Bölüm - 7

268 38 17
                                    

Gerçekleri öğrenme vakti

     Gözlüğünü ve şapkasını takıp takipe başladı. Bir süre sonra Kevin, ne konuştuklarını duyabilmek için iyice yaklaştı. Fakat bir şey konuşmuyorlardı. Sadece yürüyorlardı.

     Nevada eyaletinin mezarlığına geldiklerinde kapıdan içeri girdiler. Daha sonra bir mezarın başında oturup gözyaşı dökmeye başladılar. Bir süre sonra da geldikleri yoldan geri dönüp gittiler.

    Kevin meraklandı. Kime ait olduğunu görmek için mezarın başına kadar ağır adımlarla yürüdü. Mezar taşının üstünde ki yazıyı okuduğunda ise boğazı düğümlendi, gözleri doldu, içinden bir şeyler kopup gitti.

    James WİLLİAMS
    1935-1993

    Bu mezar, Brenda' nın babasına aitti. Fakat neden ölmüş olabilirdi? Bunu da mutlaka öğrenmeliydi. Fakat bunun için yarını beklemeliydi.

    Şehir merkezine dönmek için yürümeye başladı. Tam bu sırada da acıktığını farketti. Bir şeyler yemesi gerekiyordu. Cebinde ki paraya baktığında ise sadece 100 $ kaldığını gördü ve hemen karar verdi. Bu son parasını da Brenda ve annesi için harcamalıydı. Hemen bir süpermarkete girerek parasının yarısı ile sebze ve meyve aldı. Diğer yarısı ile de kuru erzak satın aldı ve marketten çıkıp tekrar mavi boyalı eve doğru yol aldı.

    Kapının önüne sessizce yaklaşan Kevin, aldığı tüm erzağı kapının önüne bıraktı, kapıyı çalarak hızla uzaklaştı. Kapıyı açan yine Brenda oldu. Şaşkın bakışlar ile etrafa bakan Brenda, öncelikle önünde ki poşetleri görmedi. Tam kapıyı kapatmak üzereyken yerde ki karaltıyı farketti ve şaşkın bakışlarla poşetleri içeri alarak kapıyı kapattı.

    Kevin MİLLER...

Artık beş parasız bir adamdı o. Üstelik kalacak yeri yoktu ve karnı da iyice acıkmıştı. Ama herşeyi ihmal ederek yaşadığı onca yıl için kendini cezalandırıyordu belki de... Ve belki de bu yüzden umrunda değildi açlık ve soğuk.

07 Kasım 1995 salı - National Park - Nevada /Abd - saat :22.30 pm

    Kendini o parkta ki sokak lambalarından biri gibi görüyordu. Işığı kendisine bir faydası olmayan bir sokak lambası.

      Aslında harika bir karar vermişti. Paranın ve sahip olduğu değerli eşyaların, evde nefes alıp veren sevdiği olmadığında hiç bir anlam ifade etmediğini anlamıştı. Ama çok mu geç olmuştu?  Hayır. Hiç de geç değildi. Parkta ki banklardan birine kıvrılıp yattı ve o dakika uykuya daldı Kevin.

    Maddi zenginliğine bir anda sırt dönen Kevin, maneviyat eksikliğini önüne gelen tüm sıkıntıları çekerek gidermeye hazırdı ve bundan zerre pişman değildi. Şimdi uyuduğu parkta üstüne yattığı tahta bank, evinde uyuduğu çift kişilik yatak ve kuş tüğü yastıktan daha rahattı. Brenda ile aynı şehirde nefes alıyordu artık ve bu bile ona yetiyordu. Artık daha huzurluydu ve bundan vazgeçmeye de hiç niyeti yoktu.

08 Kasım 1995 çarşamba- National Park - Nevada / Abd saat: 07.15

    -"Hey! Serseri! Kalk burdan. Yatacak başka yer bulamadın mı?

    Gözlerini açtığında baş ucunda beklemekte olan iki eyalet polisini gördü. Hemen yattığı yerden doğrularak;

    -"Özür dilerim. Hemen gidiyorum" diyebildi. Uykunun verdiği sersemlikle bir önüne bir arkasına bakarak uzaklaştı oradan.

     SERSERİ? 

    İşte artık Serseri de olmuştu. Hemde zengin, beş parasız bir Serseri.

    Ama artık buna bile üzülmüyordu. Açlık ve susuzluktan kuruyan dudaklarını diliyle ıslatmakta ve her defasında dudaklarında ki çatlaklar biraz daha derinleşmekteydi. Ayaklarını yerde sürüye sürüye mavi renkli evin önüne kadar geldi. Üstü başı toz içindeydi. 48 saati aşkın bir süredir de hiç bir şey yememişti. Kapının ziline dokundu ve beklemeye başladı.

     Kapı içerden kilitliydi. Bir kaç dakika sonra kapı açıldı ve uykulu gözleriyle Brenda, şaşkın bakışlarıyla Kevin' in gözlerinin içine dalıp gitti. Her ikiside hayatları boyunca bu kadar duyguyu bir arada yaşamamışlardı.

    Sevgi...

    Aşk...

    Özlem...

    Heyecan...

    Korku....

    İkiside hiç bir şey demeden sadece birbirlerine baktılar. Bir kaç saniye sonra ise her ikisinin de gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.

    Bu bir başlangıç mıydı?

    Bir yeniden başlangıç mı yoksa sonun başlangıçı mı?

   

SACRİFİCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin