Burcu hanım sinirli bakışlarıyla karşısında oturan iki genci süzdü, uzayıp giden sessizlik herkesin canını sıktığından sonunda Uğur konuşmaya karar verdi.
"O kadar şaşırmış görünme, erkeklere ilgim olduğunu biliyordun." Bunun üzerine Burcu hanım Uğur'un korkmasına sebep olacak şekilde güldü, onu daha önce hiç bu kadar sinirli gördüğünü hatırlamıyordu.
"Şaşkın olmamın sebebi okuldaki öğrencilerle boş sınıflarda cinsel ilişkiye girebileceğini düşünmen."
"İlk kez böyle bir şey yaptım."
"Gözümün önünde ol, olay çıkarma diye seni kendi okuluma aldım-"
"Senden böyle bir iyilik istemedim, ayrıca bana karışmaya hakkın yok annem değilsin." Burcu hanım buna kırıldıysada cevap vermedi, haklıydı annesi değildi sonuçta.
"Pekala, akşam babanla konuşuruz bu konuyu o halde." Bakışlarını Alp'e çevirdi. "Sana gelince, yarın ailenin okula gelmesini istiyorum." Alp sessizce başını sallasada ağlamamak için zor durduğu belliydi.
"Bir seferlik olmamış gibi yapsan?"
"Olmamış gibi mi yapsam?" Burcu hanım kaşlarını çatarak oturduğu yerden kalktı ve ellerini masaya yasladı. "Bana bak Uğur, sabrımı zorluyorsun."
"Daha kimsenin haberi yok, kendisi bile kabullenme aşamasındaydı. Rehberlik öğretmenliği yaptın bir de, sırrını saklaman gerekiyor. Ailesini doğru düzgün tanımıyorsun. Nasıl bir tepki vereceklerini bilmiyorsun, Alp'i böyle bir duruma sokacak mısın cidden?" Bakışlarını yanında oturan Alp'in dizine indirdi, farkında olmadan dizini sallıyordu. Uğur elini dizine koyarak hareket etmesini engelledi. "Korkuyor. Söz veriyorum bir daha böyle bir şey olmayacak, en azından Alp'in ailesiyle konuşma. Bana istediğin cezayı verebilirsin."
Kadın onayla başını salladı. "Tamam, ama bir daha böyle bir şey olmayacak."
"Teşekkür ederim." Uğur ayağa kalkarak Alp'i dürttü. "Gel hadi." Alp oturmaya devam ettiğinden Uğur ve Burcu hanım birbirlerine bakmaya başladı. "Alp sorun yok, kimse bir şey öğrenmeyecek."
"Yaptığımın yanlış olduğunu biliyorum, özür dilerim."
Buna karşılık Burcu hanım samimi bir şekilde gülümsedi. "Olan oldu, özrünü kabul ediyorum. Hadi sınıfınıza, oyalanmak yok."
İkisi de odadan çıktığında Burcu hanım derin bir nefes aldı, daha Uğur'a sözünü geçiremiyorken diğer öğrencilere nasıl söz geçirecekti? Müdireliğinin ikinci yılıydı. Kadın daha çok sevimli öğretmen denilen türden biriydi, öğrencilerle iyi anlaşmaya çalışırdı, onların güvenini kazanmak istiyordu... Bazen bu konuda başarısız olduğunu düşünsede, durumun öyle olmadığını biliyordu. Halen daha arada öğrenciler gelir Burcu hanımla dertleşirdi ve kadın bu durumdan memnundu. Kaba saba bir öğretmen olsa çocuklar pekala ona korkuyla karışık belli bir saygı gösterirdi... Ya da en azından saygı gösteriyormuş gibi davranırlardı, ama güven iki taraflıydı değil mi? Sonuçta kendiside öğrenci olmuştu, onunla bu şekilde ilgilenen bir öğretmeni olmasını çok isterdi.
Alnını ovuşturarak tekrar koltuğuna oturduktan sonra yorgunca gülümsedi. Uğur'un kolay ulaşılabilen bir çocuk olmadığının farkındaydı, sadece birkaç senedir birbirlerini tanıyorlardı ne de olsa. Babası vefat ettiğinde vasiyetinde holdingi dahil kalan diğer her şeyini Burcu hanıma bıraktığını öğrenmişlerdi, abisi Gökdeniz bunu kaldıramamıştı ve kardeşinden uzaklaşmıştı, aralarına giren bu soğukluk elbette ailesine de yansımıştı. Ne Uğur'u, ne de Aysel'i birkaç sene öncesine kadar tanımıyordu, adam, kız kardeşine öyle bir kin besliyordu ki nikahına bile çağırmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEDEF: MUTLULUK ' bxb
Fiksi RemajaOn ikinci sınıf öğrencisi olan ve sınava hazırlanan Efe, her şeyden ve herkesten uzak durmaya kararlıdır, bir kişi hariç, Arda. Arda, annesinin en yakın arkadaşının oğluydu ve kesinlikle çok zeki bir çocuktu. Çocuklukları birlikte geçmiş sayılırdı a...