09 Kasım 1995- Brenda WİLLİAMS'ın evi - Nevada /Abd saat: 00.30 pm
Yakıcı bir aşk mevsiminin soğuk kış günüydü. Sadece bir gece için misafir olarak geldiği bu evde çok üşüyordu. Işıklar sönmüştü ve herkes odasına çekilmişti. Uyku akan gözlerini bıçak zoruyla açık tutuyordu sanki. Sırtını duvara yaslayıp yavaşca yere doğru kaydı ve kollarıyla bacaklarını sardı. Çenesini de dizlerinin üstüne koyup ritmik bir şekilde sallanmaya başladı. Gözleri sabit bir noktaya bakıyordu. Bir şeyler yapmalıydı. Çünkü dakikalar büyük bir hızla akıp gidiyordu.
Aslında kendisi de herşeyin farkındaydı. Bu olanlardan sonra bu eve bir geceliğine de olsa kabul edilmesi bile çok büyük bir lütuftu. Bunu haketmediğinin farkındaydı fakat hiç birşey olmamış gibi dönüp gidemezdi.
Kararını verdi. Yavaşca ayağa kalkıp evin merdivenine doğru yürümeye başladı. Sessizliği sağlamak için parmaklarının ucuna basarak yürüyordu. Merdivenleri ağır ağır çıkmaya başladı. Merdivenin sonuna geldiğinde elini korkuluktan yavaşça çekti ve kararsız adımlarla Brenda'nın odasına doğru yürüdü. Yarı açık bırakılmış kapıyı hafifçe ittirdi. Odanın içi çok karanlıktı ama kapıdan giren loş ışık hüzmeleri odayı bir anda görünür hale getirdi. Brenda yatağındaydı ve olabildiğince masum uyuyordu.
Saat: 01.15 - Brenda'nın yatak odası
Daha temkinli bir şekilde Brenda'nın yatağına doğru yürüdü. Dizlerinin üzerine çöküp ayağının üstüne oturdu ve Brenda'yı izlemeye başladı. Bir süre sonra da başını yastığın köşesine usulca koydu. Yüzü, Brenda'nın yüzünün tam önündeydi ve Brenda'nın burnundan çıkan nefesi yüzüne çarpıyordu. Uzun zamandır bu kadar huzur duymamıştı. Ama ömrünün sonuna kadar kalmak istediği bu odada daha fazla kalamazdı ve Brenda'nın alnına sıcacık bir öpücük bırakıp ayağa kalktı. Kapıya yöneldi ve yine geldiği gibi ağır adımlarla yürümeye başladı. Bu esnada zaten uyumuyor olan Brenda gözlerini araladı ve Kevin'a baktı. Kevin, Brenda'yı son bir kez daha görmek için arkasını dönüp baktığında, Brenda hemen gözlerini kapatıp uyuyor gibi davrandı. Her ne kadar odanın lambası sönük olsa da, gözlerinin pırıltısı görülebilirdi. Kevin sevdiği kadına son bir kez daha baktıktan sonra, kapıyı ilk bulduğu gibi yarı açık bıraktı ve sessizce arkasını dönüp oturma odasına döndü.
Saat: 01.37 - Brenda'nın yatak odası
"Kevin ne yapmaya çalışıyor? Ona güvenmeli miyim? Belki de herşey çok daha güzel olur onunla.
Hayır! Hayır! O beni içinde bulunduğum bunca sıkıntının içine bırakıp gitti. Hemde başka bir kadına. Bunu kaldıramam.Ama.... Ama.... Onu yıllardır tanıyorum. Sevgisini, aşkını, koruyucu yanını, omzuna yaslandığımda duyduğum güveni, teninin kokusunu hiç ama hiç unutmadım. Evet evet gül yaprağı gibi kokar Kevin'ın teni.
Yapma Brenda.... Neyi düzeltebilir ki bütün bunlar? Güvenim tekrar nasıl yerine gelir? Ya bir daha giderse?
Kevin oturma odasında bir köşe de, Brenda ise yatağında, öylece uyuya kaldılar.
Saat: 07.30 - oturma odası
Günün ilk ışıkları ile beraber kuş cıvıltıları ile uyandı Kevin. Gözlerini ovuşturduktan sonra gözlerini kısarak etrafına bakarken tam karşısında tekerlekli sandalyede oturup kendisini donuk gözlerle izleyen, Brenda'nın annesi Mary WİLLİAMS'ı gördü. Bir anda içi ürperen Kevin, istemsiz bir refleks ile yaptığı hareket sonucu yattığı yerden düştü. Mary ise hala tepkisiz bir şekilde Kevin' in yüzüne bakıyordu. Kendini toparladı ve kekeleyerek konuşmaya başladı;
-"Biliyorum yaptıklarım affedilemez şeyler. Güzel olan hiç bir şeyi hak etmiyorum. Farkındayım. Beni bu evde bir gece misafir etmeniz bile fazla gelir bana. Lanet olsun! Ama ben bunları isteyerek yapmadım ki ." dedi ve hıçkıra hıçkıra, bağıra bağıra ağlamaya başladı. Başını, dayamış olduğu duvardan kaldırdı. Moral çöküntüsü ile sıktığı dişlerini aralamaya çalıştı. Boğazına çöreklenmiş düğümü zorla da olsa yuttu ve ağzından şu cümleler döküldü ;
-"Şimdi sadece Brenda'yı geri istiyorum." dedi gözyaşlarını silerken... "yani karımı... Prensesimi.... Herşeyimi....
Brenda MİLLER'ı geri istiyorum.
Ve bunun için herşeyi yapacağım..."
![](https://img.wattpad.com/cover/31767511-288-k351757.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SACRİFİCE
Randomsevdiği kadın için hayatını ortaya koyan genç bir adam... gelişen durumlar, sürprizler ve şaşırtıcı bir son... duygusal dram anlayışına yeni bir soluk... sacrifice (feda) KEYİFLİ OKUMALAR...