Multi: Alin ve Asya'nın odası
#Alin'den#
Gözlerimi aceleyle açtım. Vücudumun kasılmaktan hafifçe uyuştuğunu hissediyordum. Boynum hafif nemlenmişti.
Her gece olduğu gibi yine kabus görmüştüm. Bu konudaki en büyük şansım uykumun hafif olmasıydı. Özellikle kabus gördüğüm zamanlar da kendimi uyandırabiliyordum.
Boğazımdaki hafif ağrıyla yutkundum. Kutay'ı dinlemeyerek buzlu içecek olayını abarttığım için sonuçlarına katlanmak zorundaydım.
Parmak uçlarımı hafifçe boynumda gezdirdim. Gözüm saate takıldı. Gece saat daha 3.00'tü. Yaktığım mum iyice küçülmüş dibi kalmıştı.
Telefonumu elime aldım. Ekranını açtığım zaman video belirmeyince kaşlarımı çattım. Birisi telefonumu mu kurcalamıştı?
"Uyusana ya!"
Başımı kaldırıp Asya'ya baktım. Üst katta yüzünü bana doğru dönmüştü. Gözleri kısık bir şekilde bakıyordu.
"Uykum yok. Ayrıca telefonuma mı baktın sen? Video ekranda değildi."
İnleyip arkasını döndü. Daha çok bunun için mi uyandım ben demeye çalışıyordu.
Sanki ben çok meraklıyım sana, hah.
Telefonumdan video açıp komidinin üstüne koydum. Arka plandan gelen seslerle az bir uğraş sonucu geri uykuya dalmıştım.
***
Üstüme atlayan bedenle çığlık attım. " N'apıyorsun şerefsiz insan."
Asya'nın kahkahaları odada yankılanıyordu. Kulağımın dibinde, "ilk gün atlayışı," diye bağırdı.
Uykudan bu şekilde uyandırıldığım için sinirli hissediyordum. Yinede kahkahaları beni de güldürmüştü.
"Tamam kalk üstümden bugünün kazananı sensin. Hileylede olsa."
Mızıkçı çocuklar gibi kollarını göğsünde kavuşturup oturmaya devam etti. Ama üstümde. Küsmüş olan bir Asya güne başlamak için mükemmel bir detaydı.
"Ben hile yapmadım. Sonuçta habersizken üstüne atlamam gerekiyordu. Ve atladım. Habersizken."
"Başım çatlıyor zaten lütfen in tepemden artık. Kutay'a bu pozisyonu açıklamak zorunda kalmak istemiyorum."
Saçları yeni kalkmış olmasına rağmen fazlasıyla düzgündü. Bu kız her haliyle güzel olmayı nasıl başarıyordu acaba?
Neşesi asla bozulmazdı. Yanımda olduğu zamanlar o kadar fazla olmasada üzgün halini pek görmemiştim. Genelde arkadaşlarıyla takılırdı. Oda arkadaşı olduğumuz için pişman olup olmadığını anlamamıştım daha. Sonuçta benim gibi bir kızla kuzen olmasaydı arkadaş falan olmazdı.
Kapının tıklanma sesini duyunca Asya'yı yere attım. Arkamdan bağırış sesleri geliyordu. Yaratıcı küfürleri sabah sabah psikolojimi bozarken aynadan kendime göz attım. En azından yüzümü yıkayayım diyerek musluğu açtım.
"Ayıp ayıp. Bir insanı sevmediğini de bu kadar belli etmezsin canım. O tiple mi açacaksın kapıyı?" Dediğini umursamamak istesemde maalesef haklıydı. Ellerimi ıslatıp saçımın kabarıklığını aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntihar Oyunları (+18)
Teen FictionSürekli anlamını bilmediği kabuslar gören Alin, içinde bulunduğu durumunun farkında bile değildir. Bir gün yeni gelen tuhaf gurubun tek dertlerinin kendisine zarar vermek olduğuna inanır. Peki bu aslında bir yardım eliyse? *** +18 kurgudur. İçinde t...