3. Bölüm

5.3K 326 52
                                    



<Aşkı için ateşe uçan kelebek olmak mı, yoksa aşkın ateşi içinde yanan ateşböceği olmak mıydı mesele?>

*** ** *** ** *** ** *** **

3. Bölüm

Bu Kez Olmaz

05.12.2020

Medya: Cüneyt Tanyürek

*** ** *** ** *** ** *** **

Merve, bu sahneyi daha önce yaşamıştı. Hatta en fenasını, en rezilini tecrübe etmiş ve ağzı fazlasıyla yanmıştı.

Birkaç yıl önce erkek arkadaşım diye aylarca gezip dolaştığı adamın içten içe Simge'nin aşkından ölüp bittiğini, sırf Simge'ye yakın olabilmek için onunla çıktığını, Simge'yi daha fazla görebilmek için sürekli o bizim arkadaşımız ve yalnız bırakmak doğru olmaz diyerek her gittikleri yere çağırmasını, sürekli dükkanda, onun çevresinde dolanmasını ve hatta ki en fenası buydu; birlikte çekildikleri her resimden Merve'nin olduğu yerleri keserek Simge, Kıvanç ve kendisinin özel fotoğraf albümü yaptığını görmüştü.

Tüm bunlar basit bir olaydan sonra içine düşen kurdun kulağına fısıldadığı şüphe dolu cümlelerden sonra ortaya çıkarmıştı. İşyerindeki bilgisayarı bozulduğunda erkek arkadaşım dediği adamdan, iş için kullanmak üzere laptop'ını istemesi ve onun bunu çok ters bir biçimde reddetmesiyle başlamıştı şüphe. Çünkü arabasını bile tek kelimeyle Simge'ye vermişken laptop için fazlasıyla agresif gelmişti davranışı. Gerçi sonrasında düşündüğünde Simge'ne derse desin hemen yaptığını, oysa kendisi bir şeyler istediğinde sürekli geçiştirdiği de fark etmişti Merve. Günlerce düşündükten ve birkaç adım geri çekilerek onu ve davranışlarını inceledikten sonra daha fazlasını öğrenmek için harekete geçmişti. Üniversitede bilgisayar mühendisleri ile takılmanın faydalarından biri de bir bilgisayara nasıl sızacağını öğrenmiş olmasıydı. Onun mailine yolladığı, minicik bir ajan virüs barındıran mail, onun laptopundan açıldığı anda ondan sakladığı her şeye ulaşmıştı Merve.

Yüzlerce dosyayı üşenmeden tek tek tıklayıp içlerinde laptopunu ondan gizlemesini gerektirecek şeyi aramaya başlamıştı. Bir süre dosyaların içine girip çıktıktan sonra bir fotoğraf klasörüne gelmişti sıra. İçine girdiğinde kafayı yiyorum herhalde diye düşünmüştü. Sadece Simgenin fotoğraflarıyla doluydu klasör ve bir kaçında kendisinin de yer aldığını çok iyi hatırladığı fotoğraflardan kesilerek çıkartıldığını görmüştü. Şerefsiz erkek arkadaşı, Simgeyle kendisini hayali bir aşkın içinde tasvir etmişti ki hepsinde daha da beteri, küçük balığı Kıvanç'ını da mide bulandırıcı hayalin içine sokmuş, onun da bu albümün içine almıştı.

Tam üç gün ne yapması gerektiğini düşünmüştü Merve. Üç günün sonunda erkek arkadaşı için en yakın arkadaşlarının da olduğu bir akşam yemeği için düzenlemişti. Hiçbir şey olmamış gibi herkes yemek yemiş ve havadan sudan sohbet etmişlerdi. Her şey olağan şekilde devam ederken erkek arkadaşı çalan telefona cevap verdiğinde oyun başlamıştı. Ardı ardına gelen telefonlar ve mesajlarla neye uğradığını şaşıran adama neler oluyor diye sormuştu en masum haliyle.

''Biri beni hacklemiş ve tüm hesaplarımı ele geçirmiş. Abuk sabuk mailler, mesajlar yollamış herkese. ''

''Aa. Nasıl olur? Ne yazıyormuş ki mesajlarda.''

''Şu rezilliğe bak. Allah kahretsin. Patrona da gittiyse mahvoldum ben. Merve, senin tanıdıkların vardır mutlaka. Nasıl alırız hesabı geri? ''

''Dur bir sakin ol. Hallederiz. Çok merak ettim gerçekten ne yazıyor mesajlarda. Dur bir bakayım bende.''

''BEN ŞEREFSİZ, HAYSİYETSİZ, İKİYÜZLÜ VE AHLAKSIZ BİRİYİM. İNSANLARIN YÜZÜNE BAKIP YALAN SÖYLEMEKTE ÜZERİME YOKTUR. BENİ ADAM YERİNE KOYUP YÜZÜME BAKIYORSUNUZ AMA BEN YÜZÜNE BAKILMAYACAK KADAR ADİ BİRİYİM. BU İTİRAFIMDAN SONRA HALA BENİMLE GÖRÜŞÜYORSANIZ DA ARTIK O SİZİN APTALLIĞINIZDIR. BUNDAN SONRA SİZE YAPACAĞIM HER TÜRLÜ ALÇAKLIĞI, ADİLİĞİ KABUL EDİYORSUNUZ DEMEKTİR.''

Sarı ŞövalyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin