Kaptan konuşmaya başladı.
"Ahbaplar, işte kaybımız beş adamımızı kaybettik. Bunun yanında doktor ve bende da yaralım."Herkes çarpışmanın yaralarını sarmaya çalışıyordu. Hazine uğruna çıktığımız bu yolculuğun bedelini canıyla ödeyenler vardı. Zengin olma hayalleri içinde ölenler tüm moralleri
mahvetmişti.Yaklaşık iki saatin ardından bekçi ardında sekiz adam ile
gemiye geldi. Üzerinde limanda iken çoğu kez giydiği o beyaz gömlek, kafasında eski bir şapka ve ara sıra taktığı bir yüzük vardı parmağında."Bu gemiye düşman olarak binmek de varmış." dedi sırıtarak.
Kara denizci bekçinin karşısına dikildi ve belindeki kılıcına elini koydu.
"Gerçek bir denizci olsaydın bu şekilde binmek zorunda kalmazdın!"
"Bak ahbap, benim gerçek bir denizciden daha öte olduğum kesin lâkin sizleri bilemiyorum."dedi bekçi.
Kara denizci yumruğunu sıkıyordu.
İçinden bekçiyi tek hamlede yere sermek ya da kılıcı ile doğramak geçiyo olmalıydı.
2.kaptanın bunu fark etmesi üzerine
"İşimize bakalım beyler." diyere gidişatın kötüleşmesini önlemeye çalıştı."Konuşacak çok şey var William." diye ekledi bekçi uzun uzandıya ona bakarak.
Kısa süreli bir sessizliği ardından
"Anlaşma gerekçelerini duyalım bekçi." dedi kaptan ifadesiz bir yüz ifadesi ile."Denizler aşkına bekçi değil Kaptan Bill diyeceksin."dedi bekçi sesini yükselterek.
"Konuşalım Bill."dedi bu kez kaptan.
Hepimiz gibi o da kaptan kelimesini
bekçiye yakıştırmıyordu.Bekçi çok uzatmadan konuşmaya başladı.
"Evet beyler. Akıllı davranırsanız herşey iyi olur. Lanet giresice bu gemide olmayı hiç canım çekmiyor.
O yüzden hızlı olalım. Benden aldığınız harita ve pusulayı bana vermeninizi istiyorum. Eğer canınız azıcık seviyor iseniz bana karşı gelmezsiniz. Sebepsiz yere kimsenin ölmesine gerek yok. Önerim şudur ki herkes kendi yoluna gitmeli. Evet ahbaplar karar sizindir. En doğru kararı vereceğini biliyorum kaptan."Kaptan kaşlarını kaldırarak konuşmaya başladı.
"Senin ne denli bir korkak olduğunu biliyorum Bill. Açık olmak gerekirse seni duvara mıhlamak için büyük bir isteğim var. Ancak bu işin böyle çözülmeyeceğini de biliyorum."Göz işareti ile kaptan ve 2.kaptan William konuşmak için yanımızdan ayrılmasıyla bekçinin bana baktığını gördüm. Bu çok ürkütücüydü. Karanlık gözlerini üzerine dikmesi ve
gözünden sakındığı ve üzerine "Mayer" yazan bıçağı ile bizi korkutmaya çalışıyordu.Birazdan kaptan ve 2.kaptan William yanımıza geldi.
"Kararımız senin önerin doğrultusunda." dedi 2.kaptan.
"O hâlde karar verilmiştir !" diye konuştu bekçi.
Harita ve pusulayı verilmesinin kaptan tarafından reddedilmesi üzerine bir gerginlik yaşandı.
Kaptan adanın varlığının kendisi tarafından araştırıldığını ve zaten bunun bekçi tarafından öğrenilmesinin yeterli bir pisliklik
olduğunu söyledi.Bekçinin adamlarının sinirlenmesi
bir saldırya daha sebep olabilirdi."Tamam !"dedi bekçi "Ben almasını bilirim."
"Karar verildi !" diye konuştu kara denizci.Gemiden inerken şunları söyledi
bekçi. "Yo-ho-ho eski günler yo-ho-ho..."Ağaçların arkasında kaybolmalarının ardından bizde işlerimizle ilgilendik.
Havanın kararmaya başlamıştı. Havanın ayazlanmaya başlamasıyla ateşin yanında toplandık yine.
Kaptanın emri üzerine silahımla birlikte mürettebattan 30 metre kadar uzağına giderek, hareketlilik olup olmadığını gözlemlemeye başladım.
Adanın böcekleri rahatsız ediyor aynı zamanda sarmaşıkların dikenleri batıyordu. Kolundaki kurşun yaram ise bazen acıyordu. Herşeye rağmen bütün mürettebat gibi ölen bütün adamlarımızın intikamını almak istiyordum.
Bekçi için servet değerindeki o defineyi bulmak için ölen herkes değersiz sanki.Dalgaların sesi geceye karışıyordu.
Dalgalar büyük gürültüyle kayalıklara çarpıyor devasa kayalıkları aşıp kayaların ardına dökülüyordu.Haritada ' Zengin kile'si 'olarak geçen kayaların ardındaki kumsalda bir hareketlilik görüyordu.
İki adamın yavaş adımlarla bize yaklaştığını gördüm.
"Bilmiyorsan bırak derim kızanım."dedi adam.
"Sen bana güven, hallederim ben."dedi bir diğeri.
Kanımca bu adamlardan bizi gözetlemeleri istenmiş gibiydi. Fakat adamlarının hareketlerinden bu görevi pek umursamadıklarını anladım. Adam diğerinin omzunu tutuyor, etrafı izlemeden şakalaşıyorlardı.
Bir süre sonra sallana sallana atılan adımlarla ,kafayı yemişcesine bir sağa bir sola giderek gözden kayboldular.
Arkamdan bir ses işittim aniden. Silahımı kavrayarak döndüm ve silahımı doğrulttum.
"Kıpırdama !" diye bağardım.
***
Beğeni ve yorumlarını bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•GİZEMLİ ADA• (Tamamlandı)
Adventure"Onu bulduğumda ölmek için köpek gibi yalvaracak ! Canını en acı şekilde alacağım !" dedi Jason. Kimden bahsettiği ise merak konusuydu. "İnan bana şimdiye çoktan leşi çıkmıştır." dedi Thomas kaşları gözüyle birleşmiş gibi aşağıya indirmiş ve sinirli...