4.Bölüm "Güç"

611 45 9
                                    

Mark'la iki haftadır kılıç üzerinde çalışıyoruz.Ona anlattıklarımdan sonra beni çalıştırmak istedi.Tabi bunu söyledikten sonra da bana epeyce şeyden bahsetti.

Mark küçükken,bir demircide çıraklık yapmaya başlamış.Çalıştığı yerdeki ustası ise,demirciliğin yanında çok iyi de bir kılıç ustasıymış.Bir gün Mark ustasını kılıç antrenmanı yaparken görmüş.Ustasını izlemiş ve yaptıklarından çok etkilenmiş.O günden sonra Mark ustasından kendisine kılıç öğretmesini istemiş.Ustası ilk başlarda izin vermezken,sonralarda ikna olmuş ve Mark'a kılıç kullanmayı öğretmeye başlamış.

Mark bunları anlattıktan sonra bana kılıç öğretmeyi teklif ettti.Benim için çok iyi bir teklifi.Güçlenmem lazımdı.Seve seve teklifini kabul ettim ve kılıç maceramız böylece başlamış oldu.

İki haftadır çalışıyoruz ama hala elime kılıç almadım.Mark güçsüz olduğum için,daha kullanamayacağımı söylüyordu.Bende üstelemiyordum.

Güçlenmem için, hergün koşuya çıkıyoruz,ve kütük gibi ağır cisimler kaldırıyoruz.İlk zamanlar çok zorlanıyordum.Çünkü; geldiğim yerde hayvancılık yapıyorduk.Ve ben şimdiye kadar kendimi güçlendirmek için hiçbirşey yapmamıştım.

Bu yüzden hem iyi bir kondisyonum yoktu hemde kuvvetli değildim.Ama buna rağmen mücadele etmeye devam ediyordum.

Her akşam hissettiğim hamlık, beni günden güne daha güçlü yapıyor,ve daha azimli olmama sebep oluyordu.Bunların olduğunu bilmek hem zihnen hemde bedenen beni motive ediyordu.
Ve ben yarın ne olacağını bilmeden her akşam bunları düşününerek uykuya dalıyordum.

***
Nisan ayına geliyorduk ve havalar yavaş yavaş düzlemeye başlıyordu.Bizde bunu fırsat bilerek bugünkü koşuya biraz daha erken çıkmaya karar verdik.

-"John hadi ama beş dakikadır bekliyorum.Hadi biraz acele et."

Kendi düşüncelerimle boğuşurken.Markı unutmuşum.Biraz önce beni dışarda beklediğini söylemişti.Hemen hazırladım ve evden çıktım.

-"Kusura bakma ya dalmışım biraz."

-"Tamam önemli değil.Hazırsan başlayalım koşmaya."

-"Hazırım galiba."

-"Tamam o zaman çalıştır bakalım bacaklarını.Bugün çok yorulacaklar..."

***
Bana çok yorulacaklarını mı söylemişti ? Gerçektenmi şuan hissettiğim acı yorgunluktan çok daha berbat bir şeydi.Resmen ormanın yarısını turlamıştık.Hatta ben yalvarmasam daha da koşabilirmişik.Mark çok fazla yorulmamıştı.Çünkü burda yaşadığı zamandan beri her sabah koşuya çıkıyormuş.Ama ben alışık olmadığımdan çok yorulmuştum.

Hava biraz kararmıştı,ve biz hala eve varmamıştık.Biran önce eve gidip dinlenmek istiyordum.

Zorlu bir yürüyüşün sonunda eve varabilmiştik.Evin önüne geldiğimizde Mark kapıyı açtı ve iceri girdik.Bugün koşarken aynı zamanda tuzaklara da bakmıştık.Şansımıza bugün geyik yiyecektik.

Mark geyigi temizlemek için dışarı çıkıtı.Bende yorgunluğun ve sesizliğin verdigi mayhoşlukla yatağa uzandım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

***
Uyandığımda Mark sofrayı hazırlıyordu.Bende ona yardım etmek için yattığım yerden kalktım ve yanına gittim.

Sofrayı hazırladığımızda,çok aç olduğum için kendimi yemeğime verdim.Yemeğime öyle bir dalmışım ki,Mark'ın bana seslendiğini anca fark ettim.

-"Gittikçe daha iyi oluyorsun farkındamısın ? Eskisinden çok daha iyi bir kondisyonun var,ve daha ağır cisimler kaldırabiliyorsun."

-"Farkındayım gün geçtikçe kendimi daha güçlü hissediyorum."

-"Bence artık vakti geldi.Sana kılıç kullanmayı öğreticeğim."

-"Gerçektenmi.Peki ne zaman başlarız."

-"Kendini hazır hissediyorsan, hemen yarın başlayabiliriz."

-"Benim açımdan hiçbir problem yok,bence geç bile kaldık."

Biz sohbete dalmış konuşurken birisi kapıya gürültülü bir şekilde vurdu.O an Mark'la göz göze geldik,çünkü yaşadığımız yer ıssız sayılırdı.Burda bizden başka kimse yaşamıyordu.Birisinin kapımızı çalmasından endişe duymuştuk.

Birlikte kapıya doğru gittik,ve kapıyı açtık.

Kapıdaki kişi bir kızdı.Tahminime göre de on altı veya on yedi yaşındaydı.Kızın her tarafı kirle kaplıydı,ve dikkat çekici kızıl uzun saçlarının yanında da masmavi gözleri vardı.

Kız perişan görünümüne rağmen çok güzeldi.Ve bakışları yardım dilenirmiş gibiydi.

Adını bilmediğim gizemli kız.Bir süre gözlerime baktı.Sonra birşey demek için dudaklarını araladı.Ama kelimeler dudaklarından dökülemeden bir anda Yere yığıldı...

Son Ejderha YumurtasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin