~John~
-"Ah seni küçük yaramaz.Benden kaçabileceğini mi zannediyorsun?"Uzun bir süre atın peşinden koşmuştum.Ancak atın cüssesi ve benim cüssem bir olmadığı için bi müddet sonra yorulmuştum,ve dinlenmek için bi taşın üstüne oturmuştum.O süre zafında at ormanın tozlu yollarında kaybolmuştu bile .Biraz endişelenmiştim fakat etrafı dolaştığımda onu bulmak çok zor olmamıştı...
Atımız biraz susamış olucak ki onu bulduğumda nehirden kana kana su içiyordu.Yavaş hareketlerle yanına gittim ve ipini elime aldım.Onu birdaha kaybetmek istemezdim.Bu yüzden onu keyfinden bölüp,nehirden uzaklaştırdım ve üstüne bindim.
-"Nerede kaldın.Burda sıkıntıdan ölüyordum."dedi Gersy (Buzul ejderha yumurtası).
Sanırım birileri biraz mızmızlanmış.Açıkcası atın benden uzaklaşıp kaçtığı andan beri düşündüğüm tek şey Gersy'di.Ona tarif edemediğim bir şekilde hayranlık duyuyordum.Bu yüzden eğer onu kaybetseydim,büyük bir üzüntü duyardım.
-"Biraz uzun sürdü belki ama sonunda sizi bulabildim.Emin ol senin sıkıldığın kadar bende sıkıldım.Lakin şuan sizi buldum ve daha önceden beslediğim duygular,yerini başka hislere dönüştürdü.Mutluluk ve rahatlama gibi.Herneyse bizimkiler benim adıma endişelenmiştir.Biraz acele edelim ve Patrick'lere kısa bir sürede varalım."dedim.
Eve gidene kadar sessizlik korunmuştu.Bende çok üstelememiştim açıkçası.Zaten yeterince yorgundum.Konuşarak daha fazla yorulmaya lüzum yoktu.
Evin önüne geldiğimde,elimi kaldırdım ve kapıya vurdum.Lakin kapı açıkmış bu yüzden vurmamla biraz aralandı.Kapıyı yavaşça açıp içeri girdim.Salonda kimse yoktu,diğer odalara gittim.Fakat ordada kimse yoktu.Ev tam olarak boştu.Nereye gitmişlerdi? Planlamaya göre,bi yere gitmek gibi birsey yoktu.Lante olsun! yine ne olmuştu.
Dışarı çıkmak için arkamı dönmemle,tanımadığım bir insanı görmem bir oldu.Bu kimdi şimdi? Adamı baştan aşağıya incelediğimde;Kırklı yaşlarına gelmiş,kumral ve uzun boylu olduğu tanısına vardım.Kim olduğunu anlamak için de şu soruyu sordum;
-"Afedersiniz siz kimsiniz?,Burada ne işiniz var?"dedim.
-"Evlat,sanırım beklediğinin aksine,öylesine geçerken uğramış bir adam değilim.Çok üzgünüm arkadaşlarını kurtarmak için geç kaldım."dedi.
-"Bir dakika.Ne kurtarması.Noluyor? Adam akıllı anlatırmısınız lütfen."dedim.Yine ne işler dönüyordu.Ah Tanrım.Resmen belayı çekiyoruz.
-"Bak ben bir Koruyucu komutanıyım.Adım Liam.Bir koruyucumuyum? Hayır sadece koruyucuların komutasıyla ilgileniyorum.Koruyucuların yaptıkları herşeyden haberim olur.Bunu nasıl yapıyorsun diye sorarsan eğer.Heryerde kuşlarım var diyelim.Herneyse,dün bütün koruyucuların kaçırıldığını öğrendiğimde evimdeydim.O anki panikle hemen evden çıktım fakat hiçbirşey beklediğim gibi olmadı.Cıktığım zaman iriyapılı bir goblinle karşılaştım.Daha onunla mücadele edemeden, elindeki baltanın arkasıyla beni bayılttı.Uzun bir zaman uyanamadım.Uyandığımda ise, hemen buraya geldim.Lakin geç kalmıştım.Çok üzgünüm."dedi.
Ah hayır!çok kötü şeyler olmuş.
-"Peki,şimdi ne olacak eğer koruyucuları esir tutuyorlarsa,yumurtalarda onlarla birliktedir.Anlamıyorum ki goblinler bizi nasıl buldu,veya diğer koruyucuları.Sonuçta yerlerinizin gizli olması gerekiyordu."dedim.Gerçektende bizi nasıl bulduklarını çok merak ediyordum.
-"Patrick George'un (Ally'nin amcası/Goblinlerin komutanı) adamı çıktı,ve hepimize ihanet etti.Evet yumurtalar da onlarla ama onları canlandıramazlar,çünkü sen varsın.Son yumurta senin elinde.Neden geç kaldın bilmiyorum ama iyiki geç kaldın.Eğer vaktinde burda olsaydın olacakları tahmin bile edemiyorum."dedi ve biraz soluklanıp devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Ejderha Yumurtası
Fantasyİnsan,kaderini kendi yazamazdı.Tamam belki çabalayıp,bazı şeylerin kendi isteyiyle yön verilmesini sağlayabilirdi.Ama yapabilecekleri bu kadarla kalır,daha fazlasına gücü yetmezdi.Çünkü O sihirli kalem, kaderi yazdıysa eğer,geri dönüşü olamazdı.Belk...