dix-neuf

485 46 34
                                    

Gariban Dani'nin yüzünü güldürmek için yazıyorum ~ -daniwastaken





***



Sensiz ne yapacağımı bilemiyorum Marinette, ben.. ben gerçekten seni çok özleyeceğim!Alya, sıkıca sarılmıştı genç kızın boynuna.





Zaman sanki onlara inat, su gibi akıp geçmiş, yarışma günü göz açıp kapayıncaya kadar gelmişti. Alya ve Chloe, o gün arladaşlarıyla beraber son kahvaltılarını etmek için Marinette'in evinde toplanmışlardı. Üç genç kız da, hiç susmadan konuşmuştu. İlk tanıştıkları andan, anaokulunda yaptıkları yaramazlıklardan, ilkokula başladıkları günden, akla gelebilecek her türlü konudan konuşmuşlardı.






Elbette, bunların hepsini göz açıp kapayıncaya kadar hızlı yaşamışlardı. Her güzel şey gibi, bu güzel günün de sonu -en azından onlar için- gelmişti. Genç kız, arkadaşlarını uğurlamak için onlara kapıya kadar eşlik ederken, bu kez o bile gözyaşlarını tutamamıştı.





Sıkıca sarıldı arkadaşlarına, sanki bir daha hiç görüşemeyeceklermiş gibi. “Ağlamayın lütfen, ben sizi terk etmiyorum ki! Sadece bir süre buralarda olamayacağım ama bu asla en yakın arladaşlarım olduğunuzu değiştirmeyecek!”





Tekrardan birbirlerine sıkıca sarıldıklarında, küçükken her sarıldıklarında olduğu gibi söyledikleri sözleri tekrar etti üç genç kız da. “Dostuz sonsuza dek, iyi biliriz bu ne demek.”* bu üç genç kızın birbirlerine verdikleri ilk söz sayılırdı, bugüne kadar bozulmayan bir sözdü bu ve asla da bozulmayacaktı.







“Herneyse, hadi otele dönün siz eğer bu şekilde kalmaya devam edersek asla ayrılamayız.” dedi Marinette, arkadaşlarından yavaşça ayrılarak. Karşısındaki iki genç kız da gözlerini hafifçe silip, Marinette'i daha fazla üzmemek adına kendilerine çekidüzen vermişlerdi.






Kızlar, gitmek için merdivenlere yöneldiklerinde Marinette onlara seslendi. “Kızlar, bekleyin bir saniye.”






Arkadaşları merakla Marinette'e dönerken genç kız, kapının yanına koyduğu büyük bir poşeti kızlara uzattı. Kızlar, anlamazca Marinette'e bakarken Marinette, yüzündeki burukluğu gizlemeye çalışarak konuştu. “Bunun içindekileri benim için ortadan kaldırabilir misiniz?”






Chloe, anlamazca poşeti Marinette'den alırken “Ne var bunhn içinde Marinette? ” demişti. Marinette gözlerini kaçırıp, parmaklarıyla oynarken konuştu. “İçinde ne olduğunu boşverin gereksiz önemli bir şey değil. ” Kızlar inanmamış gözlerle Marinette'i süzerken, Marinette yüzüne sahte bir gülümseme takınmıştı.






Kızlar daha fazla üstelemeden merdivenlerden inerken, Marinette olabildiğince hızlı bir şekilde kapıyı kapatıp içeriye geçmişti. Biraz kendi kendine kalmalıydı.






“Sence ne var bu poşette?” dedi Chloe, Alya'ya sorarcasına bakarken. “Bilmiyorum ama Marinette'in dediği gibi önemsiz bir şey olmadığına eminim.” dedi Alya kararlı bakışlarını Chloe'nin mavi gözleriyle birleştirirken. İki kız da aynı anda başlarını ileriye doğeu salladılar. “Sonuçta Marinette bunu bize verdi, bakmamızda bir sorun olacağını sanmıyorum.” dedi Chloe, onay beklercesine Alya'ya bakarak.






Alya, onaylarcasına başını aşağı yukarı salladığında, Chloe poşeti hafifçe açıp içine baktı. Gözleri şaşkınlıkla açılırken Alya'ya döndü. “Bunlar, Marinette'in tasarım yarışması için hazırladığı uğur böceği ve kara kedinin kıyafetleri! ”






***


* ile belirttiğim yer -Marinette, Alya ve Chloe'nin birbirlerine veridkleri söz- Go : Bu Hayat Senin dizisinden bir söz, bu arada onu belirteyim de xlzşsjxjxj


Bu arada, 20. ya da 21. bölüm eğer son anda aklıma bir değişiklik gelmezse final bölümü olacak. ~

Distance જ Adrinette (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin