30. Bölüm

3.4K 217 21
                                    


Merve, sıkıntıyla oflayarak önündeki laptop'ın kapağını kapattı ve çiçeklerin bakımını yaparken bir yandan onlarla konuşan Simgeye dönerek,

''Elli, altmış metrekare eve dört bin beş yüz yazmış adam ilana, üstelik giriş katı ve dahası beş yüz lira da site aidatı diyor. Ev sahipleri çıldırmış olmalı, bunun başka bir açıklaması yok. Kıç kadar ev, nasıl dört beş bin lira eder aklım almıyor.''

Merve ne kadar öfkeliyse, Simge onun tersine sakin bir ses tonuyla,

''Tatlım her yerde böyle, sadece Antalya değil ki. Geçen haberlerde bile çıktı, emlak fiyatları ikiye, üçe katlamış. Sen kendi zevkine göre bir daire seç, fiyat konusunu çok kafana takma. Bir şekilde öderiz kirasını. Seni evsiz bırakacak halimiz yok sonuçta. Gerçi şu an pek de evsiz sayılmazsın. Kocaman bir köşkte yaşıyorsun. Ben olsam yeni ev tutma konusunda çok acele etmez ve sevgilimle aynı evde yaşamanın tadını çıkartırdım. Sabah olmazdı hemen ve tüm gece çıplak kalırdık.. ''

''Şekerim, bir şey soracağım sana.''

''Sor tatlım.''

''Yaman ortaya çıktığından beri hep böyle bir cinsel imalı şakalar filan yapıyorsun ya.. Sen yıllarca usturuplu, hanım efendi bir kişi olarak nasıl yaşadın çok merak ediyorum? İçinden seks düşkünü, femme fatal bir kadın çıktı senin. ''

''Ha ha ha.. Abartıyorsun şu an.. ''

''Vallahi abartmıyorum. Ne görüyorsam onu söylüyorum. Bazen beni bile şaşırtacak şeyler söylüyorsun. ''

''Tatlım.. Ben senin gibi sevgilisi her an elinin altında olan biri değilim biliyorsun. Haftada iki gün ancak görüşüyoruz ve çoğu zaman Kıvanç bizimle. Özlüyorum onu napıyım. Üstelik yıllarca kimse ile sevişmediğimi de göz önüne alırsan şu an ki doyumsuzluğuma hak vermen gerek. Telafi etmem gereken çok zaman ve yapmak istediğim çok şey var daha. Mesela son günlerde aklımda Yamanla...''

''Sakın söyleme. Dur!''

''Ha ha ha. Şaka yapıyorum tatlım ya. Fantezilerimi sana anlatmayacağım, korkma hemen.''

''İster istemez korkuyorum artık senden. Bazen yüzünde, aklından muzur bir şeyler geçer gibi bir ifaden oluyor. Aklım çıkıyor o zamanlar anlatacaksın diye.''

''Hiç duygularımı gizleyemiyorum işte bak. Yaman da bu yüzden beni böyle açık kitap gibi okuyor. Ama sen boşuna korkuyorsun canımcım. Aklımdan geçen muzur şeyleri anlatacağım tek bir kişi var. O da Yaman.''

''Şükürler olsun Tanrım.''

Simgeyle olan şakalaşmaları dükkanın kapısının açılırken çıkardığı zillerin sesi ile kesilince ikisi de kafasını kapıya doğru çevirdi. İçeri giren kişinin Cüneyt olduğunu gördüklerinde neşeyle karşıladılar onu.

Cüneyt, ikisine de selam verdiğinde onun yüzündeki endişeli ifadeyi fark eden Merve, oturduğu yerden kalkıp sevgilisin yanına doğru gitti ve ;

''Sevgilim, bir sorun mu var?'' diye sordu.

''Yo, hayır yok. Seni almak için geldim. Can aradı. Evine giren kişi yakalanmış. Savcılığa gitmemiz gerekiyor.''

''Gerçekten mi? Kimmiş peki? Hande değil, öyle değil mi?''

''Yok değil.''

Merve duyduğu cevapla fazlasıyla rahatlarken başını Cüneyt'in göğsüne yaslayıp, derin bir nefes aldıktan sonra ''Çok sevindim..'' dediğinde, Cüneyt onu kollarının arasında bir süre tutup, başının üstüne bir öpücük kondurup yavaşça geri çekildi.

Sarı ŞövalyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin