Giriş

42 5 17
                                    

Başlangıç tarihi: 28 Ocak 2021

Senin tarihin?

Bağırmaktan ağrıyan boğazıma iyi gelmesi için kahve getirmişlerdi. Sürekli sakin olmam konusunda uyarmaları sinirlerimi bozuyordu. Sizin sevdiğiniz insan kaybolsaydı ne kadar sakin kalabilirdiniz?

Kahveyi masaya bırakıp ayaklandım. Odayı boydan boya turlarken aklıma hiçbir yer gelmiyordu.

Nerde olabilirdi ki? Gecenin bir yarısı haber vermeden ortadan kaybolmasının amacı neydi? Bu küçücük yerde istese bile kaybolamazdı ki?

Uyumadan önce her şey normaldi. Aralarımızda sorun yoktu ya da kavga etmemiştik. Her zaman olduğu gibi derslere girmiş, yemek yemiş ve boş zamanlarımızı birlikte geçirmiştik.

Ya ormana gittiyse diye geçirdim aklımdan. Ama bildiğim kadarıyla bunun için bir sebebi yoktu. Uyur gezer değildi veya odasına katil girmemişti.

O zaman neden kayıptı?

"Alin," diye adımı seslenen arkadaşımın mırıltısını duydum. "Yankı'yı bulmuşlar. Araba kazası geçirmiş. Hastaneye kadar dayanamamış, çok üzgünüm..."

Elimi ağrıyan kalbimin üstüne koydum. Bu ne demekti şimdi? Ölmüş müydü?

"Hayır," demeye çalıştım. Ama sesim çıkmıyordu bir türlü. Ellerimi boğazıma götürdüm. Bir yandan da ağlamaya başlamıştım. Korku bütün vücudumu ele geçirmişti.

Yatağımda gözlerimi açtım; ağlayarak. Asya karşımda durmuş meraklı bakışlar atıyordu. Elleri sıkıca bileklerime dolanmıştı.

"Sakin ol lütfen. Ağlayarak Yankı'yı sayıklıyordun. Odaya çağırmamı ister misin?"

Ağlamamı durduramadığım için sadece başımı sallayabildim. Üzgünce tebessüm etti. Yavaşça yanımdan kalktı ve odadan çıktı. Yalnız kaldığım sürede sakinleşmeye çalışmıştım.

Başarılı olduğum pek söylenemezdi.

Bir kaç dakika sonra Asya odaya geri döndü. Endişeyle dudaklarını ısırıyordu. Korkuyla ayağa kalktım. Rüyam gerçek olamazdı değil mi?

"Asya n'oldu? Onun iyi olduğunu söyle. Sana yalvarıyorum lütfen."

Sıkıca tuttuğum ellerine bakarak mırıldandı. "Yankı kayıp."

"ALİN!"

Kulağımın sızlamasına sebep olan yüksek sesle gözlerimi araladım; tekrar.

Asya karşımda durmuş omuzlarımı sarsıyordu. Gözlerimi açtığımı fark edince sesli bir şekilde nefesini verdi. "Kendinde misin artık?"

Telaşlı bakışlarımı oda da gezdirdim önce. Sonra Asya'ya diktim. "Yankı iyi mi?"

Garipseyerek kaşlarını çattı. Dediğimi anlayabilmek için bir süre bekledi. Bir sonuca varamamış olacak ki dudaklarını araladı.

"Yankı kim?"

***

Hey, sevgili sen.

Bu çok hassas, çok narin, çok deli bir hikaye.

Aklının bir köşesinde kendine yer bulur mu, bilmem.

Tek isteğim sessizce sonu beklemen. Ve sessizce ayrılman.

İntihar Oyunları (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin