Kabuk Tutmayan Yara

5.4K 151 9
                                    


Selam arkadaşlar ben geldim.

Şimdi diyorsunuz yine geldi baş belası diye 😁 ,evet geldim.

Ama yeni bölümle geldim.
Yani kızmayın bana 😖.
  Bu bölümü de FatmaTopba4 arkadaşıma ithafen yazıyorum.

Ve biraz da üzgünüm açıkçası ben o kadar yazıyorum bir 🌟ı bana çok görüyorsunuz. :(

Bölümü gören ,okuyan arkadaşlarım bir oy verin ya 🙁👌


Babamın hiç kavga ettiğimi duymamış olmasına karşın onun gelmesini dilerdim.

-Buyrun , oturun da konuşalım.

Başını sallayıp hemen  karşıma oturdu.

-Hayrola müdür bey bir sıkıntı mı var ?

Müdürümüz selim bey sıkıntıyla çenesini kaşıyıp,önce bana sonra önündeki kağıda ardından da ilker piçine baktı.

- Evet bir sıkıntı var genç adam.
Kardeşin nur zeki ve kıymetli öğrencilerimizden, fakat bugün yaptığı şey hafif bir şey değil,o yüzden sizi çağırdım dedi.

Ve devam etti.

-"Nur başarılı olmasına karşın hırçın ve biraz da asabi.

Bunu bugün daha net gördüm. Alt sınıflardan kıymetli bir öğrencimizi hastanelik etti. Bu yüzden burdasınız.

Kendisine 1 hafta uzaklaştırma cezası yazdım.

Mümkünse 1 hafta okulda olmaması gerekli."

Selim hocanın dediklerinin üstüne küçük çaplı bir şok geçirdim.
Ne yani o sürtük yüzünden bana 1 hafta ceza mı verecekti.

-Hocam siz ne diyorsunuz , hayır kabul edemem bunu.

-Sana fikrini sormadım Nur.!

Sesindeki öfke bariz bir şekilde ortadaydı.
Ama bana bunu yapamazdı.

Ben ne yapardım  1 hafta evin içinde.

-Nasıl yani müdür bey ne kavgası?

-Nur bugün gözde öğrencilerimden biriyle kavga etti ve ona bu cezayı gerek gördük.

-Anlıyorum müdürüm. Peki 1 hafta gözünüze gözükmeyeceğinden emin olabilirsiniz.

Bunu söylerken ki yüz ifadesi korkmama neden olacak cinstendi.
Müdürden izin isteyip sınıfa  çıktım.

Merdivenleri çıkarken 1 hafta evde ne yapacağımı düşünüyordum açıkçası.

Mehmet bugün bize gelecekti babam sorun çıkarmazdı umarım.

Bu düşünceler beynimin içinde yer edinmiş , kafamın içinde küçük kurtçuklar varmış gibi yiyip bitiriyordu beni.

Düşünürken sınıfın kapısına gediğimi fark ettim. Zil çaldığı için koridorlarda kimse gözükmüyordu.

Kapıyı tıklatıp öğretmenin gir demesini bekledim. Içerden gelen sesle kapıyı açıp içeri adımladım.

- Nur nerdesin sen kızım geç kaldın derse .

-Kusura bakmayın Binnur hocam müdür beyin yanından geliyorum. 
Deyip sırama oturdum. Bugün cezadan önceki son günümdü.

Mehmet hemen koluma dokunup;

-Bir şey mi oldu bebeğim, bu ne surat ?

Tabi kavgdan haberi olmadığı için bu soruyu sorması çok normaldi.

-Kavga çıktı, kızın birinin bileğini kırdım. Velimi çağırdılar ve 1 hafta uzaklaştırma cezası verdiler.

Dedim büyük bir soğukkanlılıkla.

Gözbebekleri şaşkınlıkla irileşti. Ve;

-  Şaka yapıyor olmalısınnnn!

Dedi hayrete düşmüş gibi hali vardı.

-Yo gayet ciddiyim.

Mehemet hem hocanın ikazı hemde şaşkınlıkla önüne döndü.

Kendimi ne kadar kastıysam artık boynum sızlamaya başlamıştı.

Acıyla sessizce inledim.
Ama mehmet hemen bana dönmüştü.
Başkasının duymadığından emin olmak için etrafa baktım. Evet kimse duymamıştı.

Yüzümdeki canımın acıdığını belli eden ifadeyle mehmete döndüm tekrar.

-Neyin var senin, dedi kaygıyla.
Elimin boynumda olduğunu fark etmesiyle eliyle saçlarımı kenara çekip baktı.

Gözlerine inanmayan bir ifadeyle;

-İlker yaptı deme sakın yoksa onu kendi ellerimle öldürürüm!!! dedi.

Ve ben sadece sustum.
Bu yaşananlara karşı, çektiğim acıya karşı ve bana yapılan her türlü kötülüğe karşı sustum.

Çünkü konuşsam dayanamazdım.

Konuşsam insanlar bana acıyarak bakacaktı. Çözümü yoktu bunun, Ya da bir yolu.

O yüzden en iyi yaptığım şeyi yaptım. Başımı eğdim ve ağzıma kilit vurdum.

-Nur nolur bir şey de güzelim bana.

Hiç bir şey demedim,ağzımı açmadım.

Zilin sesi sınıfı doldurunca herkes yavaş yavaş çıktı. Mehmetin yanına sevda da gelmiş ve o da sormuştu mehmetse "bizi biraz yalnız bırak "demiş  onu göndermişti.

-Nur daha ne kadar susacaksın. Yapma be güzelim heder oluyorsun, kendini yiyorsun görmüyor muyum ben.

Mehmetin konuşması ile akmamak için direnen gözyaşlarımı serbest bıraktım.

Ağladığımı anlayınca saçlarımdan nazikçe tutup göğsüne yasladı başımı.
-Şşşş geçti geçti ben burdayım yanındayım bak .

Dedi sakinleştirmek için.  Sakinleşmek bir yana daha çok ağlıyordum.
Kabuk tutmuyordu yaram ki her seferinde daha derinden kanıyordu.

O an öz annem ve babam geldi aklıma ve kesik kesik görüntüler.

" -Kı- kızım nu-rrrr!!!

- Baba beni bırakma nolur ,baba ölme babaaaa!!!

Yan tarafımda kanlar içinde yatan bedene baktım ağlamaktan şişen gözlerimle.

-Anne uyan nolur, anne sen gitme bari annee.

Küçücük ellerim ve çaresizce dökülen gözyaşlarımla baktım ama uyanmıyordu.

Derken arabanın kapısı açılmış polisler annemle babamdan ayırıyordu beni.

-Polis abi nolur bırak annemle babam orda  beni alma nolurrrr.

Polisler zorla hurdaya dönmüş yanmak üzere olan arabadan çıkarttılar beni o an.

-Babaaaaaa ! Anneeee nolur bırakmayın beni nolurrrrrrr.."

Aklıma gelen anıyla daha çok sarıldım dostuma, daha çok sarıldım kanayan yarama.
Bu hep böyleydi ben tektim ve bu değişmeyecekti.

Mehmet şaşırmış ama teselli etmek için sarılıyor,saçlarımı öpüyor, ben burdayım diye  kulağıma fısıldıyordu.

......



Bir bölüm daha bitti.
Biraz üzücü oldu.
Aglayanlara peçete verebilirim.
Ki benden fırsat kalirsa.

❤Arkadaşlar oy vermeyi unutmayalım emek var burada lütfen ❤

👋İyi geceler kendinize iyi bakın bir sonraki bölümde görüşmek üzere 👋

Tamı tamına  762   kelime  vay be 😁.


Kuytu KöşeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin