-"Alexis WALKER... Ben bu kadını tanıyorum." dedi Kevin ve devam etti ;
-"Gelip seni bulmaya karar verdiğimde, Oregon havaalanına gittim ve Nevada uçağında yer bulamadım. Çaresizce beklerken bu kadın yanıma geldi ve konuşmalara kulak misafiri olduğunu, kendi yerini bana verebileceğini söyledi. Peki ama kim bu kadın? Onu mutlaka bulmalıyım." dedi.
Brenda, şaşkınlığını gizleyemiyordu. Evet basit düşünüldüğünde arkadaşının kendisine yardım etmesi çok normaldi. Fakat havaalanında Kevin'a kendi yerini vermesi tesadüf olamazdı.
-"Ev adresini biliyorum. İstersen gidip konuşabilirsin." dedi Brenda.
Kevin, Alexis WALKER adına ki bu gizemli kadının adresini alır almaz yola koyuldu. Çünkü kaybedecek zamanı yoktu. Bir an önce O'nu bulup neler olup bittiğini anlamak istiyordu.
Yürümeye başladığında aklını kurcalayan bir çok soru ile yüzleşti. Cevaplarını bulamadığı bir çok soru. Merak ve heyecan içinde yürürken, Alexis'in yaşadığı sokağa geldiğini fark etti. Bir süre daha yürüdükten sonra da aradığı evi buldu. Heyecanla evin önüne geldi ve nefesini tutup zile dokundu. Alexis, çok geçmeden kapıyı açtı ve "Geleceğini biliyordum" der gibi baktıktan sonra ;
-"Demek geldin? Nasıl yardım edebilirim?" dedi.
-"Alexis, seninle konuşmalıyız."
-"Ne hakkında?"
-"Beni içeri davet etmeyecek misin?"
-"Ah! Kabalığımı bağışla lütfen. Ama seninle benim evimde konuşmamız uygun olmaz. Başka bir yerde konuşalım."
-"Haklısın. Peki ne zaman ve nerede?"
Biraz düşündükten sonra Alexis ;
-"Bugün saat dokuzda, şehir meydanında bulunan saat kulesinin altında."
-"Peki." dedikten sonra Alexis'i selamlayarak evden ayrıldı Kevin.
Eve dönüş yolunda, ters istikamete doğru yürürken saatlerin hemen geçmesini istiyordu. Çünkü Alexis adında ki bu kadının, içinde bulunduğu durum ile yakından alakası olduğunu düşünüyordu.
Eve döndüğünde, Brenda iyice meraklanmıştı.
-"Nerde kaldın? Meraktan ölebilirdim."
-"Alexis ile görüşemedim."
-"Neden? Evde değil miydi?"
-"Hayır. Evdeydi. Ama evde konuşmamızın uygun olmayacağını söyledi. Bugün saat dokuzda, şehir meydanında buluşup konuşacağız." Dedi Kevin.
Ev birden sensizleşti. Kevin'in evden çıkacağı ana kadar da ikisi de konuşmadı. Saat 20.30 da tam kapıdan çıkmak üzereyken, Brenda tedirgin bir ses tonu ile Kevin'i uyardı ;
-"lütfen dikkatli ol."
"Merak etme." dercesine kafasını sallayan Kevin, evden çıktı ve şehir meydanına doğru yürümeye başladı.
Şehir meydanında bulunan saat kulesinin altına geldiğinde saat 20.53'ü gösteriyordu. Dakikalar geçmek bilmiyordu ve saat tam 21.00 da, Alexis her zaman ki bakımlı hali ile Kevin' in yanına geldi.
-"Merhaba." dedi Alexis.
-"Merhaba. Birer kahve içelim mi?"
-"Neden olmasın?"
Bu kısa konuşmadan sonra en yakın cafe' ye gidip oturdular. Kahveleri sipariş ettikten sonra Alexis ;
"Eee? Anlat bakalım. Sorun ne?"
Kevin bu soruya karşılık olarak cebinde bulunan, Alexis'e ait kredi kartını çıkarıp masaya koydu. Alexis gayet sakin bir tavırla ;
-"Tüm problem bu mu? " dedi.
-"Hayır" dedi Kevin. "Neden bize sürekli yardım ediyorsun? Bana Oregon havaalanında yerini vererek de yardım etmiştin. Kimsin sen? ve neden bizi takip ediyorsun?"
-"Bunu bilmek isteyeceğini sanmıyorum."
-"Bırak da buna ben karar vereyim."
-"Haklısın ama başın yeterince belada. Bunu sana anlatırsam, çok büyük dert alırsın başına."
-"Ben her belaya hazırım. Anlat."
-"Hiç sanmıyorum."
-"Sana anlat dedim."
-"Peki anlatacağım. Ama hiç bir sorumluluk kabul etmiyorum."
-"Tamam. Hadi başla."
-"Senin özel Kuvvetler mensubu bir subay olduğunu biliyorum. Tüm suçluların korkulu rüyası olduğunu da. Yüzünde ki değişiklikten, kimlik değişimine kadar herşeyi... "
Bu sözleri duyan Kevin, tedirgin oldu ve sert bir ses tonuyla ;
-"Kısa kes. Kimsin sen?" dedi.
-"Eğer bir kere daha sözümü kesersen hiç bir şey öğrenemezsin."
-"Özür dilerim. Seni dinliyorum."
-"Karanlık işler çeviren bir grubun lideri, seni kendisine çok ciddi bir tehlike görüp peşine düştü. Bir boşluğunu yakalayarak, sırlarını ifşa etti. Senin pes etmediğini görünce de eşin Brenda' yı ölümle tehdit ederek senin bu eyaletten gitmeni sağladı. Bir kaç hafta öncesine kadar da karanlık işlerine rahat bir şekilde devam ediyordu. Fakat şimdi sen geri geldin. Başka bir deyişle onun için tehdit geri geldi ve senin burada olduğunu biliyor. Git burdan. Brenda'yı da yanına al ve git."
-"Peki kim bu adam? İsmini biliyor musun? Onu nerden tanıyorsun?"
-"Çok iyi tanıyorum. Karanlık işler çevirdiğini bir kaç yıl önce öğrendim. Öğrendiğim günden beri de ayda bir kez görüyorum. Bana yeterince para bırakıp tekrar ortadan kayboluyor. Yerini de bilen yok, şu an ne yaptığını da. Tüm polis teşkilatı onu arıyor fakat bulamıyorlar. O benim eşim... Max...
![](https://img.wattpad.com/cover/31767511-288-k351757.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SACRİFİCE
Randomsevdiği kadın için hayatını ortaya koyan genç bir adam... gelişen durumlar, sürprizler ve şaşırtıcı bir son... duygusal dram anlayışına yeni bir soluk... sacrifice (feda) KEYİFLİ OKUMALAR...