12.Bölüm "Küçük Dostum"

374 29 10
                                    

Gördüğüm kabus tıpkı annemde olduğu gibi korkunçtu.Buda beni yeterince geriyordu.

Uzun zaman sonra rüya görmüştüm.Bu beni şaşırtmıştı çünkü çok az rüya görüyordum.Ve gördüklerimin çoğu da kabus oluyordu.

Tabi buna alışıyordum.Ama rahat olamıyordum.Çünkü gördüğüm rüyalar sanki geleceği gösteriyordu.Anneme olanlardan önce gördüğüm gibi.Ne yapacağımı bilmiyordum.Sonuçta rüyamda Stephen vardı ve o ölmüştü.Onu kendi ellerimle gömmüştüm.Canlanamazdı.Peki bu neyin göstergesiydi.Anlayamıyordum.

***

3 hafta geçmişti.Artık güvendeydik.Ya da ben öyle hissediyordum.Bu süre zafında Chris' i uzun süren bir yolculuktan sonra bulmuştuk.Ve o zamandan beri onda kalıyorduk.Chris iyi bir insandı.Kendini bize sevdirmişti.Onun yanında huzurluyduk.

Çünkü etrafta varlığını bildiğimiz bir yumurta vardı.Bu bizi güvende hissetiriyordu.Her ne kadar o bizi bu formda koruyamayacak olsada.Onun varlığı büyük bir umuttu.Buda bize güven veriyordu.

Aynı zamanda herşey eskisi gibi ilerliyordu.Antremanlar devam ediyordu.Kendi aramızda toplantılar yapıyorduk.Herşey olması gerektiği gibiydi.

Ve ben önceden gördüğüm rüyayıda toprağa gömmüştüm.Zaten kimseye bahsetmemiştim.O yüzden unutulması daha kolay olmuştu.

***

"Sen ne kadar mükemmelsin."diye geçirdim içimden.Elimdeki ejderha yumurtası çok güzeldi,bu içimde bir sürü çiçek açtırıyordu.Nedenini bilmiyordum.Sadece onunla ilgili birsey yaptığımda kendimi küçük bir kız çocuğu gibi hissediyordum.Şımarık ve mutlu.

-"Bu şeyin içinde herkesin umudunun olmasını bilmek tuhaf hissettiriyor."dedi ve yanıma oturdu Ally.

-"Öyle.Ve içinde ki varlık belkide bunu bilmiyor.Onun için içeride derin bir uykuya dalmak belkide daha iyi.Sonuçta dışarı çıktığında onu birsürü sorumluluk bekliyor olacak."dedim ve yumutayı yerine koydum.

-"Umarım içerde kalmaz.Ona ve kardeşlerine çok ihtiyacımız olacak."dedi ve gözlerimin içine baktı Umut Güneşim.

-"Biliyormusun herşey sona erdiğinde ne olucak çok merak ediyorum.Sen de merak ediyormusun?"diye sordum.

-"Tabikide.Hem merak ediyorum hemde herşeyin hemen bitmesini istiyorum.Uzun süredir ailemi görmüyorum.Onları özledim.Biran önce onlara kavuşmak istiyorum."dedi

-"Bende annemi çok özledim.Ama ona kavuşmam için çaba göstermem gerekiyor.Malesef çaba sarf etmeden hiçbirşeyi yapamıyorsun.Bu süreçte ise, benim tek yapmam gereken görevimi yerine getirmek ve olacakları beklemek.Sende öyle yapmalısın.İnan bana üzücü şeyleri çok fazla düşünürsen kendini karanlık bir kuyuya sürüklersin."dedim.

Sonra ise Chris ve Mark geldi ve bugünkü toplantımıza başladık.

Chris soluklandı ve hemen konuşmaya başladı.

-"Koruyucu arkadaşlarımın hepsine mektup gönderdim.Fakat sadece 2 sinden geri ileti aldım.Ne oldu bilmiyorum, ya mektubum ulaşmadı yada başlarına birşey geldi."dedi ve konuşmasına devam etti:
-"İlk önce Patrick'e gitmeliyiz.Buraya en yakın kişi o,sonrada Will'e gideriz.Diğerlerinden geri ileti almadık.O yüzden onları sona bırakmalıyız."

-"Bencede mantıklı olan bu.Biran önce toparlanıp yola çıkmalıyız."dedi Mark.

Ally'le bizde kabullendik.Ve biraz daha konuşup toplantıyı sonlandırdık.

***
Gece duyduğum sesle gözlerimi açtım.Yattığım yer salondu ve yanlızdım.Bu yüzden biraz endişelenmiştim.Sesin nerden geldiğini anlamak için kalktım ve sesi takip etmeye başladım.

Birsüre sonra sesin yumurtadan geldiğini anladım.Ve yumurtayı kucağıma aldım.Sanki bana birşey anlatmaya çalışıyordu ama ben ne imâ ettiğini anlamıyordum.Sonra odaklandım ve ellerimi yumurtanın pürüzlü kabuğunda gezdirmeye başladım.

Tanrım konuşuyordu.

-"Şaşırma.konuşabilmem normal.Ayrıca beni tek duyabilen de sensin o yüzden rahatça konuşmama izin ver."dedi

Ne imâ ediyordu.Neden onu duyabilen tek kişi benim?

-"Çünkü sen seçilmiş kişisin.Bunu bilmiyordun ama artık biliyorsun.Sen özelsin.Herkesden farklısın."dedi.

Galiba içimden konuşunca beni anlıyordu.

Ben seçilmiş kişimiyim.Gerçektenmi ? Bu nasıl olabilir...

-"Sana bu durumu ayrıntılarıyla sonra anlatırım.Ama önce anlatacaklarımı iyi dinle yakında kötü.Şeyler olucak.Endişelenme ve panik yapma.Ben geleceği görebiliyorum.Bu yüzden inan bana...Sana anlatmak istediğim şey.Kötü şeyler olucak ve sen büyük sorumluluk alacaksın.Üzülme ve içinden geldiği gibi davran.Yoksa herşeyini kaybedersin. "dedi

Tanrım neyden bahsediyordu!

-"Geleceği biliyorsan bize olanları anlatabilirsin.Böylelikle hatalarımızı bilip onları telafi edebiliriz."dedim.

-"Malesef geleceği söyleyemem, söylersem hiçbirşey gerçekleşmez.Herşey eskisinden kötü bir durum alır.Biz ejderhalar sadece savunmacılarız.Başımızda birileri olmadan mantıklı davranamayız.Bu yüzden hersey sizin elinizde...Kendi benliğine güven ve başaracağına kendini ikna et." dedi.

-"Ah bilemiyorum ki, küçük dostum.Umarım başarırız ve geleceğimiz bize cennet kapılarını açar."

-----

Geç geldiği için Üzgünüm.Bide bu bölümler sıkıcı olabilir ama bunları yazmak zorundayım.Yoksa hiçbirşey anlamazsınız.Umarım begenmişsinizdir.Yorumlarınızı bekliyorum...

-Ayşenur :)

Son Ejderha YumurtasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin