2. Bölüm

582 56 4
                                    

Arkadaşlar merhaba ,multide Zeynep'in günlüğü var. Bir de size bir şey sormak istiyorum diğer bölümleride bu şekilde mi yazıyım? Yani günlük onukurken mi geçmişe gidilsin yoksa günlük baştan sona okunduktan sonra mı geçmiş anımsansın? Hangisi daha güzell olur siz söyleyin lütfen:)) Bir de gecikme için çok üzgünüm. Günlük sayfalarını da kendim yazdığım için biraz gecikme oluyor. Neyse keyifli okumalar :)

Gördüğüm manzara gerçekten şok ediciydi. Karımın neredeyse 20 yılı avucumun içinde duruyordu. Onun  günlük yazdığını biliyordum defalarca kez istememe rağmen bana okutmamıştı. Ne yalan söyleyim ben de birkaç defa aramama rağmen bulamamıştım ama şimdi elimdeydi. Tam 8 defter ve yüzlerce fotoğraf.. Tüm fotoğrafların arkasında o gün yapıklarını yazmıştı. Yıllar önce ,sevgiliyken hatta henüz arkadaşken çekindiğimiz fotoğraflarımız..Hepsi burada. Ve onun el yazısı.. Gözümden düşen yaşlara engel olamadım.. O gitmişti. Gelmeyecekti de. Ama işte anılarımız buradaydı. Yaşadığımız onca şey.. Belki de bana söylemediği şeyler burada yazıyordu.. Oturup bunların hepsini okumaya karar verdim. Aşkımıza onun bakış açısıyla bakmak.. keyifli ve hüzünlü olcaktı ,fazlasıyla hüzünlü..

**

9 Haziran 2009

Bugün hayatımın en mutlu günü!!Her an mutluluktan veya heyecandan ölebilirim. Aslında gün hiç de güzel başlamamıştı.Ömer’le buluşup gezecektik bugün. Ömer mi? Ömer Zeynep’in benden önceki sevgilisiydi. Şimdi bakıyorumda kimler gelip kimler geçmiş bizim hayatımızdan.. Zehra’yla birlikte aldığım günlük, beyaz ve askılı elbisemi giymiştim. Beğenir diye ummuştum ama o hayvanın öküzlük damarı kabardı yine.Bana kızdı ,bağırdı ,çağırdı. Ben  de mecburen ve geri çıkıp üzerimi değiştirdim. O da peşimden eve geldi. Özür dileyeceğini sanmıştım ama o elbisemi parçaladı! Bir daha böyle şeyler giymeyecekmişim! Ne zaman giyeceğim peki? 50 yaşına gelince mi?İnsanlar asıl o zaman ayıplar. Şimdi gencim ben. Okuduğum her satır daha fazla duygulanmama yol açıyordu. Evet meleğim ,sen daha gençtin. Çok gençtin.. Azrail’in yanına yakışmayacak kadar gençtin benim biricik sevgilim, karım ,canım ,her şeyim…
Her neyse. Tabi bütün gün moralim bozuk gezdim. Hatta bugün adamın birine de çatmış bulundum. Gülümsemem gözümden akan yaşları durdurmaya yetmemişti. Evet ,bu adam bendim. Adamın biri’nin altını kırmızı kalemle çizip Deniz Gözlüm yazmasından anlamıştım bunu. Acaba ne zaman yazdı? Defterin kenarlarında olan notlar ancak şimdi ilgimi çekmişti. Bu sayfada benden bahsediyordu. Sonradan eklediği yazılardı.. Zavallı adam,yine altını çizmiş ve ok çıkararak kocam yazmıştı, yapma Zeynep, gerçekten de canım çok acıyor.. kazayla gelip bana çarptı bugün. Adamın elindeki dosyalar yere saçıldı. Yardım etmek için bende topladım saçılan dosyaları ama sonra o dosyalarla adamın kafasına vurdum ve tekrar yere attım.Neden yaptım bilmiyorum. Sinirliydim ve o adamcağıza çattım. Bu defa hafif bir kahkaha attım. O adamcağız’ın altını çizmiş ve ‘’o adamcağız benim kocam oldu!’’ Yazmış.. Onun bu neşeli ve hayat dolu tavırlarını gerçekten çok özlüyorum.. Umarım  tekrar görürüm ve özür dilerim.
Günün geri kalanında benim öküzün benden özür dilemesini bekledim. O adama benim öküz demesi neden bilmiyorum ama farklı hissetmeme sebep oldu. Onun tek öküzü vardı ve o da bendim! Ama dilemedi.  Yaa tamam çok uzattım dayanamıycam söylüyorummm JJJ
ÖMER BUGÜN BANA EVLENME TEKLİFİ ETTİ! NE? Tanrım! Zeynep’le ilk defa karşılaştığım gün sevgilisi ona evlenme teklifi mi etmişti? Bunu bana söylememişti. Yani Ömer’le nişanlı olduğunu biliyordum ama ilk tanıştığımız gün evlenme teklifi etmesi..Yazının geri kalanında da Ömer’e olan aşkını anlatmıştı. Aslında okumazdım ama bu Zeynep’in el yazısıydı. Hem de yıllar önce olan bir olaydı. Ben yoktum. Ama niye bu kadar sinirlenmiştim ki?  Ben de benden neden bu kadar az bahsettiğini düşünüyordum. Haklı tabi ,evlenme teklifi aldığını mı yazar yoksa sokakta kendine çarpan bir adamı mı? Burada pek bahsetmemiş tanışmamızdan.-sonradan eklediği  notlar hariç tabii- Ama hala dün gibi aklımda..

İşe geç kaldığım için fazlasıyla acelem vardı. Kahvaltı da etmemiştim.-Aslında o zaman ki sevgilim olan Defneyle birlikte olduğum-yattığım- için işe geç kalmıştım. Bunu anımsayınca ürperdim. Eski sevgilimin ,eski sevgilimle yatakta geçirdiğim 15dk nın ,karımla tanışmama vesile olacağını nereden bilebilirdim? Ve bunu bugün fark etmiştim.Bunu hatırlayınca ,daha doğrusu fark edince kendimden gerçekten utandım- En iyisi bir kafeden simit ya da poğaça alıp yolda yemekti. Aceleyle kafeye girmeye çalışırken çarpmıştım ona.  O anı anımsayınca gözlerim yeniden doldu.. O ana bir daha gitsem bir daha çarpardım sana, daha sert ve daha hızlıca.. Daha çok ilgini çekerdim belki. Daha çabuk birlikte olurduk ,daha çabuk kavuşurduk birbirimize.. Daha fazla birlikte olmuş olurduk seninle.. Gerisi  Zeynep’in anlattığı gibiydi. Elimden düşen dosyaları toplamama yardım etmişti. Ne kibar biri diye düşünmüştüm.Hoş  ,gerçekten de kibar biri Zeynep. Ama o zaman onlarla kafama vurmuştu! Mazi aklıma geldikçe gözümden akan yaşlara engel olmamda zorlaşıyor. Keşke burada olsan. Keşke burada olsan da vurmadığın yerim kalmasa Zeynep.. Ama imkansız. Biliyorum. Lanet olsun ki kavuşmamızın imkansız olduğunu biliyorum Zeynep! Tek tek akan damlalar şakaklarımda bir şelaleye dönüşmüştü.

Çalan kapının sesiyle irkildim. Gözyaşlarımı silerek kapıyı açtım. Yaşamam için bir sebep olduğunu hatırlatan biricik kızıma ,Derin’ime sıkıca sarıldım..

Karımın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin