HEDEF: MUTLULUK ' bxb

BÖLÜM 19

Uğur yanında Arda'yla birlikte içeri girdiğinde halasını oturma odasında tırnaklarına oje sürerken görmeyi beklemiyordu. "Niye evdesin sen?"

"Erken çıktım, randevum var."

"Senin randevun mu var?" Uğur gülmemek için kendini zorladı ama işe yaramadığı için yumruğuyla ağzını örtmeye mecbur kaldı.

"Ha ha, çok komik Uğur." Bakışlarını Uğur'a çevirdiğinde yalnız olmadığını gördü. "Arkadaşını getirmişsin."

"Evet, sana bahsettiğim çocuk, Arda." Gülümseyerek halasını gösterdi. "Okul müdiremiz Burcu, zaten tanıyorsun."

"Merhaba efendim." Arda saygılı bir şekilde gülümsediğinde Burcu hanım ona göz kırptı.

"Ee kiminle randevun var bakalım Burcu?"

"Burcu hala diyecektin herhalde?"

"Yoo Burcu diyecektim." Sırıtarak halasının yanına oturduğunda kaşlarının çatıklığı yüzünden pes etti. "Aman tamam, Burcu halam, söyle bakalım kimmiş bu şanssız insan evladı?"

"Okuldan bir öğretmen, tanıyorsunuzdur o yüzden isim vermeyeceğim." Kadın tekrar Arda'ya baktı. "Gelsene Arda ayakta kaldın, otur lütfen." Kadın sağ eline oje sürmeye çalışırken şekilden şekle giriyordu.

Arda, Uğur'un yanına oturarak güldü. "Sürmenize yardım edeyim mi? Annemin ojelerinide ben sürüyorum."

"Ay gerçekten mi?" Kadın heyecanlı bir şekilde yana kayarak Arda'ya yer açtı. "Zahmet olmazsa, lütfen."

Arda, Burcu hanımın ojelerini tamamladıktan sonra Uğur'la birlikte onun odasına çıkmışlardı. "Halan çok tatlı biri."

"Yaa tabii, sen birde sinirliyken gör onu."

"Sinirlendirecek şeyler yapmamaya ne dersin?" Uğur bir süre düşünür gibi oldu sonra sırıtarak omuz silkti. "Gerçekten uslanmaz birisin."

"Öyleyim, yapacak bir şey yok." Çantasını bir kenara atarak dağınık yatağı toparlamaya çalıştı... Beceremeyeceğini anlayınca pes ederek yastığını yatak başlığına dayayıp ona yaslandı, televizyon kumandasını komodinin üzerinden alıp televizyonu açtı. "Gelsene."

"Böyle bir yerde yaşıyorsun demek." Arda beğeniyle odayı süzdü. "Güzel ev."

"Çokta umurumda değil açıkçası, misafiriz sonuçta." diyerek dudak büktü. "Halamın evi."

"Olsun, odana bayıldım." Uğur sırıtarak odaya şöyle bir göz gezdirdi; iki kişilik yatak, yatağın yanlarındaki komodinler, kitaplarla dolu raflar, plaklarla ve fotoğraflarla süslenmiş duvar, giysi dolabı, çalışma masası, duvara monte edilmiş bir televizyon ve son olarak banyoya açılan kapı.

"Senin odanında güzel olduğunu fark etmeni bekliyorum şu an."

"Bu kadar değil." Arda sonunda çantasını çalışma masasından uzakta olan sandalyeye bıraktı ve Uğur'un yanına yatağa yerleşti. "Alayım onu ben." Kumandayı Uğur'un elinden çekerek kendi seçtiği romantik komedi filmini açtı.

Yarım saatin sonuna doğru Uğur sıkıntıdan esneyip duruyordu, Arda'nın da ondan farkı yoktu gerçi o da sıkılmıştı. "Bok gibi film-" Burcu hanım kapıyı açarak elinde orta boy bir kutuyla içeri girdi. "Paketim gelmiş."

"Ne alıyorsun sen habire böyle?"

"Özel şeyler," diye fısıldadı sanki gizli bir bilgi veriyormuş gibi, ardından halasının narin ellerinden paketi aldı. "Kendi işine bak lütfen Burcu hanım. Teşekkür ederim."

"Rica ederim," Kadın üzerindeki çiçekli elbiseyi göstermek istercesine kendi etrafında döndü. "Nasıl görünüyorum?"

Uğur eleştiren bir bakış atarak halasını süzdükten sonra burun kıvırdı, güzel görünüyordu elbette ama bunu ona söylemeyecekti.