18. Bölüm

3.7K 276 62
                                    


18. Bölüm

Kaçmak yada kalmak, işte bütün mesele bu...

14.02.2021

*** **** *** **** *** ****

Merve ertesi sabah erkenden işyerine gelerek, akşam ki düğün yemeği için dünden hazırlıklarına başladığı pastayı tamamlamak üzere hızla işe girişti. Dört katlı pastanın keklerini ıslatmakla başladı işe. Kremasını katlarına sürmeye başladığında Simge yüzündeki kocaman gülüşüyle mutfak kapısından içeri girdi ve sesindeki neşeli tonla günaydın diyerek doğruca kahve makinesinin başına gitti.

''Uyanmak için bir demlik kahveye ihtiyacım var diye düşünürken canım arkadaşımı kahveyi demlemiş bulmak dünyalara bedel.'' derken dolaptan aldığı iki fincanı kahveyle doldurup birinin Merve'nin önüne bırakıp ''Ne haber?'' dedi sırıtarak.

''İyi, ne olsun? Haberler sende.'' dedi Merve arkadaşının içinden taşan neşesinin nedenini merak ederek.

Simge yüzünden düşmeyen sırıtmasıyla kahvesini yudumlayıp, ''Ne olsun.. Hayatımda ilk defa her anlamda mutlu olduğumu hissediyorum ve bu çok güzel.'' diye cevap verdiğinde içerden çalan telefon sesiyle oturduğu tabureden kalkıp, ''Birazdan gelirim. Sana anlatacaklarım var.'' diyerek onu kafasında deli gibi dönüp duran düşüncelerle yeniden yalnız bıraktı.

Merve, arkasından ''Acele et. Şu neşenin sebebini bir an önce duymak istiyorum.'' diye seslenip elindeki krema kasesini bırakarak kahvesinden yudumladı. Hissettiği kahvenin tadı her zamanki içtiğinden biraz daha sertti ki zaten öyle olmasını istemiş, makineye kahveyi biraz daha fazla atmıştı. En az arkadaşı kadar uykusuzdu ve başı delicesine ağrıyordu. Simge'nin uykusuzluğunun sebebi tahmin etmek zor değildi. Malum kişiyle keyifli bir gece geçirdiği ortadaydı. Oysa kendisi en berbat gecelerinden birini geçirmiş, tüm gece evin içinde dolanmış, yatağa girdiği zaman da tam manasıyla derin uykuya dalamamıştı. Onu ve dün akşam ona söylediği şeyleri düşünüp durmuştu. Cüneyt'le olan ilişkisine son vermek, belki de o güne kadar yaptığı en zor şeylerden biri olmuştu.

Ona ilişkiye devam etmek istemediğini söyledikten sonra çok fazla bir şey konuşmadan sessizce karanlığın çökmesini izlemişler daha sonra Cüneyt, seni eve bırakayım demiş, birlikte işyerini kapatıp çıkmışlardı. Aynı sessizlik eve varana dek sürmüş, en son arabadan birlikte inip evin kapısına kadar eşlik ettiğinde, Merve'nin ona teşekkür etmesinden sonra Cüneyt'in derin sessizliğini bozarak ona söylediği şeyler, keskin bir bıçağın derin kesiği gibi canını acıtmıştı.

''Sana hayatında mutluluklar dilemekten başka bir seçenek bırakmadın bana maalesef. Yine de bilmeni isterim ki ihtiyaç duyduğun her an beni arayabilirsin. Özellikle Hande konusunda elimden geleni yapacağımı bil lütfen. Azmettiren kişinin Hande olduğu ortaya çıkarsa davanda tanıklık yapar, en yüksek cezayı alması için ne kadar gücüm varsa kullanırım. Buna emin ol. Ayrıca sana iyi bir avukat tanıdığımı yönlendirmek isterim. Bu davayla ilgili ihtiyacın olacağı kesin. Gerçi benim yönlendireceğim kişiye de güvenmeme ihtimalin var ama ben yine de bunu teklif etmek istiyorum. Evet, söylenecek her şey söylendiğine göre ben gideyim artık. Kendine çok iyi bak Merve. İyi geceler.'' dedikten sonra arkasını dönüp kaldırımın kenarına park ettiği arabasına doğru gitmişti. Merve onun gidişini izlerken küçük bir ihtimal de olsa dönüp ona bakmasını beklemiş, ancak Cüneyt doğrudan arabasına binerek hızla oradan uzaklaşmıştı.

Merve onun arkasından bir süre daha sokağa baktıktan sonra apartmana girmiş ve merdivenlerden çıkıp kendi dairesinin kapısını açıp içeri girdikten sonra doğruca yatak odasına giderek soyunmaya başlamıştı. Banyoya girip duşun musluğunu açıp, suyu dayanabildiği en yüksek sıcaklığa getirerek sıcak suyun başından aşağı akarak onu rahatlatmasını beklemiş ama umduğu rahatlamayı hissedememişti.

Sarı ŞövalyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin