Tekrardan merhaba, bu sefer cidden kısa keseceğim. Sadece kitabın on bine yaklaşmasından dolayı gururlu bir anne gibi hissediyorum :'3
İyi okumalar!
Kafamı yana eğip dudaklarımızı bu sefer ben birleştirdim, çekinmeden ve bütün öz güvenimi kullanarak asıldım dudaklarına.
Bana karşılık vermedi bir süre, kendine getirmek için alt dudağını ısırdığımda hareketlendi. Hareketlenmesine izin vermeden dudaklarımızı ayırıp derin bir nefesin arasında konuştum.
"Seni seviyorum, ne derlerse desinler seni seviyorum."
Bana cennetin en güzel köşesinden bir gülümseme ile cevap verdi.
"Seni seviyorum Jeon, ne derlerse derinler seni seviyorum."
(6 Hafta Sonra)
"Tanrı aşkına, neden bu kadar çok ağlayabilirsin ki? Daha beş dakika önce bezini değiştirdim, ondan hemen önce yemeğini yedirdim ve uyumuyorsun, kimse bana çocuk büyütmenin bu kadar yorucu olacağını söylememişti!"
Hwayoung son yakarışım ardından tekrardan çığlığı bastığında sebepsiz yere kahkaha atmıştım yeniden, sinirlerim sabahtan beri bozuktu. Taehyung da normalde olması gibi hastaneye gitmişti, sanki küçücük bebek de onu hissetmiş ve bütün gün ağlamaya ant içmişti.
Koltuktan kucağımda ağlayan Hwayoung ile kalkıp dolaşmaya başladım evde. Üzerimde hamileyken giydiğim kıyafetlerimden biri vardı şimdi bol ve rahat olması yüzünden.
Bir de daha yeni, Taehyung'un ısrarı üzerine taşındığım evine bütün eşyalarımı getirememiştim.
Sırtına yavaş yavaş vururken salonda turlar atıyor, içimden de Tanrı'ya yalvarıyordum ağlamasının kesilmesi için. Sıfır uyku ile birlikte bol ağlamalı bir günü geçirmek fazlasıyla zordu daha yeni anne olan birisi için.
Bunun yanında çok güzel günlerimiz de olmuştu, gayet keyifli olduğu günleri. Daha küçük olsa bir aylık olmasının şerefine -aslında Taehyung ile dinlenmek için- pikniğe çıkmıştık, gayet samimi olan bahçesinde keyifli akşam yemekleri yemiştik. Ben, uzun süre sonra mutlu hissediyordum.
Belki de yanımda olmasındandır, bilmiyorum ama bütün o kötü günler geride kalmıştı sanki artık hayatımda yepyeni bir sayfa açılmıştı. Tamamen Taehyung ve Hwayoung ile doldurabileceğim.
Şans budur ki, Hwayoung asla babasına benzemiyordu. Neredeyse kendimi kopyalamışım diyebileceğim gibiydi, küçücük olmasına rağmen gözleri çok güzel ve büyüktü. Birkaç ay sonra etrafa gülücükler saçmaya başlayacağına emindim, belki de bir yıl sonra. Gelişimine bağlıydı ama erken konuşacağına adım gibi emindim çünkü yemek yaparken, bulaşık yıkarken onu da daha küçük geldiği mama sandalyesine oturtup konuşuyordum.
Taehyung da çok güzel bir babaydı, hastaneye gitmediği günlerde ve evde olduğu zamanlarda bile Hwayoung ile ilgileniyor, bütün her şeyi o yapmaya çalışıyordu. Yoruluyordum ve yaptığı şey hoşuma gitmiyor değildi. Enerjim yerine gelince Hwayoung'u ben alıyordum, o da günün yorgunluğunu atmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
for baby, taegguk.
FanfictionKim Taehyung bile bilemezdi kendi hayatını Jeon Jeongguk için değiştireceğini. -uke jeongguk, seme taehyung, mpreg. -1K : 060121