8•

96 1 0
                                    

Adınla hitap edecek kadar
Uzak olma bana,
Nefesine ömrüm dediğim.
***

Dünya tersine dönmüştü. Karlı havada güneş görünmeye başlamıştı. Kainatın düzeni yerle bir olmuştu. Yağmur damlaları kara dönecek kadar soğuk bir hava ama yeryüzünü yazın gibi gösteren güneş vardı. Dengeler ortadan kalkmıştı. Farklılıklar; etrafı süsleyen birer renk olmuştu her yere. Kötülük ve iyilik beraberdi. Mutlu, mutsuz yan yana gelmişti. Duvarlar yıkılmıştı,aşkın tanımı gibiydiler.

Başrol gitmişti,herkes film bitti zannediyordu fakat onların gidişi bu aşka engel değildi. Kalpti filmi başlatan ve bitiren.

Bin defa da kırılsın, tuzla buz olsun,tek küçük bir parça yeterdi her şeyi düzeltmeye.

Ellerinde market poşetleriyle hayattan bezmiş Ayşin kaldırımda yürüyordu. Nefes almak için yürüdüğü kaldırımlarda şimdi ev işleri yüzünden kendisini değiştirmişti ya da ruhu izin almıştı bir süreliğine.

Saçlarını üsten toplamış,rahat mavi pijamalarını giymiş,kırmızı terlikleriyle ve yüzünde hiç makyaj malzemesinden iz yoktu. O çok sevdiği bordo rujlardan bile sürülmemişti. Hatta dudakları rüzgar yüzünde çatlamış,ruhsuz görünüyordu.

Yürüdü hiçbir şey düşünmedi. Düşünmeyi bırakalı uzun zaman olmuştu. Çiçek gibi solmamıştı çünkü solacak vakit bile vermemiştiler, aksine ayak altında ezilmişti.

Evinin önüne geldiğinde kafasını kaldırdı. Şimdi mutlu görünmesi gereken zamandı. Nefes aldı ve elindeki anahtarı kapının kulubunu tutarak açmaya başladı.

"A-ay..."

Elindeki anahtar yerini kaybetmişti ve sadece kapıyı açmadan delikte durur haldeydi.

"A-Ayşin!"

Ayşin kendinden geçmişti çünkü düşünmeyi bırakmıştı ve şimdi onun sesini duyar duymaz beyninin her bir tarafından ayrı ayrı cümleler yankılanıyordu.

Görkem ise burada kaç saat bekledi bilmiyordu. Bildiği sadece durmaktı. Kendini hazırlamaya çalıştı ama sevdiği kadın onun gözünün önüne gelinceye kadar. Ruhu şimdi can bulmuştu. Adını nasıl söylediğini bile bilmiyordu. Sevdiği kadına seslenmeyi ve onun adını söylemeye meğerse ne kadar ihtiyacı varmış.

"Gözlerinin koyu tonuna aydınlık diye ömür biçmek istediğim kadın,ben geldim. Ruhumu geri istiyorum."

Ayşin'in elindeki anahtar yere düşmüştü ve aynı anda bir göz yaşı ile. Çıkan ses ortamdaki tek ses olmuştu. Son dirayetiyle arkasını dönmüştü.

"Burdayım."

Görkem onun gözlerine baktığı an gözleri dayanamamıştı hasretine. Ardı ardına gözyaşlarıyla bunca zamana onsuzluğa dökülüyordu.

"S-sen!?"

Ayşin'in sesi Görkem işittiği an ona doğru koştu. Dayanmak istemiyordu artık.

Artık aralarında mesafe, Görkem'in her adımında azalıyordu.

Görkem kollarını Ayşin'e sardı. Yetmiyordu, özlemini gideremiyordu. Onu kolları arasında incitmeyecek ve hiç bırakmayacak kadar sıkı tutuyordu. Kokusunu içine çekti. Ruhu yavaş yavaş can buluyordu. Bu iki yılda döktüğü göz yaşlarının aksine bunlar mutluluk gözyaşıydı.

Ayşin de göz yaşı döküyordu. Sarılmıyordu ama kokusunu içine çekiyordu. Bir deniz kızı olsa göz yaşları pembe inciye dönüşecekti.

Ölümsüz Yıldızlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin