douze

508 51 120
                                    

800 okunma için teşekkürler🤧💖

Sizleri seviyorum, iyi okumalar💙


***

Başkan Bourgeois'nın isteği üzerine, kızlar Adrien ile ilgilenmeyi kabul etmişlerdi. Hatta Alya, Nino'ya, Chloé'de Luka'ya bile haber vermişti ve şu anda tam ekip olarak Marinettelerin pastanesine doğru ilerliyorlardı.

Yiyecek bir şeyler alıp, parkta takılacaklardı biraz. Marinette, aç bir sürüyü ailesinin pastanesine götürerek iyi bir şey mi yaptığını bilmiyordu çünkü muhtemelen, geçen sefer olduğu gibi pastanenin yarısını yiyeceklerdi.

Aklına gelen bu düşüncelerle hafifçe gülümsedi genç kız. Arkadaşlarını seviyordu, bazen beraber saçmalasalar bile onlar her daim yanındalardı.

Marinette, yanında yürüyen Adrien'a baktı göz ucuyla. Gözü sürekli telefonundaydı ve açıkçası üzgün tavrını pek iyi gizleyebildiği söylenemezdi.

Genç kız, diğerlerinin duymaması için fısıldadı Adrien'a. "Bir sorun mu var Adrien? Gözlerin sürekli telefonunda da."

Adrien, bunun üzerine düşüncelerinden sıyrılıp, Marinette'e gülümsedi. "Hayır, herhangi bir sorun yok Marinette sadece birinden mesaj bekliyorum da." dedi ve sonrasında mırıldandı. "Uzun bir süredir."

"Ah, şey anlıyorum. Beklediğin birinden mesaj alamamak çok kötü bir his olmalı ama sürekli kafanda bunları düşünürsen, asla yaşadığın anın tadını çıkaramazsın Adrien." dedi genç kız gülümseyerek.

Marinette'in gülümsemesi üzerine, Adrien'ın yüzünde de istemsizce bir gülümseme belirdi ve telefonunu cebine koydu. "Haklısın sanırım, bazen yaşadığın anın tadını çıkarmak daha iyi olabiliyor."

Marinette, gülümseyerek önüne döndüğünde, Adrien yeniden konuştu. "Biliyor musun Marinette?"

Genç kız, bakışlarını tekrardan Adrien'a çevirdi ve meraklı bir sesle "Neyi?" diye sordu. "Sesin sanki bir yerden tanıdık geliyor, yani biliyorum saçma ama sanki daha önce sesini duymuş gibi hissediyorum."

Gülümsedi genç kız hafifçe. "Bazen, yeni tanıştığımız birini sanki önceden tanıyormuşuz gibi bir hisse kapılabiliyoruz, muhtemelen o yüzdendir."

***

Pastaneye vardıklarında, herkes oldukça mutlu gözüküyordu. Ta ki, içeri girene kadar. Hiçbiri içeride makaron alan bir Lila Rossi görmeyi beklemiyordu.

Aslında, bu grupta Marinette ve Chloé hariç, kimsenin Lila ile bir sorunu olduğu söylenemezdi ama kimsenin anlam veremediği bir şekilde Marinette ve Chloé, bu kızdan hiç haz etmiyordu.

Lila, onları görünce yüzüne hemen bir gülümseme yerleştirdi ve sahte neşeli bir sesle konuştu. "Vay canına, hepinizi birden burda görmeyi beklemiyordum, bu ne hoş bir tesadüf oldu böyle!"

"Aslında, şu anda bizim pastanemizde olduğundan pekte tesadüf sayılmaz." diye mırıldandı Marinette. Lila ise, bunu duymuş olmasına rağmen, sahte neşesiyle konuşmaya devam etti.

"Aslında, bugün evde yalnız olacağım ve yapacak pek bir şeyim yok, size katılmam sorun olur mu?"

Nino, Marinette ve Chloé'nin 'sorun olur' diye atlamasına fırsat vermeden konuştu. "Elbette bir sorun olmaz Lila."

Lila, anında Adrien'ın yanına geçti ve konuşmaya başladı. "Aman Tanrım! Sen ünlü model Adrien Agreste değil misin? Sana sormam gereken bir sürü şey var!"


***

Normalde Lila'ya karşı biraz nötr sayılırım ama birini kötü karakter olarak feda etmeliydim üzgünüm dkxmxlsdjx

Bu arada, kitabın çok uzun süreceğini sanmıyorum çünkü bir anlık hevesle yazdığım bir kitaptı, aklımda kurguyu tam oluşturmamıştım o yüzden en fazla 20-25 bölüm olur diye tahmin ediyorum.

Eğer, okurum derseniz, bu kitap bitince yeni bir mucize kurgusu yayınlayabilirim ama <3

Distance જ Adrinette (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin