O'nu daha fazla görmek için canını bile verirsin. Sevgili olmasanız bile sen o'nu benimsersin. Haberi olmadan küser, sonrada barışırsın. Değil mi? Öyle saçma hissettirir ki aşk... Anlamazsın aşık olduğunu. Arkadaşların seninle dalga geçer. Bağımlısın diye. Oysa ki sen başka şeylere bağımlı olmayı değilde, o'na bağımlı olmayı seçmişsindir.
***
Gözlerine baktığımda o'nun gözleride benden farklı değildi. Ağlayacak gibi duruyordu. Sizce o kadar gün, ay,yıl varken burada karşılaşmak kader miydi? Bence kader olsaydı böyle saçma bir durumda değilde daha farklı bir ortamda karşılaşabilirdik. Hem... O'nun burada ne işi var? Çalışanlarımızdan biri mi?
***
[Luhan]
Hani derler ya 'Gözlerinde kaybolmak istiyorum.' şuan ki durumum tamda buydu. Ben böyle olsun istememiştim, sadece o'nu biraz kıskandırmak istemiştim. Aylar sonra karşılaşıyoruz ve, ve nişanlandığı açıklanıyor. Ben o'nu eşcinsel sanarken hatta o'nun için eşcinsel olmayı göze alırken o'nun yaptığı... Ah gerçekten sinirliyim.
Burada daha fazla durursam gerçekten iyi şeyler olmayayacak. En iyisi gitmek ve yarın erkenden patrona istifa dilekçesini vermek.
Kimseye fark ettirmeden kapıdan çıkarak uzaklaştım. Sehun'un gözlerine daha fazla bakamazdım. Eğer daha fazla bakarsam beni etkisi altına alacağını biliyorum. Kısacık üç günde beni değiştiren adama daha fazla bakıp hayatımı mahvetmek istemiyorum. Tek istediğim şey uzaklaşmak. Buradan, Sehun'dan, babamın hayalinden...
Eve hızlı bir giriş yaptığımda yukarıdan sesler duydum. Kaisoo çifti evde olamazdı değil mi? Yukarı doğru yürümeye başladığımda sesler daha da artıyordu. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Kendi odama girdiğimde bir şey bulamayınca onların odasına bakmak için sessizce yürümeye başladım. Evet Kai ve Soo aynı odada kalıyorlardı. Odalarının önüne geldiğimde sesin buradan olduğunu kanıtlamıştım. Merakıma yenik düşüp kapının kolunu yavaşca indirip kafamı içeriye uzattığımda gördüğüm şeyle gözlerim yuvalarından fırlayacaktı.
"Girmiyor.. Jongin!"
"Biraz daha dene bebeğim"
"Öhöğöğöğö" Ne yapıyorlardı bunlar? Kai alttamıydı? Aman Tanrım!!
"YA! LUHAN! EĞER KAPIYI ÜÇ SANİYE İÇİNDE KAPATMAZSAN OLACAKLARI KİMSE AMA KİMSE TAHMİN EDEMEZ! Anladın mı benim canım arkadaşım?"
Ani ruh değişimden korktuğum Soo'dan uzaklaşarak yavaşca kapıyı kapattım. Anlamıyorum otel bulamıyorlar mı?
Odama girdim ve kendimi düşüncelerimle yalnız bıraktım. Sehun ne yaptın bana?
***
[Sehun]
Luhan gözlerimin önünde kapıdan çıkarken hiçbir şey söyleyememiştim. Yarın ilk işim adresini bulup evine gitmek ve bu olanları açıklamak olacak. Biliyorum beni dinlemeyecek ama sadece konuşmak istiyorum fazla mı?
Herkes şoku atlatıp alkışlamaya başlayınca dayanamadım ve salondan ayrıldım. Siyah incime binip Han Nehrine sürmeye başladım. Tek istediğim hava alıp düşüncelerden sıyrılmaktı. Aklımda arkamda bıraktığım şaşkın ve kızgın gözleri düşününce bir an ürpersemde kafama takmadım ve sürmeye devam ettim.
Geçtiğim yollar bana Luhan'ı hatırlatıyordu. O geceyi, evden kovduğum o lanet geceyi.
[Flashback]