9. Bölüm

4.5K 307 62
                                    

9. Bölüm

Evim güzel evim

23.01.2021

*** **** *** **** ***


Cüneyt ağzına attığı lokmayı keyifle çiğneyerek yuttuktan sonra, elindeki çatal bıçağı ile yeni bir parça kesmeye çalışırken bir yandan Merve'ye övgüler diziyordu;

''Sana abartısız söylüyorum ki hayatımda yediğim en lezzetli biftek sıralamasında bu biftek kesin ilk beşe girer. Ne kattın sen bunu içine? Lütfen doğruyu söyle!''

Merve onun yediği lokmadan keyif alışını izlerken, çatalının ucundaki et yerine onu izlemekten keyif aldığını fark etmişti. Hayatını bir şeyler pişirerek kazanan biri olunca, mutfağından çıkan, elinin değdiği yemekleri yiyen insanların, yediklerinden keyif almasına ve beğenmesine alışkındı. Ancak Cüneyt'in beğenisi ona her zamanki alışkın olduğu tatmin hissinin çok ötesinde bir şeyler hissettirmişti.

''Gerçekten bir şey katmadım. Pişirirken karşımda oturuyordun. Bir şeyler katsam görmez miydin?'' diye cevap verdiğinde, Cüneyt ağzındaki lokmayı yutmuş, yeni bir tanesinin peşindeydi,

''Evet, ama yine de inanamıyorum. Tüm bu lezzet el mahareti mi yani?'' dedi.

Merve hafif bir tebessümle sadece; ''Öyle de denebilir.'' diye yanıtladı onu ve çatalının ucundaki et parçasını ağzına atıp yavaş yavaş çiğnemeye başladı.

Cüneyt yemeğe ara verip ile ona dikkatlice bakmaya başladı. Kafasının bir şeylere takıldığı çok belliydi ve hafif bir kaş çatışıyla, ''Senin bir sırrın var kesin. Yoksa öyle denebilir filan diye geçiştirmezdin.'' dedi ve cümlesi biter bitmez yemeğine hemen geri döndü.

Merve yüzüne yayılmak üzere olan koca gülüşü saklamakta, kontrol etmekte zorlanıyordu,

''Her şefin sırları yok mudur zaten.'' dediğindeyse, ''Sen de bir şef olduğuna göre söylemeyeceksin sanırım sırrını. Ne yapalım? Ben de sık sık sana gelirim yemeğe.  Olmaz mı?'' diye cevapladı Cüneyt.

Onun söylediği şeyle kısa bir an şaşkınlık yaşadığında, karşısındaki adamın da tıpkı onun gibi gülüşünü kontrol etmeye çalıştığını fark etti Merve. Hafifçe yukarı kıvrılan dudağının köşesi, onun muzipliğini ele vermişti bir kere. Aralarında ki bu oyunu hiç bozmadan devam etti.

''Olur tabi ki. Ne zaman istersen.''

''Bana açık çek vermeni tavsiye etmem. Bir bakmışsın her akşam buradayım.''

''Ha ha. O kadar olacağını sanmıyorum. Abartıyorsun şu an sadece.''

''Beni tanımadığın o kadar belli ki.''

''O.. Oo.. ''

''Ne o? Korktun mu yoksa?''

''Yoo. Korkmadım. Her akşam misafir ağırlayacak kadar iyi bir ev sahibi olmadığım için o..oo dedim aslında. Bir süre sonra bir bakmışsın yemekleri sen hazırlamaya başlamışsın. Sakın şaşırma buna. Ben evde biraz tembelimdir de.''

''Ha ha ha. Ben senin yaptığın lezzetli şeyleri yemeyi planlarken nasıl her şey tersine döndü birden. Ama sana demiştim o gün. Ben maydanozla naneyi bile ayıramayan biriyim. Bu iş bana kalırsa aç kalacağımız kesin. Ayrıca ben senin bu küçücük mutfağına sığmam sanırım. ''

''Denemeden bilemezsin. Ben de daha önce sana demiştim ki, bir şey istediğinde bir şekilde yolunu bulabilen birisin.''

Cüneyt aldığı cevaptan hoşlanmış ve keyifli bir kahkaha atmıştı.

Sarı ŞövalyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin