"Onu bulduğumda ölmek için köpek gibi yalvaracak ! Canını en acı şekilde alacağım !" dedi Jason. Kimden bahsettiği ise merak konusuydu.
"İnan bana şimdiye çoktan leşi çıkmıştır." dedi Thomas kaşları gözüyle birleşmiş gibi aşağıya indirmiş ve sinirli...
*** Bağarmak için yana kaydığım sırada Jason adındaki o herif kocaman elleri ile ağzımı kapadı. Kaçabilmek, birine sesimi duyurabilmek için ayaklarımı yere vurmaya ve bir boşluğuna gelerek kaçmayı planlıyordum.
Tüm bunları sezen Jason eliyle hem ağzımı hem burnumu kapadı bu kez. İçimden ona lanet okurken bir yandan da oksijen gitmeyen beynimin yaklaşık bir dakika sonra bulanmaya başladığını hissettim. Adamlar bu sırada diğer fıçıları güverteden sarkarak olabildiğince sessiz bir biçimde denize bırakıyorlardı. Islanan barut hiçbir işe yaramıyacak haliyle de güçsüz duruma düşecektik. Bekçinim bizi güçsüzleştirmeye çalışması yeni çarpışmaların habercisi niteliğindeydi.
Jason sanki planlamış gibi kendimden geçeceğim sırada hem ağzımı hem de burnumu açarak nefes almamı sağladı. Aniden oksijene kavuşmamla birlikte nefes nefese kendimi toplamaya çalıştım.
"Lanet olasıca bu ada da hayatta kalmak için..." dedi yine o sessiz ve tiz sesi ile.
Nefesimi toparladığım sırada adını bilmediğim hafif şişman denebilecek, uzun, kırk yaşlarında bir adam beni Jason'un elinden alarak omzumdan boş erzak odasının duvarına sertçe yasladı.
"Bir çocuğu daha önce hiç öldürmemiştim. Lakin sana bir istisna yapabiliriz." dedi kararmış gözleriyle bana bakarken. Uzun yüzlü, kesik kaşlı, ve karanlıkta açık seçik seçilen ve üzerine kuru kafa olan bir kolye vardı boynunda.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu beni korkutmamıştı çünkü beni Bill'e canlı götüreceklerdi. Buna karşın o sahtekar bekçinin beni öldürüp öldürmeyeceğinde oldukça kararsızdım.
Tüm bunlar olur iken kimsecikler karınca kadar sessiz konuşmak için çalışan korsanların seslerini işitmemişlerdi.
Beni tahta duvara yaslamış olan adamın konuşmaları sırasında isminin Thomas olduğunu öğrendim. Sessiz olmamı yoksa gemideki herkesi gözümün önünde birer birer öldüreceklerini söyledi.
"Anlaşmışızdır umarım Joe." dedi sonra kalın ve sanki hasta bir adamdan çıkmışcasına boğuk bir sesle.
Sakin olmaya çalışarak yavaşça başımı salladım. Beni Jason'un önüne fırlatması ile Jason beni bir hamlede kaldırıp eski pozisyonuma getirerek sımsıkı tutuyordu.
Jason beni tutuyor, az önce beni duvara yaslamış olan adam silahını dolduruyor ve diğer adam ise bizi izliyordu.
Elinde silahı olan adam silahını beni tutan Jason'a vermesi ile güvertenin aşağısındaki merdivenden aşağıya inmeye başladı. Bu sırada bizim de hızlıca inmemiz gerektiğini söylüyordu.
Güvertedeki diğer adam silahını bana doğrultup inmemi söyledi ve eğer kaçarsam kamarya girip uyuyan herkesi delik deşik edeceğini aynı zamanda beni de öldüreceğinden bahsetti.
