Sahne_1 / Geçmişe Güven

160 17 13
                                    

Yıllar önce...


"Sen! Cezalısın."

Şaşkınlıkla başını kitaptan kaldırdı. Neden sürekli bu hocayla ters düştüklerini anlamıyordu. Tamam bu sefer hak etmiş olabilirdi ancak isteyerek uyumamıştı sonuçta.

Sıklaşan nefesini kontrol altına alıp, "Ama neden?" diye mırıldandı.

"Dersimle ilgilenmeyip uyuduğun yetmiyormuş gibi birde küstahça soru mu soruyorsun? Öğle arası. Kütüphane."

Kendi isteği dışında uyandığı için rüyasını da unutmuştu zaten. Sinirle soluyup saate baktı. Hala uyumak istiyordu.

Elindeki kitabı sertçe kapatıp hocanın yerinde sıçramasına sebep oldu. Sınıftan bir kaç kıkırtı yükselince sinirlenen hoca tam ağzını açacağı sırada öğle arası zili duyuldu. Sınıf büyük bir hızla boşalmıştı. Koskoca öğle arasını aç bir şekilde oturarak geçireceğini hatırlayınca iç çekti.

Yavaş adımlarla kütüphaneye ulaşmıştı. Yolda en azından 10 dakika kaybettim diye içinden geçirdi. Kapıyı yavaşça açmıştı ki yüzüne doğru gelen basketbol topunu görünce donup kaldı.

Kütüphaneden çıkmak için kapıya yaklaşan bir öğrenci kızın halini ve yüzüne doğru gelen topu görünce hızla kızı diğer tarafa ittirdi. Fakat tam anlamıyla başarılı sayılmazdı çünkü kız o korkuyla çocuğun elinden tutmuş ve üstüne düşmesini sağlamıştı.

Şaşkınlığının arasından, "Nefes," diye mırıldandı.

Gözlerini kapatıp bekledi. Acaba top gelse daha acısız mı olurdu?

Gülesi gelmişti ama tutmak zorunda kaldı çünkü üstünde ciddi anlamda nefesini kesen birisi vardı. En sonunda aklı başına gelen oğlan yavaşça üzerinden kalktı.

İlk iş olarak yanı başlarında duran basketbol topunu arkadaşına atmıştı. Arkadaşı gülerek yana çekildi ama top arkadaki duvara sekip geri kafasına çarpmıştı. Bu sefer kız, alınan intikamı karşısında gülmeden duramamıştı.

Oğlan şaşkın bakışlarını bu sefer de kıza çevirdi. Aslında başarısız kurtarma yüzünden bir sürü laf yiyeceğini düşünmüştü. Sonuçta kurtaracağım diyerek ezmişti. Ancak bırak laf yemeyi sinirli bir bakış bile yoktu.

"Büyük kurtarış için teşekkürler," deyip ayağa kalktı. Kütüphaneci ablanın kendilerine baktığını fark edince cezalıların oturduğu masaya yöneldi.

Kafasına top çarpan artık gülmeyi kesmiş ve sandalyeye tersten oturmuştu. Başını hafif yana eğmiş bir şekilde kıza bakıyordu. Neden bakıyor bu aptal diye içinden geçirdi.

Masada bir erkek, iki kız daha vardı. Tuhaf kızın sürekli ağzındaki sakızı şişirip patlatması dayanılmazdı. En azından diğer ikisi gibi cinsel sohbet içinde değil diye düşündü.

Derin nefes alarak göz devirdi. Okulu asla sevememişti zaten. Herkesin tavırlarında bir gariplik vardı. Normal tek insanın kendisi olduğunu düşünüyordu. Elindeki kitabı masaya koyup kollarını göğsünde kavuşturdu.

Hala göz hapsinde olduğunu biliyordu. Kendisini bakmamaya ikna etmenin gittikçe zorlaştığını hissedince hafifçe başını sola çevirdi.

Kazandığını hisseden çocuğunun dudakları kıvrıldı.

"Cennette 7 dakika?"

İntihar Oyunları (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin