19.Bölüm "Kimseye Güvenme"

230 17 4
                                    

~Ally'nin ağzından~

Patrick'le John'un kaldığı yere doğru gidiyorduk.Bundan öncesinde büyük bir ırmağı geçmiştik.Çok büyük olmayan bir kayıkla yapmıştık bu yolculuğu.Huzur bulmuştum ırmağın sularında.Şimdi ise bir ormandaydık.Attığım sık adımlarla arkadaşıma biran önce varmayı bekliyordum.

Her ne kadar John'a yapacaklarımı bilsemde.Onu görmek,İyi olduğunu hissetmek istiyordum.

Bikaç ayda tanıdığım şu çocuk ne kadar da değerli olmuştu benim için.Evet onu seviyordum.Ama arkadaşcaydı bu.Aramızda az yaş farkı olsa da onu abim olarak görüyordum.

Bir süre daha ormanda yürüdükten sonra, Patrick'in sesiyle ona doğru döndüm.

-"Ne olmuş şu çocuğa."diyen Patrick'e baktığımda,biraz şaşkınlıkla bir yere bakıyordu.Hemen gözlerinin baktığı yeri takip ettim.Aman Tanrım.John yerde kanlar içinde yatıyordu.

-"John..."diye bağırdım.Ve hemen yanına gidip yere çömeldim.Tanrım ne olmuş buna.Her tarafı yara bere içindeydi.Uyanması için yavaşça suratına vurdum.Ama işe yaramıyordu.Bilinci kapanmıştı.

-"Patrick bana yardım et onu bilgenin evine taşıyalım."dedim.Acaba yerini tam olarak biliyormuydu.

-"Evin nerede olduğunu biliyorsun değil mi?"diyerek sözümü devam ettirdim.

-"Her koruyucu, yaşayan bilgelerin yerini bilir."dedi ve yanıma gelip John'u kucağına aldı.

John son gördüğümden beri büyümüştü.Sıska hali kaybolmuştu.Artık kalıplı bir vücuda sahipti.Onu böyle görmek şaşırtmıştı beni.Biz yokken epey bi çalışmış olmalıydı.Peki bu hali neydi? Niye onu ilk görüşümde yüreğimi parçalamıştı?
Kim onu bu hale getirmişti?

---
~John ~

Başıma giren keskin ağrıyla inledim ve gözlerimi yavaşça açtım.Bir yatakta yatıyordum.Ayağım bir bezle sarılmış, sıyrıklarıma ise pansuman yapılmıştı.

Bilgenin evindeydim.Son olanları hatırlıyordum.Bir goblinle dövüşmüştüm.Onunla olan sahneler aklıma bir bir gelirken, yüzümü buruşturdum.Ve başımı iki yana sallayarak, hiçbir şeyi düşünmemeye çalıştım.Aynı şeyi tekrar yaşamak istemiyordum.

Uzun süre uyuyor olacağım ki.Ağzımda çirkin bir tat vardı.Şansıma yatağın yanında da bir su bardağı duruyordu.Hemen elimi uzattım ve bardağı almaya çalıştım.Bardak biraz uzağımdaydı, bu yüzden uzanırken canım acıyordu.

Tam bardağı tutacakken bardak sarsıntıdan düştü ve yerde parçalandı.Sesten az bir zaman sonra kapı hızla açıldı ve Ally içeri girdi.Ally? Onun burada ne işi vardı.Örtünün altından kendimi cimcikledim.Hayal değildi.Ally karşımdaydı.Aman Tanrım hemen gülümsedim.Ve yataktan kalkmak için doğruldum.

-"Tanrım!John o yataktan çıkmıyorsun.Daha tam olarak iyileşmedin."dedi.Ve yanıma geldi.Hemen kollarımı açtım ve ona sarıldım.

-"Burdasın.Yanımdasın."diye fısıldadım.Bir süre öylece sarıldık.Sonra kollarını çekince bende çektim.Eminim ki şuan gözlerim parlıyordu.Onu görmeden önce çok yorgundum ama şuan sevinçten başka hiçbir şey hissetmiyordum.

-"Diğerleri nerde çağıransana onları.Ayrıca nasıl geldiniz? Burayı nasıl buldunuz herşeyi bana anlat."dedim.

Söylediklerimden sonra yüzü bir anda sarsıldı.Bu kaşlarımın çatılmasına neden oldu.Bilmediğim birçok olay yaşamışlardı.Belkide bu yüzden suratı perişan haldeydi.

-"Ally ne oldu?Diğerlerine birşey mi oldu?Hadi anlat.Lütfen."dedim.Nasıl oldu da George'dan kaçtılar gerçekten çok merak ediyordum.

-"Buraya benimle sadece Patrick geldi.Amcam beni buldu ve kaçırdı.Diğerlerinin nerde olduğunu bilmiyorum.Uzun süredir amcam beni esir altında tutuyordu.Ama bir gün Patrick'le kaçtık.Bir süredir seni arıyorduk şimdide burdayız işte."dedi.

Ama Liam bana böyle anlatmamıştı ki.Bana George'un onları koruyucularla birlikte kaçırdığını söylemişti.Ne yani Ally yalan mı söylüyordu?.Birde yetmezmiş gibi Patrick'le birlikte gelmişti.Bize ihanet eden adamla.

-"Gelmene çok sevindim.Şimdi bana Liam'ı çağırabilirmisin?Ona neden bu halde olduğumu anlatmam lazım dedim.Ve sahte olan gülüşümle güldüm.Neden bilmiyordum gülemiyordum.Kim doğru kim yanlış anlamıyordum.Beynim işlevini kaybetmiş gibiydi.

-"Bende dursam.Neden bu halde olduğunu merak ediyordum."dedi.

-"Sana sonra anlatırım söz."dedim.Ally bir süre bana baktı sonrada kapıya gidip odadan çıktı.

Bi müddet sonra kapı açıldı ve içeriye Liam girdi.Yanımdaki sandalyeye oturduğunda, derin bir nefes aldım ve Ally'nin bana anlattıklarını hafızamın el verdiğince anlattım.

Sözümü bitirdiğimde hızlıca su soruyu sordu.

-"Ally'ye ne kadar güveniyorsun?"dedi.

Aslında ona kendimden bile çok güveniyordum.Zaten bukadar kötü hissetmem onun hakkında ilk defa ikilemede kaldığım içindi.

-"Ona herkesten daha çok güveniyorum."dedim.Kendimden emin bir şekilde söylemiştim bunu.

-"Bak evlat yalan söylüyor.Bundan eminim çünkü kuşlarım yumurtaların, ve koruyucuların hala George'un yanında olduğunu söylüyorlar.Ve bu bilge kesinlikle doğru.George Ally'yi bir şekilde kendi tarafına çekmiş olabilir.Emin ol böyle olmasa o kız kaleden çıkamazdı.Ayrıca Patrick serefsizini de yanında getirmiş.Onu gördüğümde kendime hakim olamadım ve biraz onu dövdüm.Herneyse Ally isteyerek veya istemeyerek sana yalan söylemiş.Galiba yumurtayı senden almak istiyorlar.Bundan sonra kendinden başka kimseye güvenme.Ve onlara da hiçbirşeyi belli etme herşey normalmış gibi davran.Ben bunlardan kurtulmanın bir yolunu bulacağım sen merak etme."dedi.Ve aya kalkıp odadan çıktı.

Beni ise düşüncelerimle baş başa bırakmıştı.Beni boğan.Yavaşça tüketen düşüncelerle...

Belkide yeni farkettiğim aşkımı kendimden uzak tutacaktım.Evet Ally'ye aşıktım.Bunu zor da olsa kendime söyleyebiliyordum.Aslında ona karşı hep birşeyler hissediyordum ama onunla arama mesafeler girdiğinde anlamıştım.O benim için çok değerliydi.Ama bu son olanlar neydi?Bana ihanet mi ediyordu sevdiğim? Beni bitirmeye mi çalışıyordu? Tanrı aşkına yine hayatımda ne oluyordu...

---

Uzun bir süre bölüm yazamayacağım.Çok üzgünüm. :(

Bu arada bölümü yorumlarıyla beni çok mutlu eden arkadaşıma  gelsin.Çok sağol canım :*

İyi okumalar...

Son Ejderha YumurtasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin