Alıntı

101 11 0
                                    

Merhaba arkadaşlar ,çok çok çok uzun bir bölüm sizlerle olacak bu akşam saatlerinde.. Aradaki boşluğu gidermek için epey uzun yazdım(:
Şimdilik bu küçük alıntıyla idare edin lütfen :)



Koyu lacivert takım elbisesini gözlerinin derin maviliğine yakıştırmış olarak karşımda duran ,Mavinin 50 Tonu bir adam ,elinde kocaman ,kalp şekli verilmiş gül buketini tutarak bana sırıtıyordu.
Şoktan hala çıkamamış olan bana ,öğrencilerimin tezahüratları eşliğinde elindeki gül buketini uzattı. İnanın o heyecanla o gülü aldım mı almadım mı hatırlamıyorum! Ama çocukların alkışlarıyla kendime geldiğimde o buket elimdeydi.

-Evet çocuklar ,öğretmeninizle aramızda ufak bir sorun olmuştu. Bugünden sonra affeder bence.-Bana doğru göz kırptıktan sonra gülümseyerek konuşmasına devam etti- Siz ne dersiniz?

Çocuklardan kocaman ''EVET ,EVET ,AFFET'' gibi sloganlar yükselirken ,ve kalabalık artmaya başlarken duruma el koymam gerektiğini hissettim. Deniz'e doğru gülümsedim. İçten ve sıcak bir gülümsemeydi bu. Gözlerimi evet manasında kırptıktan sonra ,mimiklerimi dudaklarım tercüme etti..
-Tamam..

Alkış sesleri az öncekine nazaran daha da bir yükseldi.. Daha sonra neler oldu pek hatırlamıyorum. Veya da Deniz'in onca öğrencinin ortasında gelip beni alnımdan öptüğünü ve aynı hızla elimden tutarak arabasına bindirdiğini hatırlamak istemiyorum.. Ama daha da garip olan bu olayın Cuma günü yaşanması ve pazartesi günü okula gittiğimde ,sabahın köründe bile herkesin bu durumdan haberdar olmasıydı!! Ya nasıl bir dedikodu sisteminiz var sizin anlamadım ki? Öğretmenlerin alaycı tebrikleri ,öğrencilerin kaçamak bakışları.. Müdür bile duymuş lan! Müdürsün sen müdür! Git odanda otur ,törenden törene çık bir yüzünü göster ,ölmemiş bu daha ,iyi bari diyelim ,geçelim! Yook!

Neyse dur konumuza dönelim.. İşte ben daha ne olduğunu anlamadan kendimi Deniz'in arabasında ,elinde kocaman bir gül buketiyle otururken buldum..


Karımın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin