BÖLÜM 3

171 36 13
                                    

Arda, Efe'nin surat ifadesine daha fazla katlanamayacağına karar vermiş bakışlarından kaçmak istercesine başını masaya gömmüştü.

"Daha ne kadar öyle duracaksın?"

"Bilmem, sen daha ne kadar öyle bakacaksın?"

"Nasıl bakıyormuşum?"

"Sırıtarak bakıyorsun ve bunu görmektense ölene kadar böyle kalmayı yeğlerim."

"Sırıtmıyorum."

"Ses tonundan anlayabiliyorum."

"Tamam belki sırıtıyorumdur ama komik olduğunu kabul etmelisin."

"Komik olan nedir?" Arda sıkıntıyla nefesini dışarı verdi ve başını masadan uzaklaştırarak diğer sandalyede oturan Efe'ye baktı.

"Beni öpmüş olman."

"Sen beni öptün!"

"Doğru, doğru affedersin... Teknik olarak sen dudaklarımı yemiş sayılırsın." İşaret parmağını alt dudağında gezdirerek Arda'ya baktı. "Aşındırdın dudağımı, kanıyor mu?"

"Dalga geçme artık atarım kendimi şuradan!" dedi Arda ağlamaklı sesiyle.

"Tamam dalga geçmiyorum, ciddi bir soru soracağım." Öksürerek boğazını temizledi. "Benden mi hoşlanıyorsun?"

Arda derin bir nefes alarak güldü ve ayaklandıktan sonra eşyalarını çantasına yerleştirmeye başladı. "Erkekler ilgimi çekiyor diye sana aşık olduğumu mu sandın cidden?" Gerçeğin bir kısmını söyleyerek bu işten sıyrılmayı umuyordu, ona aşık olduğu detayını bilmesine gerek yoktu.

"İlgi çekici olduğumu düşünüyorsun o zaman?"

"Evet- yani hayır! Anlamak bu kadar zor mu gerçekten? Sana özel bir şey değildi, yerinde bir başkası-"

"Anladık." diye kestirip attı. "Benim yerime bir başkasını olsaydı onu da öpebilirdin."

"Aynen." Uzun bir sessizliğin ardından Efe elinde çevirdiği kalemi masaya koyarak Arda'ya doğru yuvarladı. "Teşekkürler." Arda kalemini de çantasına attıktan sonra çantasını sırtına geçirdi.

"Hâlâ çalışıyor muyuz?"

"Çalışmaya devam etmek istiyorsan yardım ederim elbette."

"Güzel."

"Güzel." Yutkundu. "Şey gidiyorum ben, dersim başlayacak."

"Tamam, görüşürüz." Arda ufak bir gülümseme eşliğinde Efe'nin yanından geçerek kapıya yöneldi ve hızla açarak kendini dışarı attı, çıkar çıkmaz ise yüzündeki sahte gülümsemenin yerini tuhaf bir ifade aldı.

Okulun kütüphanesine giderek Sinem'e acil gelmesi gerektiğini içeren bir mesaj atmıştı. Dersi bir seferlik assa sorun olmazdı herhalde, ellerini şakaklarına götürerek ovduktan sonra derin bir nefes aldı. Nedendir bilinmez ağlayası geliyordu, Efe'yi öptüğü için mutlu hissetmesi gerekmez miydi?

Karşısındaki sandalyeye oturan Sinem başını eğmiş Arda'nın suratına bakmaya başlamıştı. "Neyin var?"

"Çok kötü bir şey oldu."

"Arda, derse bile giremeyeceğin kadar ne olmuş olabilir? Merve teyzeye mi bir şey-"

"Efe beni öptü."

"Ne?!" Sinem sesini yükselterek ayağa fırladığında dersi boş olan öğrencilerin kızgın bakışlarına maruz kalmış, utançla tekrar yerine ilişmişti. Sesini biraz daha alçaltarak masayla bütün oldu ve fısıldadı. "Nasıl öptü ya?"

HEDEF: MUTLULUK ' bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin