Yeni bir ficle geldim. Diğer kitabım pek ilgi görmedi bu yüzden konuyu değiştirmek istedim. Umarım beğenirsiniz.
Hayalet okuyucu olmayın, lütfen yorum atın.
İyi okumalar bebeklerim ❤❤❤
📌
''Yapabilecek misin?'' Yapamazdım... Bakmaya cesaret edemediğim bu yüksek uçurumdan sarkamazdım. Evet, korkağım. Bu yüzden korkak olmayı bile göze alırım. Lakin bunun sonrasında babamdan yiyeceğim dayak beni perişan edecek farkındayım. Sırf güçsüz doğduğum için beni bir köşeye atması ne kadar doğru?
Parası olmasa ona baba bile demem.
''Deneyeceğim Taehyung, artık bana bir şeyler sorup durma tama-''
''Atlayamıyor, buraya boşuna geldik.'' Okulumun formasını taşıyan onlarca insanda göz gezdirdim. Belki Taehyung olmasaydı buradan düşünmeden atlardım.
Neden atlamak zorundayım ki?
''Hadi gidelim.'' Arkalarına döndükleri sırada kalbim sıkıştı. Yeşillikte gözlerimi gezdirdim. Yerin bin kat altında soğuk olduğunu düşündüğüm derin nehir bana göz kırpıyordu. İçten içe paramparça olurken titremeden durmak zordu.
Korkuyordum işte. Babamdan, dedikodulardan, sevdiğim çocuğun yüzüme bakmayacak olmasından.
Bu dünyada en çok insanlardan korkuyorum.
Altımdaki dolarlar yatırdığım pantolonu çıkarıp Taehyung'un eline tıkıştırdım. Takılarım ve üstümü çıkarmasam da olurdu. Lakin sevgilimin verdiği o güzel hediyeyi parmağımdan çıkarmak zorundaydım. Onu da tıkıştırdım eline. Şaşkınlıkla baktı suratıma. Gerçekten bunu yapacağıma inanmıyordu. ''Hayır, yapma Jimin. Seni saklarım, gerekirse kaçarız buradan.''
''Sevgilimi bırakamam Tae, benim bir hayatım var.''
''Oradan atladıktan sonra bir hayatın kalacak mı sanıyorsun? Kardeşimi bu uçurumda kaybettim ben.''
Gözlerine dolan okyanus öylesine güçlüydü ki bakışlarımı kaçırdım. Atlamadan boğuluyordum sanki, biraz daha durursam vazgeçerdim.
''Ona bakın, atlıyor.''
Bir bağırış duydum uzaktan. Derin bir nefes alıp çıldırır gibi dalgalanan denize göz gezdirdim. Belki ölürdüm, bir mucize olmazsa eğer ölecektim de. Bunun bilinci tüm vücudumda kan gibi dolaşıyordu.
Koştum... koştum... koştum. En sonunda uçurumun hemen dibinde duraksadım. Yapamazdım, tanrıya yemin ederim ki babamdan dayak yemek daha korkutucu gelmese yapmazdım da zaten. Sırtımı uçuruma döndüm. Hüngür hüngür ağlayan Taehyung adım attıkça cesaretleniyordum.
''Korkma.'' Diye bağırdım avazım çıkana kadar. ''Birkaç gün sonra bulunurum.''
Arkaya doğru bıraktım kendimi. En son gördüğüm şey Taehyung'un eşyalarımı fırlatıp bana doğru koşması oldu. Lakin ben çoktan denizin soğuk suyuna alıştırdım kendimi. Sırtım sert bir mermerin üzerine düşmüş gibi acıyorken gözlerimi kapattım.
Balıklar ilk defa bu kadar netti mesela. Gökyüzü beyaz, deniz tuzlu, sesler kesikti. Kulağımı deniz kabuğuna dayadığım zaman duyduğum o güzel sesler şimdi çirkin gelmeye başladı.
Gözlerimi kapatıp ölmeyi denedim, olmadı. O da olmadı, onu da beceremedim.
Sonra bir el dolandı ince belime, sanki ruhum çekiliyormuş gibi ağır suyun ortasından çekildim. Gökyüzü griye dönerken gözümden düşen bir damla yaşı silemedim. Lakin sesler hala daha yoktu. Dev kanatlara göz gezdirdim. Kırmızıydı, kırmızının en koyu tonuydu. Bir şeytanın bedenimi cehenneme taşıdığını düşündüm.
Yüzünü güneşten dolayı göremesem de yaklaştığını hissettim. Güzel, ıslak saçları alnıma düştü. Dudaklarını dudağımda hissettiğim an gözlerimi sımsıkı kapattım.
Gerisi, sonu olmayan bir karanlık.
''Είμαι ένας δαίμονας με φτερά αγγέλου. Δεν συνέβη ποτέ σήμερα.''
×××
📌BİLGİLENDİRME📌
Είμαι ένας δαίμονας με φτερά αγγέλου. Δεν συνέβη ποτέ σήμερα.
ANLAMI: Ben melek kanatlı bir iblisim. Bugün hiç olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demon 'Jikook
FanfictionTamamlandı ✔️ "Seni çok özledim Jimin." "Biliyorsun, sadece bir uçuş uzaklıktayım." Jjk×Pjm