HEDEF: MUTLULUK ' bxb

BÖLÜM 15

Medyadaki Broghan Semrad kurgumuzda Akın adlı karakteri canlandıracak. (Niye bu kadar kişi geliyor habire demeyin lütfen snfmmsföşss ne geliyorsa yazıyorum işte böyle) ✌️

Okula vardıklarında Efe kendi katına gitmek için Arda ve Uğur'dan ayrılmış, ikisini yalnız bırakmıştı. Uğur düne oranla daha iyi görünüyordu, belki de Efe'nin de dediği gibi sadece yanında olması yeterdi, yanlış bir şeyler söyleyip Uğur'u daha da üzmek istemiyordu.

Uğur'un üzerinde Arda'nın yedek okul formaları vardı, Merve hanım giymesi için ona vermişti. Çantası ise elbette yoktu, Arda'nın kitaplarından falan bakmayı düşünüyordu. "Çişim geldi, sınıfta görüşürüz."

Arda açık sözlülüğüne bir kez daha gülerek kafasını salladı ve Uğur'dan uzaklaşmaya başladı. Uğur ise gelen aramayı yanıtlayarak göz devirdi. "Efendim?"

"Neredesin sen, niye açılmıyor bu telefon? Dün eve de gelmedin zaten, çok sinirlendiriyorsun beni bak."

"Okuldayım halacığım, nerede olacağım başka?"

"Nerede kaldın?"

"Arda diye bir arkadaşımın evinde kaldım, dün birlikte olduğumuzu haber vermiştim."

"Annen geç saatlere kadar bekledi, senden saklamasını bende doğru bulmuyorum ama o hâlâ senin annen."

"Halaların en güzeli, hiç konuşasım yok bunları. Öptüm hadi, kapatıyorum." Başka bir şey söylemeden kadının yüzüne telefonu pat diye kapattıktan sonra cebine sıkıştırdı ve neredeyse yarısı boş koridorda ilerleyerek kendi sınıfına doğru yürüdü.

"İbne, bak hele bi." Uğur duymazdan geldi ama kendisine seslenildiğinin farkındaydı, çünkü çocuk Alp'in sıra arkadaşı Akın'dı. "Sana diyorum, Uğur." Uğur sırıtarak çocuğa döndü.

"Bak ne güzel adımı biliyorsun, ibne falan demek yakışıyor mu sana hiç?"

"İbne olmak marifetmiş gibi tüm sınıfın önünde şov yapmayı göze alıyorsan bunlara katlanman gerek, değil mi?"

"Saklamam gereken bir şey görmüyorum."

"Erkeklerle yattığını herkese duyurman gerekiyor yani öyle mi?"

"Sen bir kızla sevgili olduğunda sosyal medyada fotoğraf falan paylaşmıyor musun? Aynı kapıya çıkıyor bence."

"Müdirenin akrabası olduğun için mi bu kadar rahatsın?"

Uğur sırıtarak başını sallayarak onu onayladı. "Aynen öyle."

"Kameraların olmadığı bir yerde olsaydık keşke, o zaman sana dünyanın kaç bucak olduğunu gösterirdim."

"Derdin ne?" Alp sırt çantasını düzelterek Akın'ın yanında durdu. "İçeri gir hadi, neden uğraşıyorsun şununla?"

"Şu?" Uğur yalandan kaşlarını çattı. "Kalbimi kırıyorsun Alp, arkadaş olduğumuzu sanıyordum."

Akın duvardan sırtını çekerek Uğur'a doğru hamle yaptı ama Alp dirseğinden tutarak ona ulaşmasını engellemişti. "Hayırdır Alp, bu piç yüzünden insanların seni ibne diye çağırması hoşuna mı gitmeye başladı?"

"Okuldayız, geçen seneki gibi bir kavga olursa annem canıma okur." Bakışlarını Uğur'a çevirdi. "Kaybol."

Akın onu duymazdan gelerek Uğur'a düşmanca bir bakış gönderdi. "Okuldan sonra bir yere kaybolayım deme." Buna karşılık olarak Uğur genişçe sırıttı ve başını iki yana salladı. "Beni dalgaya alma ibne!"

Uğur kamera falan dinlemeden çocuğun yakalarına yapışarak sertçe duvara bastırdı. "Bana bak piç kurusu, ergen tavırlarını çekecek değilim tamam mı? Zaten yeterince sorunum var, karşıma çıkacak olursan seni öyle bir döverim ki uyandığında bana hangi kamyon çarptı diye sorarsın. Anlaşıldı mı?" Uğur'un yüz ifadesi ne kadar ürkütücü görünüyorsa çocuk ikna olmuş gibiydi, hızla başını salladı ve gözlerini kapatarak Uğur'un rahatsız edici bakışlarından kaçmaya çalıştı. "Güzel."