3.Bölüm "Hayat"

729 51 6
                                    

Yemeğimi yedikten sonra uyumaya çalıştım ama yeterince uyuduğum için uyuyamadim.

Biraz sonrada Mark gelmişti zaten.Mark'ı tanımıyordum nasıl bir insan olduğunu bilmiyordum.

Ama hani bazen bir insanı tanımamanıza rağmen ona yinede güvenirsiniz ya Mark'ta benim için öyleydi işte.

-"Uyuyamadın mı ?"

-"Hayır"

-"O zaman kalkta ormana gidelim yağmur durdu, bikaç saat yağmaz.Bizde rahatça işlerimizi hallederiz."

-"Tamam"

Ormana gittiğimizde.Mark ilk önce benim eşyalarımı almamızı söyledi.

Böylelikle tuzaklardan herhangi birine erzak takıldıysa onunla uğraşmaya daha fazla zamanımız kalırdı.

Uzun bir süre yürüdükten sonra erzaklarımın olduğu yere geldik.Herşey yerli yernideydi.Çok fazla erzagım yoktu bikaç parça eşya ve kıyafet vardı.

Zaten göçebe hayatı yaşadığımız için çok fazla eşya taşımıyorduk.

Bütün eşyalarımı aldıktan sonra, Mark'la birlikte tuzaklara bakmaya başladık.Ilk tuzak boştu, Ikincisine ise siyah bir domuz takılmıştı.

Görünüşe göre bu akşamda aç kalmicaktık.

***

Yaklaşık yarım saattir,ne Mark konuşuyor ne ben.Yemeğimizi yedikten sonra dinlenmek için,şöminenin karşısına oturmuştuk.

Ve etraf sesizliğini koruyordu.

O an aklıma Mark'ın sözü geldi;"Hikayeni anlatırsın diyorum.Hikayen varmış gibi duruyorsun." Merak ediyorum acaba duygularımı çok mu belli ediyorum.

Aslında bakılırsa çoğu insan gibi bende duygularımı belli etmeyi sevmiyorum,ama hani bazen olurya yaşadıklarınız sizi biraz yıpratır,ve bazı özelliklerinizi değiştirir.Bende Büyük ihtimalle bunu yaşıyordum.

Etraftaki sesizligi bozmak için konuşmaya karar verdim.

-"Burda tek başına mı oturuyorsun?

-"Eşimle birlikte yaşıyordum ama, yakalandığı hastalık yüzünden bir yıl önce vefat etti.İstemesemde bu evde yanlız yaşıyorum."

-"Kusura bakma sana hatırlatmak istememiştim.Ben, özür dilerim."

-"Önemli değil sen sadece soru sordun.Yaptığın hatırlatma da değildi zaten.Bir insana her zaman düşündüğü birşeyi hatırlatamazsın.Sadece onu daha fazla düşündürmesini sağlarsın."

Anladım ki hayat sadece sırtını bana dönmüyor.Bunu birçok masum insana yapıyor.
Birçok insanın hayatı zor geçiyor.Birçok insan acı cekerek hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Mark'ta öyle, ben annemin yaşıyor ihtimaline sıkı sıkı tutunurken,benim bir umudum varken,onun yok.
onun yaşama sebebi yok.

Mark'a olan hislerim böylece daha da kuvvetlendi ve ona yaşadıklarımı anlatmaya karar verdim.

"- 4 ay önce annemle yaşadığımız,Kelvin köyünü goblinler bastı.Biz o zaman annemle ava cıktığımız için enkazı yaşamadık.Biz yokken neler yaptıklarını bilmiyorum ama, geri döndüğümüzde her yerini hafızama kazıdığım yuvam yanıyordu.Geriye sağlam kalan hiçbirşey yoktu.Köy küçük olduğu icin birçok insan öldü.Samimi olduğum birçok insanı kaybettim.Ama benim için en değerli kişi annemdi.Ben babasız büyüdüm.Ama baba hasreti hiçbir zaman hissetmedim.Annem hiçbir zaman hissettirmedi çünkü.Annemle kaçtık ve kendimize göçebe bir hayat kurduk.Günlerce başka yerde kalıp ertesi günü başka yere gittik.Ve birgün kaldığımız ormanda dolaşmaya diye çıktım.Geriye döndüğümde ise annem kaçırılmıştı.Sonrada sen beni buldun.Ve burdayım işte."

- " Yaşadıkların kolay atlatılacak şeyler değil.Senin adına üzüldüm."

-"Malesef kolay şeyler değil.Bunun farkındayım.Ama hayata karşı gelmeyipte pes ediceksem,emin ol ki herşey çok daha berbat olur.Bu yüzden pes etmeyeceğim.Ve annemi kurtarmak için elimden gelenin de fazlasını yapacağım."

Kanatsız meleğım için savaşacağım.

Son Ejderha YumurtasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin