DOUBLE 4

{31}

(Bir bölüm arşivde var...bunu da bitirirsem iki bölüm birden atarım. Bitmezse ayrı ayrı atarım. Canım birilerine sürpriz yapıp mutlu etmek istiyor. Hepinize günaydın. İyi okumalar✌)

(2 hafta sonra/Hyunjun)
Sonunda arabalara binmiştik. Babamın kolu biraz rahatsız olduğu için arabayı ben sürecektim. Ben, yanımda Jae, arkada uyumayı seçen babam, onun yanında Miwoo ve onun yanında da Rae vardı. Evet bu sefer Miwoo ve Mimi'yi ayırabilmiştik. Çünkü arabalara oyun eşliğinde binmiştik. Mimi, Jaehon'un arabasındaydı. Gelişte babalar sürmüştü dönüşte de babamın kolu ağrıyınca oğulları sürsün dedi Sooah teyze. O yüzden arabayı biz sürüyorduk. Yoldaydık. Bir elim boşlukta diğer elim direksiyonu tutuyordu. O günki olaydan sonra Jae ile pek yanyana gelmemiş, konuşmamıştık.

-Bizim tatlı Hyun'umuuuzz! Diye arkadan arkadan seslendi Miwoo.

-Nakitim yok.

-Köşedeki markette kart geçiyor. Dedi. Dikiz aynasından kısa bir bakış attım ona.

-Serseri herif! Diye söylenip arabayı marketin önüne park ettim.

-Kola! Dedi Miwoo

-Vanilyalı dondurma! Dedi Mirae'de. Bir de bıraksalardı ne istediklerini ben sorsaydım. Arkamı dönüp onlara tuhaf tuhaf baktım. Sonra babama baktım.

-Baba! Baba! Diye dürtükledim bacağından. Gözlerini açmıştı.

-Markete gidecem. Bir şey ister misin?

-Biraz içecek alsan güzel. Hava çok sıcak. Dedi uykulu sesi ile.

-Peki. Dedim ve çıkmadan önce Jae'ye döndüm. Biraz baktım ona. Üzmeyeceğimi kanıtlamak için 2 hafta uzak kalmak yetmemiş miydi? Bence yetmişti. O hala ona ümit verip sonra kaçtığımı düşünüyordu. Bu yüzden o da benimle konuşmuyordu. Ses etmemişti. Başını koltuğa dayamış dışarıyı izliyordu.

-Jae! Diye seslendim. İçimde tuhaf bir his olmuştu. İki haftanın ardından ilk defa ona seslenmiştim.

-Huh? Diye irkilerek ve şaşırarak bana döndü.

-Marketten bir şey ister misin? Dedim.

-Hayır. Gerek yok. Dedi ve eski pozisyonuna döndü. Gerek vardı.

-Çık dışarı. Dedim sadece onun duyabileceği bir sesle. Miwoo ve Rae tablete dalmışlardı zaten. Babam uyku pozisyonuna geri dönmüştü. Ben arabadan çıkarken bana tuhafça baktığını fark ettim. Ama o da çıkmıştı.

-Ne oldu? Dedi.

-Markete beraber gidelim.

-İstemiyorum. Uykumu almadım. Biraz başım ağrıyor. Dedi. Gözlerimi yüzünden kaçırırken Mirae'nin araba camına yapışmış bizi izlediğini gördüm. Miwoo da ardından bakıyordu. Onlarla gözgöze gelince hiç bir şey olmamış gibi tablete geri döndüler.

-Peki. Ne istiyorsun. Sana alacağım?

-Biraz uyusam iyi olur. Dedi ve tekrar arabaya binmişti. Tekrar baktım arabaya Rae ve Miwoo yine bizi izliyordu. Gidip camlarını tıklattım. Mirae gülümseyip indirdi camı. Hemen burnunu yakalayıp çekiştirdim.

-AHHH ACIYOR!

-Başkalarını gözetlemek saygısızca. Bir daha görmeyeyim. Anladın mı?

-Bırak bırak bırak bırak! Acıyor acıyooor! Dedi Rae. Bıraktım burnunu. Hemen kafasını içeri koyup camı kapattı. Tüm havam kaçmıştı zaten. Markete girdim. İstediklerini aldım. Rae'ye dondurma alırken iki kutu da karamelli dondurma aldım. Ödemesini yapıp çıktım. Arabaya bindim.