#bedel
***
Harry yavaşça iskeletin yanına çöktü. Durgun bakışlarla iskelete bakıyordu.
"O yaşlı adamın her dediğine inanıyor musun gerçekten? Yani gemi yıllarca bu adada veya adanın etrafında bir yerde ise hazinesi içinde olabilir mi?" dedi Harry.
"Tahmin etmek zor." dedi Richard derin bir iç çekerek.
"İhtimaller üzerinde bir yolculuk öyle mi ?!" dedi Harry bu kez. Sesini yükseltmişti.
"İşine gelirse adamım !" dedi Richard.
"Anlaşabildiysek işimize bakalım."dedi çok geçmeden.Arkasını dönen Harry "İşimize bakalım." dedi bir bıkkınlıkla.
Yarın yine buraya tekrar geleceğimizi söyleyen Richard kaptanla birlikte adanın bulunduğumuz konumumuzun yerini haritada işaretlemesi ile iskelet yığınını orada bırakarak ilerlemeye devam ettik.
Bayağı zaman geçmişti ve gecenin karanlığı tüm adaya çökmüştü. Dalgaların ve bazen ağaçların arasına dalan meltemin uğultusu duyuluyordu. Ağaçlar aynı kapalı bir odadayız hissiyatı ile karanlığı zifirileştiriyordu.
Jim'in elindeki yarım yamalak yanan meşale ile önümüzden ilerliyor hemen ardında kaptan, Richard ve tuhaf bir sertlik ile önümden gelen Harry vardı.
Ağaçların ardından gelen bir hışırtı ile hepimiz duraksadık. Zihiri karanlıkta ve ağaçlık bir arazide olmamız dolayısıyla hiçbir şey görememekle birlikte hışırtı ve hemen hemen aynı andaki hırıltı da geliyordu. Henüz saniyeler geçmişti ki Jim'in geri geri adım atmaya başlaması ile bir hayvanın koşarak elinde meşale olmasından dolayı büyük bir kuvvetle çarpması ile Jim bu ani çarpmanın etkisiyle ağaca çarparak yere düştü. Elindeki meşale yere çarparak söndü.
"Lanet olsun!" diye bağardı kaptan. "Bu bir domuz!"
Richard'ın silahını iki el ateşlemesine rağmen paniklemiş hayvan anında kaçtı.
Harry ile Jim'in yanına geldiğimizde Jim zar zor nefes alıyor ve eliyle göğsünü tutuyordu. Richard'ın yedek meşaleyi yakması ile Jim'in yüzünün darmadağın ve yarı baygın bir vaziyette olduğunu gördük.
Tahminimce göğüs kafesinde , kol ve bacaklarında kırıkları olabilirdi. Hayvan o kadar sert bir şekilde Jim'e vurmuştu ki Jim birkaç metre geriye giderek sırtını ağaca vurmuştu. Gerçekten kötü durumdaydı."Jim ! Jim !" diyerek Harry'nin onu dürtmesi ile Jim'in ağzından şunlar döküldü.
"Ölmek istemiyorum." dedi titreyen sesi ile.
"Ölmeyeceksin aslanım ölmeyeceksin." dedi Harry onu tesseli ederek. Harry çoğunlukla diğerleri gibi sert ve kaba davransada ölümün nefesi ensede hissedildiği zaman
ilk dehşete düşen o olurdu.Aramızdaki en irikıyım kişi olan Richard Jim'i bir hamlede kollarına alarak yola devam etmemiz gerektiğini söyledi.
Jim sürekli korkunç şekilde inliyordu. Richard her ne kadar onu sarsmamaya çalışsa da bu engebeli arazide pek de mümkün olmuyordu.
•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°
Gemi göründüğünde hızlı adımlarla gemiye geldik. Kaptanın doktora bağarması ile
doktor koşar adımlarla kamaradan çıktı.
Zavallı Jim'i kollarında tutan Richard olayı anlattması üzerine doktor Jim'in kamaraya gelmesini söyledi. Apar topar kamaraya götürülen Jim'in hemen ardından doktor da odaya girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•GİZEMLİ ADA• (Tamamlandı)
Adventure"Onu bulduğumda ölmek için köpek gibi yalvaracak ! Canını en acı şekilde alacağım !" dedi Jason. Kimden bahsettiği ise merak konusuydu. "İnan bana şimdiye çoktan leşi çıkmıştır." dedi Thomas kaşları gözüyle birleşmiş gibi aşağıya indirmiş ve sinirli...