
Sehun, Luhan'a aşık olmuştu bir kere. Ve ondan hayatta vazgeçmezdi.
***
Kısa bir bölüm oldu. Ama finale yaklaşıyoruz. Siz yinede görüşlerinizi yorumlara yazın.
Sonra ki bölümlerde bir KAiSOO + HUNHAN smut yapacağım. Ve HUNHAN smutta altta olan Sehun olacak. sldkjflas
