SACRİFİCE

Bölüm -17

-"Eşin mi? " dedi Kevin şaşkın bi ifade ile.

-"Evet eşim. Onunla olmaktan çok da mutlu değilim ama, ne yaparsam yapayım bu gerçeği değiştiremiyorum. "

-"Peki onu nerede bulabilirim?"

-"Sana söylemiştim. Ben dahil kimse onun yerini bilmiyor. Ama merak etme, bu şehirde durmaya devam edersen o seni bulur."

-"O burada diye düzenimi alt üst etmeyeceğim. Bunu bir kez yaptım, tekrar olmaz... "

-"O zaman bana bi söz ver."

-"Tabi ki."

-"Benimle konuştuğunu kimseye söyleme. Eğer Max' in kulağına giderse beni de yaşatmaz."

-"Merak etme. Bu sadece seninle benim aramda kalacak."

Bu konuşmadan sonra önce Alexis kalkıp gitti. Sonra da Kevin hesabı ödemek için kasaya yöneldi. Bu esnada kendisini izleyen bir çift gözden habersizdi. Max' de aynı yerde, sadece bir kaç masa ötede oturuyordu. İri yarı, deri ceketi ve dazlak olması onu fazlasıyla ön plana çıkarıyordu aslında. Ayrıca kolları dövme ile kapalıydı ve sırtında ki dövme, ensesinden çıkıp kafasının arkasına kadar uzanıyordu. Fakat kendisini ve eşini ölüm ile tehdit edip düzenini alt üst eden bu adamı daha önce hiç görmemişti ve tabiri caizse burnunun dibinde ki bu tehlikeyi farketmeden hesabı ödeyerek dışarı çıktı.

Eve geldiğinde Brenda'ya olan biten herşeyi anlattı. İkisi de tehlikenin farkındaydı. Fakat Brenda'nın anne ve babasının katilini, düzenlerini alt üst eden bu adamı bulmadan ikisi de rahat edemeyecekti.

-"Peki şimdi ne yapacağız?" diye sordu Brenda.
Kevin, Brenda' nın yüzünde ki endişeyi satır satır okuyabiliyordu. Sakin bir ses tonuyla, Brenda'nın içini rahatlatmak istercesine ;

-"Herşey yoluna girecek." dedi ve Brenda'nın alnına yumuşacık bir öpücük kondurduktan sonra sımsıkı sarıldı. Uzun bir gece onları bekliyordu.

O gece, ikisi de hiç olmadığı kadar huzursuz uyudu. İçinde bulundukları sıkıntıların bir an önce bitmesi gerekiyordu. Çünkü ikisi de bir hayli yorulmuştu artık.

Bir kaç saat uykudan sonra, günün ilk ışıkları şehri aydınlatmaya başlamıştı. Belki de bugün diğerlerinden farklı olur diye düşünürken, sabahın erken saatlerinde, telefonun çalması ile irkildiler. Kevin, telefonun ahizesini kaldırdı ve aldığı haber ile ne kadar büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduklarını anladı.

Alexis WALKER, bu sabah evinde ölü olarak bulunmuştu... Baş ucunda ise "konuştuğun kişilere dikkat etmen gerektiğini söylemiştim." yazıyordu.

Kevin, Alexis WALKER'ın görüştüğü son kişiydi ve polis bu yüzden Kevin'i arıyordu. İfade vermek üzere merkeze davet edildi.

İfade vermek üzere polis merkezine giden Kevin, merak ettiği bazı konuların da aydınlanabileceğini düşünüyordu.

-"Hoşgeldiniz Bay MİLLER. Oturun lütfen."

-"Hoşbulduk." dedi Kevin ve dedektifin gösterdiği koltuğa oturdu. Dedektif konuşmaya başladı;

-"Sizi çağırmamızın sebebini biliyorsunuz sanırım."

-"Evet ama belki de bir kez de sizden dinlemeliyim."

-"Elbette. Alexis WALKER bu sabah evinde ölü bulundu. En son görüştüğü kişi de sizmişsiniz. Ayrıca konuştuğunuz anlarda arada bir sinirlenip, agresif tavırlar yaptığınızı da tarafımıza bildirdiler. Gerçekleri öğrenebilir miyim?"