Medya; Bu medyaya ölmeyen varsa adres versin ben öldürcem
***
-Arkada boy meets evil çalıyor... Şarkıya kendimi kaptırdım 😍-
***
Küççççücük bişy belki smut içeriyor olabilir. Ama olmaya da bilir
💩Gözleri hala dudaklardaydı. Bir yandan yapmayı çok istiyor bir yandan da korkuyordu. Daha tanışalı 2 hafta olmuştu ve çok çabuk güvenmişti ona belki de.
Umursamadı. Hiçbir şey o an umrunda değildi. Daha sonra bağımlı olacağını bilmeden gömüldü pembe dudaklara. Anında karşılık aldı o pembe dudakların sahibinden.
***
İlk başta soft olarak başlayan öpüşmeleri, hız kazanıyordu. Yoongi'nin ağzındaki alkol tadını Tae iliklerine kadar hissediyordu. Tae yoongi'yi çektiği gibi kucağına aldı.
O an, zaman ilerlerken, dudakları birlikteyken, aklına doldu. Yoongi sarhoştu. Yarın yaşananların hiçbirini hatırlamayacaktı. Hem iyi hem de kötü anlamda.
Bu Jin'den sonra her şeye yeniden başlamak için bir şanstı, Tae için. Ama ya Yoongi onun gibi hissetmiyorsa? Ya ondan uzaklaşırsa bu olaydan sonra?
Anın tadını çıkarmaya karar verdi. Ertesi günü umursamayacaktı. Hala koltukta devam eden öpüşmelerini daha da hızlanmıştı. (Yapıyım mı gıcıklık)
Yan tarafta kıpırdayan kişi yüzünden ayrıldılar. Jungkook ve Jimin... Kucağında olan bedenle ayağa kalkıp odaya ileledi Tae.
Yan tarafına yatırdı ve kollarını beline dolayıp gözlerini kapattı. Kendini yavaşça uykunun kollarına bıraktı.
***
Sabah hafif bir baş ağrısıyla uyandı Yoongi. Gözlerini kapattı ve bir süre bekledi. O sırada dün gece yaşandığını tahmin ettiği görüntüler geldi gözlerinin önüne. O an hatırlamaya başladı, ne olmuştu dün!?
Yataktan kalkıp elini yüzünü yıkadı ve mutfağa ilerledi. Bir şey olmamış gibi davranacaktı. Evet. En iyi seçenek buydu. Daha ona karşı bir şey hissedip hissetmediğini kendisi bile bilmiyorken, ona söylemesi imkansızdı. Evet belki üzülecekti Tae, ama emin olmadan yapamazdı. Söyleyemezdi.
***
Neden yapmamıştı? Neden ileriye gitmemişti? Korkmuştu çünkü...Yoongi'nin rızası olmadan ileriye gitmek istememişti. Hem arkadaşlığını riske atmak istemezdi hem de onu zor duruma sokmak istemezdi.
Uyandığında yanı boştu. Mutfaktan güzel kokular geliyordu ve saat tahminen öğleyi geçmişti. Dün gece neredeyse olacak olan şeyler aklına geldi. Yapmadığı için pişmanlık mı duyuyordu? Kısmen.
***
Konuyu Yoongi'nin açmadığını, hiçbir şey olmamış gibi davrandığını görünce duraksadı. Gerçekten hatırlamıyor muydu?
Tahmin etmişti...Ama bunun onu o kadar kıracağını düşünmemişti. Sahte bir gülümsemeyle yanına gidip yardım etmeye başladı.
***
Öğle yemeği benzeri bir kahvaltı yaptıktan sonra markete gitmek için dışarı çıktılar. Listeleri her zamanki gibiydi. Tae arabayı sürüyor, Yoongi ise rafları geziyor, ihtiyaçları olan şeyleri alıyordu. Haftada bir küçük bir alışverişe çıkıyorlardı. (2. Kez çıktılar ama no problemo)
Kasada sırayı beklemeye başladılar, taa ki birisi Tae'nin omzuna dokunana kadar. "Afedersiniz, benim 2-3 parça bir şeyim var. Acaba önünüze geçebilir miyim?" Yoongi rüyada olduğunu düşündü. Kabus. Kabus olmalıydı bu. O olamazdı. Olmamalıydı. Tae'nin seslenmesiyle gerçekliğe döndü. 'Yoongi, gel." Adam ikisinin arasında gözlerini gezdirdi. "Yoongi?" Kafasını sanki imkanı varmış gibi daha da gömmeye çalıştı.
Ama kaçmanın yolu yoktu. Kafasını kaldırıp yüzüne baktı. "Ne işin var burda Namjoon?!" "Ne?" Bu sefer konuşan Tae olmuştu. Şaşırmıştı. Odun (lahmajoon) Namjoon bu muydu? Neden birden gelmişti ki?
Namjoon gözlerini ikisi arasında gezdirdi bir süre. Önlerindeki kişi gitmişti. Yoongi kasaya doğru ilerledi.
***
Namjoon'u markette bırakıp çıktılar. Poşet dolu elleriyle evlerine (Tae'nin ama smsklpwn) doğru ilerlemeye başladılar. Namjoon'un onları takip edeceğini düşünmemişlerdi...
***
Üzgünüm yazamadım,bir yerden kıvırttım. Bana sövmeyin.
---
-Bu mini anket kendini imha etmiştir. (:b)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
¿My Home? ||TaeGi||
Fanfiction~TAEGI~ -Daha önce gördüğünüz, cringe hikayeleri unutun. Bu hikaye bambaşka... Aşka olan inancını kaybetmiş iki genç... Arkadaşlık olarak başlayan hikayeleriyle zamanın neler getireceğini kestiremeden hayatlarını sürdürüyorlar. Hayatları al...