BÖLÜM 9

156 30 25
                                    

Medya Laura Schadeck, kurgumuzda Sena adlı kişiyi canlandırıyor. 🥺🥺 Bir de ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum Arda'ların evinde hizmet görevlisi falan yok, Merve hanım sadece gün sırası ona geldiğinde yardım için birini çağırıyor. (Günlük iş gibi düşünün)

Uğur sınıfa herkesten önce gelerek çantasından çıkardığı kutuyu hemen yan sırasında oturan Alp'in masaya koydu ve çıkardığı yapışkanlı not kağıdının üzerine Alp'e yazarak kutunun üzerine yapıştırdı.

Sadece bir özür hediyesiydi, Alp dün sınıftan çıktıktan sonra ortalarda görünmemişti. İşte bu yüzden insanlardan uzak durmaya çalışıyordu Uğur, tek yaptığı sürekli bir şeyleri berbat etmekti, her seferinde haddini fazlasıyla aşardı.

Eski okulundan da bu yüzden ayrılmıştı zaten, sürekli insanlara karışıp durduğundan herkese illallah dedirtmiş ve sonunda şiddetli bir şekilde dayak yemişti, burayada okul müdiresi kendisinin halası olduğundan gelmişti zaten, kadının gözü sürekli üzerindeydi.

Sınıfın kapısı açılınca Uğur hemen kendi sırasına oturup hiçbir şey olmamış gibi davrandı, gelen Sinem'di, Arda'nın eskiden yanında oturduğu kız. Kız gülümseyerek el salladıktan sonra, "Günaydın." dedi.

Uğur cevap vermek istemesede aynı şekilde karşılık verdi. Birkaç dakika sonrasında tüm öğrenciler sınıfa doluşmaya başlamıştı, Arda alışkanlıktan çantasını önce Sinem'in masasına koymuş, sonradan ne yaptığını fark ederek Uğur'un yanına gelmişti. "Günaydın."

"Günaydın, nasıl gitti?"

"Ne nasıl gitti?"

"Efe'yle bir şey konuşmadınız mı?"

"Hayır, yani özür diledi sadece ve şey yaptı."

"Ne yaptı?"

"Sarıldı." Uğur sırıtarak Arda'yı dürttü. "Ne be?"

"Yumuşadın hemen kesin, az ağırdan sat kendini. Sana istediği gibi davranmasına izin verme-" Uğur yine bir şeylere karıştığını fark ettiğinden kaşlarını çattı. "Dur, beni ilgilendirmez istediğini yap."

"Ne?"

"Genelde tavsiyelerimi dinleyen herkesin başına bir şey geliyor, lanetli falanım sanırım." Uğur dalgaya alarak güldü ve kapıdan giren Alp'i fark ettiğinde konuşmayı keserek derin bir nefes aldı.

Alp sırasına ulaştığında kaşlarını çatarak paketin üstünden yapışkanlı notu aldı ve etrafına bakındı. Kutunun kapağını kaldırarak içindekilere şöyle bir göz gezdirdi; çikolatalı sütler, oreolu milka çikolatalar ve başka bir not.

Hemen katlanmış notu açarak okuduğunda kaşları daha da çatıldı. Notta, "Dün ileri gittiysem üzgünüm, bunları sevdiğini biliyorum. Afiyet olsun.
- Uğur." yazıyordu.

Uğur, Alp'in çatılan kaşlarına anlam veremeyerek yanağının içini kanatacak şekilde ısırdı, neyi yanlış yapmıştı ki yine?

Alp kutunun kapağını kapatarak sert bir şekilde Uğur'ların masaya koydu. "Ne bunlar?"

"Özür hediyesi, neye benziyor?"

"Beni mi izliyorsun, sapık mısın sen?"

"Hayır, özellikle seni izlemiyorum. Sadece gözlem yeteneği-"

"İbne falan mı sandın beni?" Uğur sırıtarak başını geriye attı, demek sorun buydu? "Neden gülüyorsun? Komik mi sence? Benden uzak dur, senin gibi değilim!" Alp kutuyu geri alarak çöpe attığında Uğur'un kaşları çatılmıştı.

HEDEF: MUTLULUK ' bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin