Efe çantasını bir kenara atarak mutfağa doğru yürümeye başladı. "Açım ben." Arda kaşlarını çatarak peşinden gitti, daha biraz önce Arda için birilerini pataklamaktan falan bahsediyordu. Üstelemiyor olması işine geliyordu elbette ama biraz ilgilense hiçte fena olmazdı, sonuç olarak kötü hissettiğini söylemişti değil mi?
"Ne yemek istiyorsun?"
"Sucuk var mı? Sucuklu yumurta yapsana bana." Buzdolabının kapağını açarak nesquik paketini görünce sucuklu yumurtadan ışık hızıyla vazgeçmişti Efe. "Tamam ben bunu yerim." Nesquik paketini ve süt kutusunu alarak dolabın kapağını dirseğiyle itti.
"Çok faydalı cidden."
"Faydalı tabii, süt var işte." Arda göz devirdi. "Hem faydalı değilse ne arıyor burada? Ananla baban bunu yemez, boş yapıyorsun şu an."
Arda, içten içe Efe'nin haklı olduğunu kabul ederek güldü. "Başka bir şey istemediğinden emin misin?"
"Eminim." Efe dolapları kurcalayarak bulduğu kaseye nesquik tanelerini döktü. "Yiyor musun?"
"Yok."
Efe sütü de ekledikten sonra kaseyi eline aldı ve Arda'ya döndü. "Kaşık versene."
"Kendin al." Arda omuz silktiğinde Efe kaşlarını çattı.
"Çekmecenin önündesin salak." Arda dudaklarını birbirine bastırarak arkasını döndü ve çekmeceden çıkardığı kaşığı Efe'nin elindeki kaseye bıraktıktan sonra oturma odasına dönerek çantasını Efe'nin çantasının yanına bırakarak televizyonun karşısındaki üçlü koltuğa yerleşti.
Efe'de televizyonu açtıktan sonra Arda'nın yanına oturmuş kanalları gezmeye başlamıştı. "Ders çalışmayacak mıyız?"
"Nesquik yiyorum, bitireyim çalışırız." Sonunda rastgele bir kanalda durduğunda televizyonda Tom ve Jerry vardı.
Arda çantasına uzanarak telefonunu aldı ve Instagram uygulamasına girdi, şu an banyoya girip küvette oturup zırlamak istiyordu... Ama yapamazdı. Efe'yle ders çalışması gerekiyordu.
Sinem'e inanamıyordu, niye anlatmamıştı sanki ona? Arda ona her şeyini anlatırdı oysa, ona çok güveniyordu, ama Sinem için aynı güven söz konusu değildi herhalde. Efe, Arda'nın telefonunu elinden çektiğinde Arda şaşkın bakışlarını ona çevirdi. "Ne yapıyorsun?"
"Annemi arayacağım, şarjım bitti." Annesini aradıktan sonra sesi dışarı verdi ve telefonu dizine bırakarak nesquik yemeye devam etti. "Alo, Efe ben. Arda'nın telefonundan arıyorum."
"Kör değilim ya Efe, görüyorum Arda'dan arıyorsun."
"Neyse, Arda'yla ders çalışıyoruz, misafirler gidince haber ver."
"Tamam oğlum, iyi dersler."
"Sağ ol." Efe telefonu kapatmamış, Aynur hanım ise kapatmayı unutmuştu bir kenara bırakıp diğerleriyle sohbetine döndü.
"Kendi oğlum diye demiyorum çok zekidir, doktor olacak benim oğlum."
"Ay öyledir öyledir, sürekli farklı farklı kızlarla geziyormuş geçen sene... İyi bari düzelmiş."
"İftira onlar iftira!" Aynur hanım, Ceyda hanıma cevabı yapıştırsada Ceyda hanımın ses tonundan inanmadığı anlaşılıyordu. Efe göz devirerek telefonu kapattı ve Arda'nın eline tutuşturdu.
"Tek konuları benim anasını satayım, 'gün' adı altında beni çekiştiriyorlar resmen."
"Takma kafana, yavşak olmak senin suçun değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEDEF: MUTLULUK ' bxb
Teen FictionOn ikinci sınıf öğrencisi olan ve sınava hazırlanan Efe, her şeyden ve herkesten uzak durmaya kararlıdır, bir kişi hariç, Arda. Arda, annesinin en yakın arkadaşının oğluydu ve kesinlikle çok zeki bir çocuktu. Çocuklukları birlikte geçmiş sayılırdı a...