Merhaba arkadaşlar ,umarım beğenirsiniz. Saçma bir konudan giriş yaptım sanırım ama hikayenin gidişatı içindi :) Keyifli okumalar dilerim ,vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin :))
21 Haziran 2009,
Cumartesi günü yine her hafta sonu olduğu gibi babama yardım etmek için dükkâna gitmiştim.Babam yeni kitaplar almak için yayınevine gitmişti ve bende dükkanda sinek avlıyordum-evet ,boş boş oturuyor ve hayaller kuruyordum.- ki birbirine çarpışan çan sesleri daldığım hayal aleminden dünyaya gelmemi sağladı. Evet ,her küçük esnaf dükkanında olduğu gibi bizde kapının hemen üstüne çan asmıştık ve kapı açıldıkça o çalıyordu. Her neyse şu an önemli olan çalan çan sesi değil ,kapıdan içeriye giren kişiydi. Bir daha karşılaşmamak için dualar ettiğim ,geçen hafta beni magmaya kadar sokan Deniz Bey karşımda duruyordu. Ve evet, o gıcık olduğum tebessüm de tam yüzünün ortasındaydı!
-Merhaba Zeynep. –her cümleden sonra sırıttığını artık yazmak istemiyorum ama evet yine sırıtıyordu!-
-Aa hoş geldiniz ..
Adamın adını söylemeye çekiniyordum. Geçen hafta olanlar aklımdan çıkmıyordu ki ayrıca zaten geçen haftadan sonra Deniz ismiyle ilgili hayallerimi de gözden geçirmeye karar vermiştim. Hayır da benim hayalimdeki Deniz böyle değildi ki! Yakışıklı ,centilmen ,romantik ,nazik biriydi. Ama bu adam öyle mi? Ya birader sen git kütüğe adını falan değiştir. Böyle Deniz olmaz. Centilmen desen? değil ,oturup tanımadığı kızların regl günlerini konuşuyor. Romantik desen? Değil hıyar herif aşktan maşktan da anlamıyor. Nazik desen? Hiç değil ,geçen hafta odunluğu yüzünden beni ağlattı. Yakışıklı desen? Evet ,tamam yiğidi öldür hakkını ver demişler. Allah var şimdi yakışıklı adamdı.Boyu da uzundu. Amaan ne diyorum be? Olsun hem boy kavakta da var. Odun işte. Deniz ismini hak etmeyen biri o.
Ben bu düşüncelerle boğuşurken adamın söylediği sözler magmadan çekirdeğe inmeme yetmişti;-DENİZ. Hani adımı unuttuysan diye söyleyim dedim ama pardon Deniz ismini unutacak son insansın sen. Şey bu arada söyleyim Deniz diye hitap edebilirsin bana. Deniz bey demene falan gerek yok. Deniz desen yeter.
DENİZLERDE BOĞULASIN DENİZ! Öküz herif ya! Aman iyi ki açığımı yakaladı ,iyi ki adı Deniz! Şuna bak ya! Gözüme gözüme sokuyor adını. Tamam çekirdeğe kadar indim daha napıyım? Sussana artık! Dinizdiyehitipidibilirsinbina!
-Hoş geldin Deniz.
-Hoşbulduk ,şey ben geçiyordum uğrayım dedim. Hem de kitabı bitirdim. Ama bu defa senin bakış açından bakarak.
-Yaa öyle mi? Çok sevindim.
-Evet. İlk okuyuşumda Nehir’e kin besleyerek okumuştum. Bu defa kendimi Nehir’in yerine koyarak okudum ve sanırım anladım.
-Bu defa ne anladın merak ettim açıkçası? –sesim oldukça alaylı çıkmıştı ,oh olsun-
Gülümseyerek cevap verdi;-Ya işte ne biliyim hani kocası öldükten sonra hemen başka birisine aşık olduğu için kızıyordum ama artık kızmıyorum ,hak verdim sayılır.
-Peki hak vermene sebep olan şey ne?
-Geçen hafta da demiştim; ne zaman ki bu kitabı basit bir kurgu gibi okumaya başlarsam kitaptaki o ıslaklık ,gözyaşın aklıma gelecek ve senin bakış açından okuyacaktım. Ve öyle yaptım. Benim için sadece sayfalardan ibaret olan kitapların başkaları için ne tür anlamlar taşıdığını düşünerek ve hissederek okudum.
Neden bilmiyorum ama bu sözler beni çok mutlu etmişti. Çevremdeki insanlar ,ailem ,arkadaşlarım ,dostlarım bile benimle empati kurmazken hiç tanımadığım elin adamı gelmiş ve kendini benim yerime koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karımın Günlüğü
RomantikBen ona benimle ölür müsün? dediğimde kabul etmişti oysa. Birlikte ölecektik biz. Ama sözünü tutmadı. Hoş ,yaşarken öldürdü beni ama sayılmaz bu. Hadi ,hadi lütfen kalk, her şeyi birlikte yapardık biz. Öleceksek de birlikte ölelim, birlikte ölelim...