-19- (M)

392 31 26
                                    


Medya: BİG bruh, adam yürüyen mükemmelliyet mübarek.

***
Aq şimdi şunu farkettim, 1. Şahıstan smut yazmak daha kolaymış sndlsmdsnk

***
-Yoongi-

Öpüşmemiz çılgınlar gibi ve çok hızlı gerçekleşecek gibi gelmişti ama dudaklarımız birleştiğinde tam tersi yaşandı. Çok yumuşak ve sakin... Tüm heyecan ellerimize ilerledi ve ellerimiz birbirimizin omuzlarına, boynuna gitti.
Kendimden geçmiştim. O da bunu benim kadar arzuluyordu ve o da bunun iğrenç ve saçma bir ayrılık sonrası teselli sevişmesinden ibaret olmamasını, her şeyi berbat etmemeyi istiyordu.

Dudaklarının yumuşaklığını hissederek onu yavaşça, anlayışla öptüm. Yavaşlamak için ciddi bir irade gerekiyordu. Ve daha ne kadar bu iradeyi kullanabileceğimi bilmiyordum.

Dışa yansıttığımız tutku ve şehvetli öpüşmemiz bir şeyin kanıtıydı; birbirimizi ne kadar istediğimizi gösteriyordu.

Elleri başımı kavrayıp beni kendine doğru çekti. Yüzümü onun ağzına doğru yaklaştırıp diline uzandım. Tanrım! En son ne zaman bu şekilde öpüşmüştüm? Hatta, hiç böyle öpüşmüş müydüm? Bu gecenin gerçekten özel olmasını istiyordum.

Kanım, damarlarım içinde, disko ışıklarının parlak renkleri gibi parlıyordu.. (Mülo: Horon tepiyo desene şuna).

Geri çekilip yavaşça alt dudağımı ısırdı. Gözlerini açtı ve bana baktı. "Hiçbir şeyi unutmak istemiyorum. Bu geceyi b-benimle özel yapar mısın?" dedim nefes nefese. Gülümsedi. Önceki parlak gülümsemesi gibi değildi. Bu küçük ve yaramaz gülümseme bulunduğumuz durumda nereye kadar gideceğimiz hakkında fragman sunuyordu.

Eski benden kalan bir parça, kontrolü elden bırakmam için savaşıyordu. Ellerimi tişörtüne doğru yönlendirip onu kendine çektim. Vücudunu koltuğa doğru itti ve bacaklarımı onun beline dolayıp, ağırlığımın üzerine çıkmasına izin verdi.

Tekrar öpüştük ve bu defa, öncekinin aksine aceleci ve çılgıncaydı. Sanki zaman kısıtlıymış da birbirimizi kaybedecekmişiz gibiydi... Sertleşmesini hissettim. Sertliğini benim sertliğime bastırıyordu. İkimizin vücudu birden hissediyordu. Pantolonunu kavradım.

Tae gözlerini sımsıkı kapattı. Pürüzsüz bulduğum yüzünü benimkine yaklaştırıp yanağıma sürttü. Kulağıma, "Seni istiyorum 'hyung' ve davranışların beni fazlasıyla zorluyor," diye fısıldadı.

Yüzünü ellerimin arasına alıp kendime doğru çektim. Dudaklarımız kapalı öpüştük, ardından da tekrar dillerimizle ve sonra tıpkı hayal ettiğim gibi dizini bacaklarımın arasına yerleştirerek beni bastırdı. Öpücüğünü içimde hissediyordum. Geri çekildiğinde, alçak ve istikrarlı bir sesle 'Bende, bende seni istiyorum Taetae...' diye fısıldadım.

Parmaklarımı, ıslanmış saçlarının arasından geçirdim. Bacaklarımı onunkilere doladım. Ağırlığı nefesimi kesti. Dünyanın bir an için durduğunu hissettim. Zaman, sanki durmuştu.

Boğazımı, köprücük kemiğimi ardından boynumu öptü ve tişörtümü benim yapamayacağım kadar zarif bir şekilde çıkardı. Dudakları göğüsümde gezindi. İçimdeki her bir sinirin gerildiğini hissediyordum. (Mülo: Yah! İşte horon tepiyo de aq uzatma.) (Yng: lan mülo bi sg anın içine etme)

Sonrasında ben onun tişörtünü yırtacak gibi çıkarırken o da benim pantolonumu çıkardı. Küçük bir kıkırdama bırakmıştı çoktan.

Ardından tenimiz birleşti. Giysilerimin her bir parçasını çıkarırken dikkatini görünen kısmlara veriyordu, yüzlerimizi hizaladı ve beni tekrar öptü.

Hassas ve sevgi dolu haraketleriyle kafamı karıştırmıyordu artık. Onu sevdiğime emindim ve onunda beni sevdiğine emindim.

Nihayet parmakları iç çamaşırımın (boxer*,nasıl yazıldığından emin değilimke, yazmıcam evet canım istedi) lastikleriyle uğraşmayı bırakıp kenarından içeri girdi. Kot pantolonunun düğmesini yavaşça açtım. Fermuarını açarken ve elimi sertliğinin üstüne kaydırırken beni durdurmadı.
Onu ilk defa hissettmeyecektim belki ama ilk defa, ilk defa duygularımızdan emin bir şekilde birlikte olacaktık.

Kalın ve sertti. Vücudunun geri kalan tüm kısmından daha sıcaktı. Ona dokunurken gözlerini kapanttı, kafasını geriye attı ve kaşlarını yukarı kaldırdı. Bunu sevmiştim. Ama şu an kötü durumdaydım ve oyalanacak, oynayacak vaktim yoktu.

Pantolonunu çıkarıp sertliğimi onunkine bastırdım. İç çamaşırım hala üstümdeydi. İki parmağını iç çamaşırıma geçirerek aşağı indirdi. Kendini üzerime bastırdı. İkimiz de yüzümüzü buruşturduk. Sonra bana tekrar sertliğini hissettirdi. Dişlerimin arasından soludum. Böyle devam ederse o daha içime girmeden boşalabilirdim.

Önce beni öptü ve sonra dudağımı dişlerinin arasında tuttu. Canım yanıyordu ama o an bunu önemsemedim. Ve acıdan değil rahatlama hissinden inledim. Bunun için yanıp tutuşuyordum ve bunu içime girdiğinde fark ettim.

İlginç olan şu ki beni becerirmiş gibi sert ve tutkuyla öpüyor ve öpermiş gibi yumuşakça, yavaş hareketlerle beceriyordu. Çok yavaştı ve sanırım daha fazlasını istiyordum. Evet, daha çok vuruş istiyordum.

"Dokun bana," dedim ona. "D-dokun lütfen." Nihayet parmaklarını hissettim. Defalarca bir aşağı bir yukarı haraket ederek beni giderek sona yaklaştırıyordu. Hızlanmaya başladı ve ben yavaşlayacak diye telaşlanmaya, endişelenmeye başladım. Ama durmadı. Kendi sesimi, istemeden inlemelerimi duydum. Kendim gibi değildim belki ama bu halimi sevmiştim.

Dudaklarını kulağıma yanaştırdı ve boynumla kulağım arasında kalan yeri öptü. Sanırım hassas noktamı bulmuştu ve ben o an içim dışıma çıkmış gibi hissettim. Kendini bana bastırırken göğüs ucumu emdi. Evet, şu bir gerçekti ki; onu her yerimde istiyordum. Her zaman onu istiyordum.

İkimiz de sona gelmiştik. Kendimi esmer teninin üzerine bıraktım. O da kendini içime bıraktı. Duş almamız gerekiyordu, ama hiç mecalimiz yoktu.

***

O sıcak yaz gecesi, koltukta yan yana uyuduk. O gece, ilk defa birbirimizin duygularını bilerek birlikte olduk. O gece, artık ikimizin gecesiydi.

***

Sadece omg yani bunu yazdığıma inanamıyore. Diğerine göre daha iyi oldu ama hala iğrenç. Olm 800 kelime smut yazmışım, nasıl yazmışım lna?

Tatlı bir namu bırakıp kaçıyorum. Bu günkü (bu bölümü yazdığım gün) Vlive'dan...Aşırı yakışmış renk saçına. Ve aşırı düşünceli bir insan kendisi. 'Amiiii yemeğinizi yediniz mi' diye aegyo yaparak soruyo ve ağağa çok tatlı.

 'Amiiii yemeğinizi yediniz mi' diye aegyo yaparak soruyo ve ağağa çok tatlı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.
.
.
.
.
.

¿My Home? ||TaeGi|| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin