quatorze

494 49 17
                                    

İyi okumalar.💙

***

Marinette, Adrien'a genelde arkadaşlarıyla takıldıkları yerleri gösteriyordu fakat ortam oldukça sessizdi. İkisi de ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. Sanki, Marinette'in gün boyunca üzerinde olmayan utangaçlığı bir anda geri gelmişti.

İki gençte bundan rahatsızdı besbelli. En sonunda dayanamayıp, bu sessizliği bozan Adrien oldu. "Bana etrafı gezdirdiğin için teşekkürler Marinette."

"Sorun değil Adrien, kim olsa yapardı." dedi gülümseyerek Marinette. "Yapmazdı." dedi Adrien, şaşkın bakışlarını ona çeviren Marinette'e dönerek ve sözlerine devam etti. "Bence, herkes bu havada, bir de üstüne üç saat boyunca hakkında saçma bilgiler öğrendiği birine şehri gezdirmezdi."

Bir şey diyemedi genç kız, hafifçe gülümsedi ve kızarmış yanaklarıyla başka yöne baktı. Adrien, hafifçe gülümsedi ve ilerideki dondurmacıyı işaret etti. "Baksana, dondurma yemek ister misin Marinette?"

Marinette, Adrien'ın işaret ettiği dondurmacıya baktı. Tatlı Kalpler Dondurmacısıydı ve Andre gerçekten Paristeki en harika dondurmaya sahipti. Marinette, her bu yoldan geçtiğinde oraya uğramayı ihmal etmezdi.

"Tabiki isterim, hem bir şey söyleyeyim mi? Andre, Paristeki en iyi dondurmacıdır."

"Oldukça iddialıymış, o zaman bir de biz bakalım dondurmasının tadına." dedi Adrien, hafifçe gülerek. İki genç, neşeli bir şekilde dondurmacının önünde durdular. Andre her zamanki gibi yüzünde kocaman bir gülümsemeyle konuştu.

"Marinette! Ah hoşgeldin!" dedi, sonrasında gülümseyerek Adrien'ı süzdü. "Sen de hoşgeldin delikanlı!" dedi Andre ve hemen ikisine de birer dondurma hazırladı.

İkisi de gülümseyerek Andre'nin uzsttığı dondurmaları aldılar. "Teşekkürler Andre!" dedi Marinette neşeyle. Adrien'da aynı şekilde gülümseyerek teşekkür ettiğinde, iki gençte karşıdaki banklardan birine yerleştiler.

"Gerçekten söylediğin kadar varmış Marinette. Bu hayatımda yediğim en harika dondurma olabilir."

"Beğenmene sevindim Adrien." dedi Marinette, dondurmasını yemeye devam ederken. Dondurmaları bitene kadar ikisi de konuşmamıştı. Marinette, karşılarındaki manzarayı izlerken, Adrien bakışlarını Marinette'e çevirdi ve konuştu.

"Baksana Marinette, biliyorum daha bugün tanıştık ama sana bir şey sormak istiyorum."

Marinette, bakışlarını manzaradan çekip, Adrien'a çevirdi. "Elbette Adrien, istediğini sorabilirsin."

"Bir kıza, onu sevdiğini söyledin ama o buna bir süredir cevap vermedi. Bu beni reddettiğini söylemenin, daha ucu açık bir şekli mi?"

Duraksadı Marinette. Aklına tekrardan kara kedi gelmişti. Acaba şu an o da Adrien'ın söz ettiği durumu mu yaşıyordu? Eğer öyleyse, Marinette bundan hiç hoşlanmamıştı ve eğer kara kediye bunu yaşatıyorsa kendini asla affetmeyecekti. Derin bir iç çekti ve konuştu.

"Belki, ama bazen de cevap vermemesinin nedeni, seni reddetmesi olmuyor, Adrien."

"Nasıl yani? O zaman ne demek oluyor ki bu?"

"Belki de, korkuyordur? Ne cevap vereceğini bilemiyordur? Seni sevse bile, ileride acı çekebileceğinden, daha da kötüsü seni sevmesine rağmen, senin de acı çekebileceğindem korkuyordur. Belki de bu yüzden bir cevap vermekten kaçıyordur?"

"Bence, iki insan birbirini severse her şey aşılabilir. Eğer, birbirlerine güveniyorlarsa her sorun çözülebilir."

"Öyle mi dersin?" dedi Marinette, yüzünde buruk bir gülümsemeyle.

"Kesinlikle." dedi Adrien, Marinette'in gözlerine bakıp gülümseyerek. İkisi de öylece kaldı bir süre, birbirlerine bakıp gülümseyerek. En sonunda Marinette, başını çevirdiğinde, Adrien'da toparlanıp bakışlarını başka bir yöne çevirdi.

"Artık kalksak mı? Akşam yemeği saatini kaçırırsak, Chloé zor durumda kalır." dedi Marinette. Başını olumlu anlamda salladı Adrien. "Hava da soğudu zaten, yarışmaya bu kadar az kalmışken, provalarda yataktan çıkamamamız pek iyi olmaz." dedi Adrien gülümseyerek.

Marinette'de aynı şekilde gülümsedi ona. "Evet, haklısın, bunu istemeyiz."

***

evet gaza geldim iki bölüm attım, başımıza taş yağacak dklxğamsxm

Distance જ Adrinette (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin