Kelsey'nin gözünden:
''Görüceksin,''Çimenlerin arasından giderken , sırıtışını bile hayal edebiliyordum. Sonunda durmuştuk; ''Geldik.'' Beni ayaklarımın üzerine bırakarak , yüzümü öbür tarafı görmem için çevirdi, ''Süpriz.'' kulağıma fısıldadı.
''Aman Tanrım,'' hayranlık ile ağzımı açtım. Önümde duran örtü'nün üzerine nerdeyse 4 kişi sığardı ve etrafında bir kaç mum yakılmıştı. Mumların etrafını ise gül yaprakları süslüyordu. Gökyüzün de ki ay'ın yansıması ile yumuşak bir görüntü ortaya çıkmıştı.''Bayıldım Justin,''ona dönerek , güldüm,''Bunu nasıl yaptın?''
''John sen gelmeden önce yardım etti. Yarım saat önce mumları yaktı. Ona sen geldikten bir kaç dakika sonra yapmasını söyledim çünkü yangın çıkartmak istemiyorum.''
Yavaşça kıkırdayarak , tekrar manzaraya döndüm , Ceket'i ellerimin arasında iken hazırladığı piknik'e sevgi ile baktım.''Teşekkür ederim,''mırıldandım,''Bunlar çok fazla. Gerçekten bu kadar çok şey yapmak zorunda değildin Justin.'' ona dönerek , sevgi ile gözleri'nin içine baktım,''Sadece seninle burda olmak yeter.''
''Bu gece'nin özel olmasına ihtiyacım vardı,'' saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırarak , nazikçe çenemi tuttu ve başka bir tatlı öpücük için beni kendine çekti,''Hadi.'' elimi yakalayarak , beni örtü'nün üzerine çekti.
Justin oturunca bende bacakları'nın arasında yerimi aldım. Kolları beni koruyucu bir şekilde sararken , gögsüne yaslanmıştım. Benim kollarım ise onun kolları'nın üzerinde duruyordu.''Burası çok güzel,''mırıldandım, rahatça kafamı gögsüne yasladığım da Justin'de çenesini başımın üzerine koydu.''Herşey o kadar huzurlu ki.... sanki kimse bize dokunamaz.''
''Bu öyle çünkü gerçekten kimse yapamaz.'' Justin seslice belirtti.
''Ne demek istiyorsun?'' Ona doğru bakmak için boynumu yana doğru eğdim , kaşlarım çatılmıştı.
''Demek istediğim,'' dudaklarını yalayarak , omuzunu silkti,''Kimse bize dokunamaz çünkü onlara izin vermem. Senin yanına yaklaşmayı düşündükleri saniye ölmüş olurlar.''
''Justin,'' diyerek kafamı salladım , tekrar ileriye doğru baktım.
''Seni her zaman koruyacağımı biliyorsun , değil mi?'' kulağıma doğru mırıldandı , sıcak nefesi hassas cildimi gıdıklıyordu.
Kafamı sallayarak , parmakları'nın üzerinden parmaklarımı geçirdim ve ellerimizi kilitledim. Ardından dudaklarıma götürdüm ve öptüm,''Biliyorum.'' Derin bir nefes aldım.
Justin yüzüğümü taktığım elimi alarak parmakları'nı geçirmeye ve pırlanta taşın üstünde gezdirmeye başladığında nefesimin durduğunu hissettim.''Bir kaç yıl içerisinde benim olacağına inanamıyorum.''
''Yıl mı?'' ona doğru baktım.
''Evet, ikimizde hazır olduğu zaman,''Evlilik yüzüğümün olduğu parmağı öperek , koruyucu bir şekilde elimi tuttu,''Açıkça şuan tüm bu olanların arasında doğru bir zaman değil , ama bunlar bittikten sonra , plan yapmaya başlarız.''
