chapter eleven.

2.2K 151 51
                                    

Selaam, Ezekiel geri geldi. Ara sıra durup düşünüyorum, kitabı bıraksam mı?

Her neyse, sizce kitap nasıl ilerliyor?

İleride neler görmek istersiniz?

Kafam karışık, bir sürü sorunum var. Önce onları çözüp sonra geleceğim daha sık, uzun bölümlerle birlikte.

İyi okumalar!

                                         

Bunu bulmak zamanımı alacaktı, aşırı emindim buna. Özellikle Jimin ve Taehyung bana bu kadar uzakken imkansızdı. Bundan sonra tek başıma gibiydim. Bunu düşünmek bile kötü hissettiriyordu ama o ışıklı rüya yüzünden öyle -yalnız- hissediyordum.

Yatağa yatıp yorganı üzerime çekerek balkona açılan cam kapılara döndüm ve kapattım gözlerimi.

Uyandığımda, yine korkacaktım.                                         


Gözlerimi açmam, güneş ışıklarınım etkisi ile değil, telefonumun çalması ile olmuştu.

Elimi telefonuma atıp ekrandaki isme bakmadan açtım hemen, en uykulu halimle konuşuyordum kişiyle.

"Alo?"

"Günaydın Jeongguk, geleceksin bu gün değil mi?"

Hemen yataktan hızlıca kalkıp baktım komodindeki saatime, dokuz buçuktu ve benim randevum saat ondaydı. Fena gecikecektim, gerçekten fena gecikecektim.

"Evet geliyorum hatta şu an yoldayım, biraz uykum var alamadım uykumu ondan dolayı sesim böyle."

Karşıdan bir kıkırdama geldi. "Tabii, bekliyorum seni. Son dört ay kaldı, değil mi?"

Telefonumu hoparlöre alarak giyinmeye başladım, üzerime beyaz bir kazakla birlikte bana biraz küçülen siyah pantolonlarımdan birini giydim. Saçlarımı üstünkörü düzelterek telefonumu aldım yeniden.

"Evet son dört ay, hızlıca geçer onlar da sonra devam ederim hayatıma. Üniversiteye dönerim ve belki yeni birileri..."

Yeni birileri? Kendi söylediğine inanmamak bu olsa gerek diye düşünürken aklıma telefondaki Taehyung gelince bu düşüncemden vazgeçtim direkt.

"Vaay, yeni birileri demek? Daha çok gençsin, bebeğin olması etkilemez hiç."

Aşağı hızlı ve seri adımlarla iniyorken diğer yandan da ağzıma gelen midemi tutmaya çalışıyordum, bir şekilde bunu bastırınca arabama binip sürmeye başladım hemen.

"Evet evet öyle, neyse çook az yolum kaldı geliyorum şimdi görüşürüz Taehyung."

Aceleyle telefonu yüzüne kapatarak son hız hastanede sürmeye başladım, üç kere kırmızı ışıkta geçsem de çarpmamış olmak mucizeydi. Şu aralar sürekli uyuyordum zaten, ayılardan tek farkım bir tarafımda kuyruğumun olmamasıydı.

Hastaneye varınca arabadan inip içeri koşturdum, giriştekilere sormadan Taehyung'un odasına çıktım, koşturduğumun çok belli olmamasını umuyorken kapıyı hızlıca ve bir anda açıp girdim içeri.

for baby, taegguk.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin