5. Bölüm

290 42 0
  • İtfaf edildi Barış Akarsu
                                    

Merhaba arkadaşlar ,keyifli okumalar dilerim. Vote ve yorrumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Okunma sayısı günden güne artıyor ve bu beni çok mutlu ediyor, okuyan herkese çok teşekkür ederim. Multi'de hikayenin sonundaki şarkı var. Her neyse keyifli okumalar :)
Aa son olarak da hikayemde bahsettiğim Deneme Lisesi'nde okuyanlar varsa onlardan ayrıyeten ve kesinlikle bir yorum bekliyorum :))

29 Haziran 2009

Şu anda mutluluktan havalara uçuyorum! Evet sevgili günlüğüm ,şu anda karşında Ankara Deneme Lisesi Rehber Öğretmeni Zeynep Devrimel var! Nihayet atandım! Evet, yıllarca bekledim ama sonunda atandım ve Eylül ayında işe başlayacağım! O kadar çok heyecanlıyım ki şu anda duyduğum sevinci kelimelere bile dökemiyorum. Evet bunca sene bekledim ama gerçekten değdi; kendi okuduğum okulun Rehber öğretmeni oldum! Bu haberi duyunca o kadar mutlu oldum ki yeni çalışma odama gitmem için gereken dört katı ve beni odama götürecek olan 100 basamağı bile umursamadım. Öğrenciyken en büyük hayalim mezun olunca bu okula asansör yaptırmaktı ama daha sonra düşünmüş ve bizim çıktığımız o katları yeni nesillerinde çıkması gerektiğine karar vermiştim. Şimdi keşke yaptırsaydım demiyor değilim hani ama neyse ya bunları düşünecek değilim ,ne de olsan artık ben resmen bir öğretmenim!

Bu güzel haberi dün sabah kitapçıda aldım. Boş boş internette gezinirken aklıma geldi ;bir bakayım dedim ve bu güzel haberi öğrendim! O an o kadar mutluydum ki müşteri gelse koşarak boynuna atlar ve sarılırdım o derece; ki zaten öyle oldu. Ama gelen müşteri değil Deniz denen o adamdı.

-Beni bu kadar merakla beklediğini bilmiyordum.
Adama doladığım kollarımı geri çektim ve kendimi düzelterek iyi bir ses tonuyla cevap verdim;

-Beklemiyordum zaten

-Biraz önce bildiğin üstüme tırmandın ama? –kendini beğenmiş herif!-

-Ne tırmanıcam be maymun muyum ben?! Sadece sevinçli bir haber almıştım ,kusura bakma.

-Neymiş o sevinçli haber? Benim geleceğimi öğrendin değil mi?

-Yaa, evet nerden bildin?  Bak daha hazırlanamadım bile. Aslında ne diyorum biliyor musun şimdi gitsen ve bir 10 yıl falan gelmesen? Senin için anca hazırlanırım Deniz Paşa hazretleri.(!)
Orda tek kaşımı kaldırmıştım. Evet ya bazen kendimi gerçekten çok cool hissediyorum. Umarım gerçekten öyle görünmüşümdür. Aksi takdirde şu tek kaşı havada olan bir bebek vardı ya hani gözleri pörtlek pörtlek bakan ,uzaylıya benzeyen ;hah işte ona benzemişimdir.

-Valla benim için değil 10 yıl ,1000 yıl bile süslenseniz bana layık olamazsınız. Sakın yanlış anlama Zeynep, kızlar için genel olarak konuşuyorum.
Feminist duygularımı harekete geçirmeye çalışıyordu ama bu defa onunla kavga etmeyecektim. Moralimi o bile bozamazdı ama ağzınında payını vermeliydim ve verdim de:

-Haklısın ,o neanderthal halimizden bu güne evrilmemiz milyonlarca yıl sürdü. Şimdi birden bire sadece bin yılda milyonlarca yıl geriye tekrar evrilmemiz zor olur. Birkaç bin yıl versen?
Evet biraz çocukça olmuştu sanki ama olsun. Onun dediğine cevap olacak niteliği vardı sonuçta.

-Tamam ,susuyorum.
Ağzının fermuarını çekti ve kilitledi. Yaşımıza ne kadar uygun hareketler değil mi? Yağtığı harekete cevap vermedim. Bende sustum ve konuşmadım. Ama bu adamın sessizliği ,konuşmasından daha da çok sinir bozucuydu. Kendi cebimden hayali bir anahtar çıkardım ve onun ağzının hayali kilidini açarak hayali fermuarını çektim.

-Bak ,bu benim her şeyi açabilen sihirli anahtarım. Genelde kümeste ,tavuklarımın yanında saklardım ama Adile Naşit’in çalınan elmasından sonra yerini değiştirdim ,yanımda taşıyorum artık.
Tamamm şimdi tam olmuştu. Ben de çocuklaşmıştım. Hayır da daha on beş dakika önce ,öğretmen olduğumu öğrendiğimde artık ağır ve iyi bir bayan olacağıma ,öğretmen gibi davranacağıma karar vermiştim ama şimdi yaptığıma bak!

Karımın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin