-27-

157 20 45
                                    


Medya: bebek buuu

***

Siktiğimin arkadaşı! 'Arkadaş' mış...

Arkadaşlık başka şey...Sevgililik başka şey...Az önce konuşmuştu ve az önce çıkmadıklarını öğrenmişti. O zaman neden yan daireden inleme sesleri duyuyordu?

Lanet olsun ki bu sesler onu çok tahrik etmeye başlamıştı. Yoongi'nin sesini özlemişti. Dur- şu an Yoongi'nin yiyiştiği kişi o değildi saçma bir duruma düşüyordu. Onu seviyordu sonuçta. Ama anlaşılan o ki; o çoktan geçmişi silmişti.

Gözlerini kapattı. Ama sesler dinmek bilmedi. Yoongi ilk defa onun adıyla inlemiyordu... Kabullenmeliydi artık. Yoongi ona ait değildi.

***

Ertesi gün her şey normalmiş gibi işine gitti. Hyunjin onu ofisine çağırdı. Şaşırmıştı. Merakına yenik düşüp gitti.

'Tae! Kapıyı kapat da gel neler oldu inanamayacaksın!'
"Dinliyorum?"
'Ona açıldım, yani tam öyle de söylenemez... O bir süredir duygusal boşlukta. Bana X kişisi diye birisinden bahsetmişti. Onu çok sevmiş, ama ailesiyle olan sorunlar sebebiyle ayrılmışlar. Ve o X kişisi ona inanmamış. Birbirlerini hayatlarından silmişler felan filan.'
"..."
'Her neyse işte, duygusal boşluktaydı ve ben de bundan biraz yararlanıp ona sex, yani yatak arkadaşlığı teklif ettim. İlk başta sıcak bakmadı ama...İşler değişti en sonunda. Ah! Çok mutluyum. Onun darlığını hissetmek...Adımı haykıran sesini duymak-'
"Tamam eğer başka bir şey yoksa benim gitmem lazım."
'Oh, tamam. Görüşmek üzere'

***

Yine lanet olsun ki, gözünün önünden terli Min kedi Yoongi gitmiyordu. Onunla olan anıları aklına doluyordu. Siktiğimin ailesi yüzümden araları çok bozulmuştu. Onun da hata payı vardı elbet..

Düşünceleri kabinlerden birine giren Hyunjin'le kesildi. Tuvaletin kapısını kitlemişti ve sanırım onu fark etmemişti.

Birkaç kere telefonun çalma sesi duyuldu. Sonunda telefonu açan tanıdık bir sesti. "Alo?"

'Y-yoongi ben zor durumdayım yardım etmen gerekiyor.'
"Ne konuda?"

Ah ne kadar saf benim meleğim, diye geçirdi içinden Tae. Birkaç dakika sonra ikilinin konuşmalarının yanı sıra ikisinden de çıkan inlemeler yankılanıyordu. Tae de kendiyle uğraşıyordu doğal olarak. Hastası olduğu ses...

***

Yine Han nehrine gitmişti, bu sefer aşırı endişeliydi. Çünkü kolyesini bulamamıştı, muhtemelen düşürmüştü ve nerede olduğunu bilmiyordu.

***

"Yugyeom! Ne zamandır görüşmüyoruz iyi oldu şansa bak!" Şaşkınca birbirlerine baktıktan sonra sarıldılar.

'Valla Yoongi hyung abimin işleri yüzünden taşındık ve yerleşmeye çalışıyorum işte.'
"Hmm anladım, kolay gelsin."
'Aa hyung bak yolda ne buldum gelirken!'

Cebinden tanıdık kolyeyi çıkarmıştı.
"B-bu...alabilir miyim? Bu bir arkadaşımın da."
'Tabiki sorun olmaz.'

***

Arkadan yaklaştı Tae'ye. Omzunu dürttükten sonra ona dönmesini beklemeden yanına oturdu. Elini açıp kolyeyi uzattı.

"Tekrar denesek olmaz mı?"

***

Dırırırırııımmm

Çıldırıyorke. Ölüyorke. Elveda keeğ


.
.
.
.
.
.

¿My Home? ||TaeGi|| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin