Yeni kapak nasıl olmuş? Benim içime daha çok sindi gibi.
İyi okumalar.💙
***
"Belki, dün gittiğimiz yerlerden birinde düşürmüşsündür." dedi Marinette, uykulu gözlerini ovuştururken. Tüm gece, Adrien'ın telefonunu arama bahanesiyle uyumayıp ayakta kalmıştı. Hoş, zaten kara kediyi düşünmekten uyuyabileceğini pek sanmıyordu.
"Bilemiyorum ama telefonumu bulmak zorundayım." dedi Adrien endişeli bir şekilde. Marinette, onun bu endişesine bir türlü anlam verememişti aslında. Ne de olsa banası ünlü bir moda tasarımcısıydı, yeni bir telefon almak onun için ne kadar zor olabilirdi ki?
Genç kızı düşüncelerinden ayıran şey, sabahın erken saatleri olmasına rağmen, enerjik bir şekilde yanlarına gelen Lila olmuştu. Her zamankinin aksine biraz çekingen bir tavırla yanlarına gelmişti Lila.
"Lila?" dedi Marinette, sorarcasına. Lila, yüzüne altında pek çok anlam yatabilecek bir gülümseme kondurdu ve konuştu. "Günaydın Marinette."
Sonrasında Marinette'in cevap vermesine bile fırsat vermeden Adrien'a döndü. "Adrien, seninle özel olarak konuşmak istediğim bir konu var, mümkünse yalnız olarak." dedi bakışlarıyla adeta ordan gitmesi için Marinette'i süzerken.
Marinette, hafifçe kaşlarını çattı. Bu kız asla akıllanmayacaktı anlaşılan. Adrien, tamam dercesine başını salladı ve Marinette'e döndü. "Marinette, tüm gece benim yüzümden uyuyamadın, istersen biraz dinlen."
'Senin değil, kara kedi'nin yüzünden uyuyamadım.' diye geçirdi genç kız aklından. "Tamam öyleyse, ben kızların yanındayım." dedi ve biraz olsun uyuyabilme ve kara kediyi aklından çıkarma umuduyla odasına doğru yürümeye başladı.
Marinette gittiğinde Adrien, Lila'ya döndü ve meraklı bakışlarını kızın üzerinde gezdirdi. "Bir sorun mu var Lila?"
"Hayır aslında yok, sadece seninle konuşmak istemiştim."
"Şey, buna çok memnun oldum Lila ancak telefonumu kaybettim ve onu arıyorum, başka zamana ertelesek bu konuşmayı?"
Lila güldü hafifçe ve elini çantasına atıp, Adrien'ın telefonunu çıkardı. "Sanırım bu sana ait?"
Adrien, sanki hazine bulmuşçasına hızla telefonunu aldı ve derin bir nefes verdi. "Tüm gece onu aradım! Peki, sende ne işi vardı?"
"Dün sizden sonra parka tekrardan gittim, orada buldum. Kimin olduğunu anlamak için açtığımda sana ait olduğunu anladım. Umarım kızmadın bana?"
"Hayır neden kızayım ki? Aksine, beni kurtardın resmen sana ne kadar teşekkür etsem az Lila."
Gülümsedi Lila hafifçe, bakışlarını hafifçe yere eğdi ve konuştu. "Aslında, onu bulamasaydın benim için daha kötü olurdu.. Nasıl söyleyeceğim bilmiyorum ama kara kedimi kaybetmek benim için bir kabus olurdu."
Adrien, kara kedi kelimesini duyduğu anda resmen kaskatı kesilmişti. Şaşkınlıkla baktı karşısındaki genç kıza.. Olabilir miydi? Lila gerçekten onun biricik uğur böceği miydi? Ve şu anda tam karşısında mı duruyordu?
Adrien, ani bir hamleyle Lila'ya sarıldı sıkıca. "Uğur böceği.." dedi özlem dolu bir sesle. Lila, genç çocuğun sarılmasına karşılık verirken yüzünde beliren sinsi gülümsemeye engel olamamıştı.
Gayet basit ama etkili bir plandı aslında. Adrien'ın telefonunu gerçekten şans eseri orada bulmuştu ve biraz karıştırdığında uğur böceğiyle karşılaşmıştı. Onun yerine geçmek istemişti, Adrien'ın sevdiği kız o olmak istemişti.
Şu an planı tıkır tıkır işlese bile, ufak bir detayı gözden kaçırmıştı. İkisi orada yalnız değildi. Onları, duvarın arkasından sessizce ağlayarak izleyen bir Marinette vardı.
***
Bu bölümdeki olayı anlatış biçimim hiç içime sinmedi djdkspxjx
Bir an cidden uğur böceği Lila mıydı diye sorgulayasım geldi :d
Neyse, umarım en azından siz beğenmişsinizdir <3
![](https://img.wattpad.com/cover/250467110-288-k339391.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Distance જ Adrinette (Tamamlandı)
Fanficbinlerce kilometrenin ardından sana ulaşmak için resmen çığlık atıyordu ruhum. sana sarılmak istiyorum, doyasıya öpmek, koklamak istiyordum. başlangıç : 11.12.20 bitiş : 11.03.21 જ felicia