14 Eylül 2009,
Allahımm bugün hayatımın en güzel günüydüü! Nihayet okullar açıldı ve bende görevime başladım. Kendi okulunda öğretmen olmak? İnanılmaz bir duyguymuş! Hem de bütün öğretmenlerim hala okuldayken! Beni okutan ,bu günlere getiren öğretmenlerimle şimdi ,yıllar sonra yeniden yan yanayım. Ama bu sefer öğretmen olarak..
Ama asıl kombo şimdi geliyor;;; Kendi okuduğum şubenin sınıf öğretmeni oldum!! İnanılmaz harika bir duygu!! ama zor yanları da var elbette. Mesela aldığım sınıf 9/B. Onlarda bu okulda yeni bende yeniyim.(Üç yıl burada okumuş olmamı saymazsak, öğretmen olarak ilk günüm sonuçta?). Yani onlarda acemi bende acemiyim. Nasıl olacak bilmiyorum..
Ama yine de çok hoş ya.. Onlara baktıkça kendimi gördüm; Yıllar önceki o korkak ve ürkek halimi ,lise hayatına cahilliğimi, lise 2 ve 3 lerin ahmakça şakalarını..
Allah hepimizin yardımcısı olsun.. ne diyim..
Öte yandan, dün başıma saçma sapan bir olay geldi. Yani hatırladıkça hem sinirleniyorum hem de kendimi sorguluyorum. Dün Ömer'le ve bizim kızlarla öğretmenliğimi kutlamak için Foruma gittik. (Aslında Pazar klasiğim olarak dükkanda Deniz'le sohbet etmem gerekirdi ama bir günlüğüne onu ektim. ''Acaba yine babamla mı karşılaştı?'' Diye düşünmekten de kendimi alıkoyamadım ama neyse:) ) Biraz mağazaları gezdik ,sonra da bir kafeye geçip pasta kestik. Çok güzel bir gündü. Ömer'in gün boyu beni öpücüklere boğması da ayrı bir tatlandırdı günümü:) [Ağzımdan çıkan küfüre engel olamasam da okumaya devam ettim.] Daha sonra evlere dağıldık. Ama ben eve gitmedim. Ceyda'nın evine gittim. Çünkü evi Bahçeli 1. Caddedeydi ve orası da okula çok yakındı. Hem zaten yarın giyeceğim kıyafetlerimi de yanıma almıştım. Özenle ütülenmiş siyah kumaş bir pantolon ,üstüne gayet uyum sağlayacak olan ve en az pantolon kadar özenle ütülenmiş kırık beyaz gömleğim ve de kıyafetime uyumlu birkaç takıyla öğretmen olmaya tam takım hazırdım. Ve elbette en önemli şeyi, yani saçlarımı da Ceyda'nın hünerli ellerine bırakacaktım. Daha ne olsun?
Gece boyunca ikimizde uyumadık. Hem benim yeni hayatımdan hem de lise günlerimizde yaptıklarımızdan konuşup durduk. Konuştukça konuştuk ,gülüştükçe gülüştük..
Koyu sohbetimizin ortalarında bir yerdeyken ,sanırım saat gece 10 civarıydı, telefonum çaldı. Annemdir veya bir akraba yarın için şans dilemek için arıyordur diye düşünürken arayanın Deniz olduğunu görünce şaşırdım.
-Alo?
-Merhaba Zeynep nasılsın?
-İyiyim sen nasılsın?
-İdare eder..
-Bir şey mi oldu, iyi misin?
-Ha yok ya önemli bir şey değil. İyiyim merak etme... ... Şey bugün dükkana geldim, yoktun?
-Aa evet. Arkadaşlarla öğretmenliğimin ilk gününü kutladık. Forumdaydık.
-Hmm. Aslına bakarsan bende onun için gelmiştim bugün dükkana. Küçük bir hediye getirmiştim yarın için.
-Yaa. Ne gerek vardı. Çok teşekkür ederim:)) Kusura bakma lütfe , gelemeyeceğimi haber veremedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karımın Günlüğü
RomanceBen ona benimle ölür müsün? dediğimde kabul etmişti oysa. Birlikte ölecektik biz. Ama sözünü tutmadı. Hoş ,yaşarken öldürdü beni ama sayılmaz bu. Hadi ,hadi lütfen kalk, her şeyi birlikte yapardık biz. Öleceksek de birlikte ölelim, birlikte ölelim...